yaklaşımlarÖzkan YıkıcıLİBYADA KADAFİSİZ DÖNEME DOĞRU GİDERKEN? - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

LİBYADA KADAFİSİZ DÖNEME DOĞRU GİDERKEN? – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

42 yılık Kadafili Lipya artık yeni döneme giriyor. Konuyu izlerken tarihin garip cilvesine tanık oluyorum. Kadafi sistemle çatışdığı dönemde deyil, en yakın olduğu konumda yönetimden devrildi. Sistemle çatıştığı, kendine suikasten bonbalamaya veya ablukadan izole edilme sürecinde deyil tamda en iyi yakın olduğu zamanda emperyalist güçelrce devriltiliyordu. Oysa Kadafi ile Emperylaist güçler en iyi flört dönemini yaşıyordu. Amerikadan ingiltereye petrol pastasından pay veriyor, batan kapitalist bankalara sermaye yağdırarak kurtulmalarını sağlıyor, Sarkoziye seçilmek için paralar dökülüyor ve en önemlisi Lipya ordusunun eğtimi için Amerikan danışmanlar kulanılıyordu. Tüm bunlar ise Kadafiyi iktidarda brakmaya yetmedi. Nitekim son gelişmeleri dahi yok sayan emperyalist düşünürler ve bilimciler, sistemi haklı çıkarma adına Kadafiyi “deli, dengesiz” dahi ilan etmekten çekinmediler. Sadece Profesör Bağcı gibi bilimciler Amerikancı ekseninde olmalarına rağmen, bilimsel gerçeklik de ekleyerek en çarpıcı gerçeği vurguladılar: “Kadafi Orta doğu projesinin kurbanı oldu”. Amerikan yanlısı olmalarına rağmen Profesör Bağcı gibi bilimle de destekli analizlerde yine Kadafinin bazı önemli olguları da vurgulandı. Örneğin, Kadafinin Arap moderinleşmeden sömürge mücadelelrindeki yeri de belirtildi. Tabi bu gibi deyerlendirmeleri sistem sözcüleri pek fazla yapmadı. Hatta Kadafiyi tarihle deyil şimdiki pasta kapma kavgasıyla yererek pay alma noktasında deyerlendiriyorlar. Kimisi Orta doğu projesiyle yererken, kimisi de yeni Osmanlı idolojisiyle yeni fetih zihniyetine havale ediyor. Belli olan tek gerçek, Kadafi dönemi artık sonlandı. Bu herkesin dediyi gibi demokratik ve Lipya muhalefet ağırlıklı deyil, resmen Natonun açık desteği yönlendirmesiyle Orta doğu projesi çerçevesinde yapıldı. Zaten hala dağınık Lipya muhalefetinin çizgisi dahi belli deyil. Bundan dolayı gelecekte dış güçlerin etkisi belirleme gücü oldukça fazla olacaktır. Zaten şimdiden Lipya Anayasası Avrupada yazılıyor ve petrol pay kapma, ülkenin imar edilme adıyla sermaye işdahı çoktan ülkenin her tarafında ahtapot gibi sardı.

Lipyada Kadafi dönemi kapandı gibi. Ne gariptir; Lipyaya kırklarda İngilizler adına oraya gönderilen İngiliz yanlısı ada insanımız vardır. Yine yetmişlerde Lipyaya çalışmaya giden nice insanımız bulunmaktadır. Buna ek olarak Lipya buraya kaynak gönderdiği, bazı siyasal kesimelri destekledikleri de akılda kalan bazı ilişki şekleri oluyor. Ama son gelişmelerle ilgili bu konuda pek konuşan yoktur. Hatta bize Kadafiyi dahi anlatma noktasına gelmediler. Bu garip paradokstan söz etmeden olmaz. İsterseniz kısaca ben size yeniden şu Lipyalı Kadafi yakın tarihin can alıcı olgularından bir demet yazayım:

Kadafi Lipyada 67 senesinde darbeyle yönetime gelir. O dönemki Kıral İngiliz yanlısı olup, özelikle petrol kaynaklarında ingilterenin egemenliği vardı. Askeri varlığı da işin tamamlalyıcı kuralı oluyordu. Kadafinin darbesi başta fazla yankı bulmadı. Ancak Yetmişler ortasında                                      PETROLU millileştirince işler karıştı. En başta Amerika ve İngiltere Lipyayı karşı eksene koydular. Bölelikle Kadafi sistemle öteleşti. Kadafi yönetim oluştururken bildik yapıdan farklı bir çizgi izledi. 3 temel dayanağı vardı. Devrim konseyleri, Halk cemahirleri ve aşiretler arası güç dengeli kurumsalşma oluyordu. Onun için ordu darbesi veya Orta sınıf karşıtlık olguları engelendi. Ayrıca millileştirdiği petrol pastasından halka hisse verdi. Yoğun alt yapı yatırımları da yaptı. Siyasal olarak önce Arap birliği için girişimler yaptı. Mısır, Tunus ve Fas gibi ülkelerle birlik çabalrında başarısız oldu. Özelikle kendini ikinci kişi koymasına karşın başaramadı. Tam Aksi özelikle batıyla çatışması ve şeryat yerine Layik ve kendine has Yeşil Kitap idolojik dayanağı Araplarla arasının hep açık olmasını yarattı. Bu nedenle Arap birliğinden Afrika eksenine kaydı. Afrika ekseninde daha iyi ilgi buldu. Sömürgeciliğe karşı verdiği bazı destekler ve yaptığı yatırımlarla burada önemli konuma geldi. Ama Emperyalist kesimelrle sık sık çatıştı. Hatta ona karşı suikasten tutun açık askeri saldırılar da yapıldı. Ancak Kadafi kendi merkez ekseninde olduğu ve otoriter yapı nedeniyle çelişkili davranışlar ve deyişen ilişkiler de sık sık görüldü. Bundan dolayı yapıp yapmadığı hala tartışmalı olan bir çok olaydan anbargolarla karşılaştı.

Bu çelişkili çizgi ikibinlerde ansızın ters düz oldu. Kadafinin başta ingiltereye petrol pastasından pay vermesi, Avrupa ülkelrine direk petrol ihraç edip pazara girmesi ve istedikelrini yaparak gerekirse tazminat vermesi, kimyasal silahlardan vaz geçmesi sonucu görünmemiş baharı yaşanmaya hızla gelişti. Nitekim Yukarda dediyim gibi sistemin en can alıcı döneminde onlara kaynak aktararak destek verdi. Ama Kadafi tamda batıyla flört ederken de bizat desteklediği ve hatta batırmaktan kurtardığı sermaye ve seçtirdiği Sarkozielr onu devirdiler. Öyle bir devirdiler ki, Kadafinin başta Adalet bakanını bir anda muhalefet lideri yapıp bir anda Kadaficiler bir günde muhalefetci olup kulanıldı. Böylelikle Kadafi karşı karşıya olduğu zaman deyil, resmen flört ederken tahtan indirildi. En garibi de yine Türkiyede oldu: Türkiye hep Lipya ile iyi ilişkilerde durdu. Bu nedenle Emperyalist en uzlaşmaz çelişkilerde dahi Lipyaya yatırım yaptı. Lipyada herkesin anbargo ve yatırımdan çekindiği dönemde Kuzey Kıbrısa yardım etti. Bu sıkı fıkı ilişki nitekim Lipya krizi başında Erdoğanı daha kısa zaman önce şöyle kükrettirdi; “Natonun Lipya çölerinde ne işi vardır”? Ancak ay deyil birkaç gün sora da Natoyla kendisi Lipya çöleri hesaplaşmasında taraf oldu. Şimdi sızan başka bilgide de Lipya “muhalefetine” 300 milyon dolar yardım yaptığı da söylendi. Buda sistemin siaysal acı gerçeği olarak tarihe yazıldı. Tabi eklemeden eksik olacak, kendisine seçilmek için 30 milyon dolar yardım etiği Sarkozi de Kadafiye ilk direk saldıran ülke lideri olarak da karşısına geldi.

Kısaca Emperyalist Orta doğu projesinde Lipya ayağında Kadafi yapısal siaysal dönem dağıldı. Şimdi herkes Lipyadan çok ordaki pastaya yöneldi. Daha iç savaş devam ederken İtalyan şirketleri çoktan doğu kesime yayıldı. Türkiye en başta imar yapılanması için pay almak için koşuyor ve idolojik olarak bazı bilimcilerinin ağzıyla çekinmeden yeni Osmanlı fetihciliği özlemiyle beklentide duruyor. Ama unutmayalım; Lipya Orta doğu projesinin yeniden sömürge çizgilerinin belirlendiği ve daha zayıf yönetimlerle serbes sermaye dolaşımlı stratejinin halkaları olmaktadır. Petrol tekeleri, güvenlik şirketleri ve alt yapı imar kapmacalar şimdiden başladı. Kadafinin elindeki petrol pastasını, yıktıkları Lipyanın imarını ve çalıştırılmayan gaz yataklarına ulaşmada korkunç sermaye rekabeti olmaktadır. Bu rekabet içinde kaybeden Milli petrol kesimi, Rusya ve Çin oluyor. Şu acı ve ibret mesajın de tekrarlanması çok kötü: Bizden olmazsan yani Amerikancı emperyalist yandaşı deylsen kaybedersin. Bunu da şanlı medyalar çok güzel ponpalıyor. Hatta yıların dostları Türkiey Lipya yönetimleri şimdi çıkıp Kadafiyi kötüelrken, dğoğru yerde durulmaktan söz etmektedirler. Demek oluyor ki Emperyalist doslukta bu kadar. Binladinle başlayan acı yüzleşme Kadafiyle devam etti. Bakalım yıkılan ve aşiretlerle örülü olan ama çok yağmalanacak petrol pastalı Lipyada daha neler göreceğiz?

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
240AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin