yaklaşımlarÖzkan YıkıcıAmerika'daki üniversite direnişinin düşündürdükleri - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Amerika’daki üniversite direnişinin düşündürdükleri – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Haftalara doğru yayılan ABD ünüversiteleri öğrenci olayları devam ediyor. Yönetimler kendi gizleikleri yüzü açığa vuruyor. Polisin kanpüslere girişi, kurulan çadırları devirmesi ve üçbine yakın öğrencinin gözaltına alınması adeta işte sizin övdüğünüz “demokrat” Amerika resmini karşınızza getiriyor. Fakat, hala direniş sürüyor ve Kanadadan başlayan öteki ülkelerdeki ünüversitelere yayılmaktadır.

Amerikada ünüversite direnişi yüzkırk ünüversiteye dek yayıldı. Yetmedi, Kanadadan inggiltereğe ulaşan yeni dalga şekline doğru da gidiyor. Fransa veya Holondayı söylemeye gerek dahi yok. Onların da bazı okuları yerlerini direniş yolunda aldılar. K. Kıbrısı sakın sormayın: çünkü bizde ünüversite bol ama ismi sektörcülük boyutunda. Nitekim, Dünyada Fİliğstin destekli direnişler olurken bizdeki ünüversitelerde safte diploma ortaya serilişi nasıl kapatacakları veya donduracağı arayışında. Onun için de benzer durumları yaşatan YÖK da yardıma hemen geldi. Böylesi dünyamız var.

Amerikada ünüversite öğrencileri hem de kendi devletelrini de eleştirerek karşı duruş sergileyerek Filistin destekli eylemlere başladı. Hemde Amerikanın en üst elitlerin evlatlarının olduğu Kolonbiya ünüversitesinde başladı. Direniş bir anlamda yayılınca, adeta önce öğrenci direnişlerini de hatırlatan hafıza canlılığı da oldu. Öğrenciler, Amerikanın israili desteklemesini kınıyordu. Filistine yapılan katliyamın soykırıma dönüşşmesini de eleştiriyordu. Polis ünüverstelere çağrıldı. Nedeolsa ünüversitelere sermayeden kaynak akıyordu. Yönetimler bunu kaybetmek istemiyordu. Devlet de israili her alanda katliyama rağmen destek yağdırıyordu. Güvenlk KOnseğinde dâhin vetoyla haklılıkların durdurulmasını sağlıyordu.

Devletin gerçek gücü ünüversitelere kendini kanıtlıyordu. Ters kelepçeyle tutuklanan kadın öğretim görevlilerinden öğrencielrin yerde sürülmesi en basit görünümlerdi. Peşinden ünüversite yönetim kurulu kendi senatosunu dahi dikate almadan öğrencilerin okul ile ilişkisini kesiyordu. Baskıyla durdurma olacağı gerçeği Amerikan demokrasinin da şanından geliyordu. Ama olmuyordu. Olaylar yayılıyordu. Yüzkırk ünüversite bu direnişe katıldı. Mtutuklamalar üçbine yaklaştı. Yine de olay bitmiyordu. Tam aksi Dünyaya yayılma eylimine dönüştü.

Bazı kesimlerin de hafızaları canlandı. Yetmiş başında yine amerikada yoğun ünüversite öğrenci olayları oldu. Konu Viyetnam savaşıyrı. Ayrıca seksen başında da Güney Afrika ırkçı rejimine verilen desteğe karşı protestolar yapıldı. Bunların yayılması sonucu, kamuoyunda oluşan destekle Amerika Viyetnamdan çekilmek ve Güney afrika rejimine kayıtsız şartız destek sunmaktan vaz geçti. Viyetnam savaşı ve Güney Afrika politikalarında değişim oluşturuldu. Böylesi öğrenci hareketlerinin dersleri de vardır.

Bazı kesimler özelikle tutuklanan öğrenciler veya okuldan atılanlar için yargıyangidiyor. Kendilerince yargı özellikle okuldan atma durumlarını durduraağı beklentisi var. ama, burada da yasa ve deokratik işleyiş ilkelerine uyulmadığı, ünüversite gerçeği ile srmaye bileşkesinin nasıl kuralları çiğnediğinin yaşananlarıyla kanıtlanmaktadır. Ayrıca algınprobagandası da işletiliyor. Bir ünüversitede konuşan öğrencinin “ajan ve dış mihrak” ilan ederek, kitlesel algı oyunu sahnede. Bazı ünüversitelerde konuşan kişninin ünüversiteden olmayıp dıştan gönderildiği kamusal probaganda esrumanı belediye yetkilileri trafından dahi kulanılması da tesadüf değildi. Tam bir çirkin emperyalist işleyişe tanık olduk. Öğrenclerin Filistinlilere yapılanlara dikat çekmek, israilin soykırım uygulamasını protesto etmeleri, kendi ülke kaynakalrının onlara destek gönderilmeme talebi, adeta şidet, baskı ve algı oyunlarıyla örtülerek resmi politikayı ayakta tutumaya çalışıyorlar.

Sıraladığımız durumlar geri braktırılmış ülkede yaşanmıyor. Dünyanın önemli demokratik kurumsallaştığı belirtilen algılı ülke Amerikada yaşanıyor. Öğrenciler aydın olmanın da etkisiyle, devletlerinin soykırıma destek vermesine karşı çıkıyorlar. Hani denilirdi ya protesto yapma ve eleştirme kuralı: işte Amerikada da bunun sınırını işaret eden uygulama oluyor. Hem de tam da seçime gidilen günlerde gerçekleşiyor. Bu direniş devam etme gücüne sahip oldukça, israilin ısrarla soykırım politikası sürdürüldükçe, Filistin gerçeğin başta batılı medya gözlerini yumdukça, yayılacağı kesin. Ama örgütsel gücüyle nereye dek gidileceği sorularını da kendi içinde taşıyarak.

Not: son olarak Kolonbiya ünüversitesi değil de Latin Amerika ülkesi kolonbiya başkanı İsrail ile ilişkilerini kestiklerini açıkladı. İsrail halkına bir sorunla olmadıklarını ama srail devletin yaptığı Filistin katliyamına karşı olduklarını belirtip diplomatik ilişkileri kestiler. Buda duyrulur.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
248AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin