yaklaşımlarÖzkan YıkıcıYeni yıl semptomlarla yürüyor! – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Yeni yıl semptomlarla yürüyor! – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Eğer, kelimesiyle yazının girişine başlamak istiyorum. Siz sistemin hem krizlerle yaşayıp, üstelik bunları yönetemediğini bilmiyorsanız, bunun yerel yansıyış biçimlierini okuyamıyorsanız, karışık gelişmelerin birlikteliğini göremiyorsanız, yorumlarda salt medya algısı ile yandaş demecine bağlı kalırsanız, son yeni yıl gelişmeleri gibi konuları doğrudürüs kavrayıp yorumlayamazsınız. Daha vahimi, öylesine yaşamsal kültürleşme oldu ki en basit kuramın ezber bildiğiniz içeriğine ters söylemleri doğru diya alıp kabulenme aşamasına gelindi ise vay halimize denilen sonuca geliriz. Sistemselden yerele krizler dalgası, karmaşalı gelişmlmelerin düz rota izlememesi, yalandan tutun karşıta suçlamanın kültürleşen şekliyle politik yaşam üretiliyorsa, çoğu gerçeğin anlatımında dahi önemli sıkıntılar oluşur. Öyle oluşur ki yaşanan hem de ayni şahıstan kaynaklanan açıklamalardaki uyumsuzlukları, sonucuna göre normal savunma kitlesel kültürleşme bağımlılığı resmi karşımıza hep gelmektedir.

Fazla doğru cümlelerle, zaten kafaların iyice boşaltılıp istenilen yerleşilen yerde, daha bir okunmamaz yazısı yazmadan, hemen güncel olayla sizi yüzleştirelim: Üstelik, bu gerçeklik, adeta yalanın tatlısal yönü ile rantın işdah kabartan deyerlerin nedenli yanıltıcılığının da yakalanmadığı ikilemine geleceksiniz. Çok ca tartışılan konuyla gündemimizi sürdürelim: Biliyorsunuz, son dönemde adamızın ve özellikle yağmalanıp darmadağın edilen K. Kıbrıs, artık imkar edilmez, yandaşlamam, rantiye, işbirlikci teslimiyetcilik deyerlerinin zengin renkleriyle buluşacaksınız.

Konu, adı çok söylenip, ama uygulatılması istenmeyen imar hikayesi. Teknik olarak bol bol konuşulup içi boş, bilgisizliklerin gölgesinde tartışılır mış oldu! Konuyu fazla geliştirmeyecem. Gördük ki onca lafazanlığın esas olayı rant geliyor. Öyle kuralları olan veya nifus kontrolu olgular sıfırlanırcasına tartışıldı.Sonuçta, yöremizin kültürüne, hegemonyasına uygun çarpıklıklarla yol alındı ve sonunda K. Kıbrıs gerçeği ile imar yasası duvara vurdu. Bu kadar basitdir.

Gelelim konuşulma şekliyle filimin gözümüze sokup bizim kaçırmamız istenen boyutuna: Sistemin işleyişi belli. Ben imar prokramını fazla bilmeme rağmen şunu söyledim: bu yapı ve ilgili rant gerçeği devamında da kriz yaratmaya adaydır dedim. Nitekim, sanki işler yolundaymışcasına gidilirken, bile bile  birçok yalan sırf tatlı geldiği için yutulurken, yinede çatlak yanlış yapı sırıtmaya devam ediyordu. Piyasaya öylesine birisi çıktı ki adeta renkleri yan yana sıralama şansı verdi. Her söylediği gerekçe resmen yalan çıkmasına rağmen “tıpkı öteki siyasal ve makamsal dönemde olduğu gibi” sanki bunlar olmamış gibi kervan yolunda denildi. “Karar yasal deyildir” dendi” yanlış söyledi. Devamında ilgili imar yasasında 3  belediye başkanının imzası yok dendi: meyerlim buda tersinden imzalar piyasaya çıktı. Dahaları da yalan olarak çıkarken, nedenke çıkan yalanlar hemen de unutuluyordu. Sonuçta, imar yasası veya planı tatlı yalan ve birilerine daha rant havasında yasaya rağmen Ersin Atarın atışlarıyla yayınlanmayarak başbakanın yasaya uymama pratiği de oluştu.

Bu konuda hemde süreçlerle söylenen yalanların veya yasadışılıkların listeleri çok uzar. Acıdır, çoğu medyada dahi yer vermedi. Hele, başkanlar imza atmayan yalanın üreticisinin devamında neden direndiği yanıtlarıyla yan yana koyuşu eğer toplumda doğru ile dürüslük denen duygular olsaydı bu kesim sokağa dahi çıkamazdı. Çünkü, anlatılan konu ne ilk nede son olacaktır.Burada gerçek, K. Kıbrısın koşullarıyla yaşananların nasıl kültürleşme oluşup bu yalan yanlışların nasıl normal hale gelişinin önemli yeni hikayesi olarak yaşanmasıdır.

Tabi en iraniği şu: bazı gazeteciler sanki bunlar yokmuşcasına ve yaşanmamışcasına, hala “yasalık ve yeni yasal” hikayelerle insanları kandırma koşulları bulmasından dolayı konuşmalarıdır. Oysa, kahveden köpürtülen, şımarıklaşıp eline yetki de verilip şahlandırılan ve köpürtülerek abrtılanların bilgisizlik ve rant yandaşlamanın ne haller yaratıp, kitlesel karşılık bulma acılığın önemli resmidir imar hikayesi. Hele hiç konuşturulmayan ve önemli tahrip sürdürtecek nifus artışları ile doğa katliyamlar sonucu nefes alamama noktası hala rant işdahının yanına gelemedi. ********

İmzaları varmı yokmuya dahi konuşma yapamayan “belediye başkanlar” yasal görevi olan Atarın havalı atışlarla yasalara uymama dangadungacılığı ile rant aşkıyla sanki kendileri de alacakmış gibi ahalının yandaş duruşlu oluşları, KKTC deneyimin kültürel siyasal düşünmenin acı meyveleri olarak yeşerip pişmiştir. Diyecek sözün fazlası da sadece ilerideki kesime neden böyle Kıbrıs sorununa yanıt bulmasına yardımcı olacaktır.****

Konu salt K. Kıbrıs da olamazdı! Çok basit Türkiye örnekleriyle olaylı gelişletelim: Hafta başı Kılıçtaroğlu Lipyaya asker göndermeği eleştirirken, Erdoğana şu öneriyi de yapar: “Lipyada ateşkes ilan edin”! Erdoğan hemen parmağını da salayarak: “Otur yerine, sen ne anlarsın: Yasal bir yönetim, darbeciyle ateşkes yaparmı” belirtip, birgüzel de alay eder. Fakat, çok deyil, Perçenbe günü Erdoğan Putinle görüşür, bu defa şu karar duyulur: “Lipyada Hafter Güçleri ile Traplusdaki kesim ateşkes  ilan eder”! Bu denli çelişkili durumu TC yakın kesimine sorsanız, ikisini deyil, Erdoğanın durumuna göre size anlatırlar.Kaldıki, Traplusgart yönetiminin Lipyanın meşru yönetim durumu tartışmalıyken, Hafder konusu da Lipyanın Temsilciler meclisinin atadığı general olduğu, TC Traplusgar yönetiminin anlaşmasını Lipya meclisinin ret yaptığı bilgileri nedense hep eksik brakılma tutumu tabusu oluşturuldu.*****

İranda işler oldukça karışıyor: Önce ABD ırakta önemli askeri liderini katletti. Ardından sınırlı yanıt oldu. Ancak, karışıklıklar hep istenen yerde durmaz lafını kanıtlıyordu. İranın önce geçiştirme sonra kabul etmesiyle vurulan Ukrayna uçağı konuyu iyice dalandırıp tırmandırdı. Bu arada başta ırakta karşılıklı hamleler sürdü.ırak, ABD askerlerinin çekilmesini isterken, ABD ırakı dış kaynaklarını dondurma tehtidini getirdi. Irakta ise iran ABD eksenleri saldırıları sürerken, mezhepci pim kulanım çekişleri de özellikle Şiği kutsal yerlere de yönlendiriliyor  Şimdilik Kuzey Kürt bölgesi fazla etkilenmemektedir.****

Tüm bunlar yaşanırken, Süleymani cinayetinde İsrail isdihbaratının yönlendirdiği bilgisi de uçtu. Öyle uçtu ki aslında beklenen karşılığı da bulmadı. Oysa, bu bilgi dahi Ortadoğuda İsrailsiz Ortadoğu düşünülemez klasik tekerlemesinin yanıtıydı. Devamında Metanyahu seçim veya ABD İsrail ile Metanyahu  denkleminde çok sarsıntıya adaydır. Üstelik, olayı açıklayan ABD medyasının Trump eksenli, ancak Metanyahu karşıtı oluşu da bu çelişkilerde her yerdeki farklı fay hatlarının da dikate alınmasının gerektiğini de uyarıyor. Hem ABD, Hem İsrail ve hem de iranda seçimler var. Bu seçimlerde egemen bloklar deyişmese de içteki kırılmalarla bazı durumlar da olma olasılığı şimdiden kesin.

Tabi eksik brakılan iran ayağında, Ukrayna uçağı ile iranda sistem muhalefetinin sokağa indiği bilgisini de eklemek gerekir. Görüdnüğü gibi yeni yıl oldukça karışık başladı. Her yerde kriz tırmanma ve sokak mesajlarıyla sarsıntılara gebe günler geçiyor. Önemli son bilgi; Fransada direnen emekçiler, sonunda Makrona geri adım atırdı. Nedense bu konu fazla haberleştirilmedi. Haftalarıdır grevler ve göserilerle gelen yasalara karşı direnen Fransa, yeniden görüşme masasına doğru evrildi. Bu örnek, gelecek başta AB için önemli yaşamsal tutumdur.

Kısaca, belirtiğim gibi; Fransa dahil, yıl daha haftasını geçirirken, oldukça sentomlarla sarsıntıları karıştırıp yol bulmaya uğraşıyor. Belli ki seçeneksizlikler ve krizler, faşizmi yükseltirken, kontrollu veya kontrolsuz tırmanan gerilimler, her an patlamaya da adaydır. Oysa, K. Kıbrısta da girişte anlatığım gibi, hala kendi yalanımızın tatlısıyla, çalar gibi yaptığımız siyasi türkülerimizi okurmuşcasına okuyarak,  zamanı geçirmeye devam.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
216AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin