yaklaşımlarÖzkan YıkıcıIŞİD çemberinden oynamalar - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

IŞİD çemberinden oynamalar – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Ksp beyinlerinden Mustafa Onurerle Ratyo ve TV Mayıs medyasında epey zaman “Bilim ve Siyaset” prokramı yaptık. Korona salgınıyla durdurulan prokram, bir daha ayni kanalda yer bulmadı. Buda başka soru işareti. Gerçi, yapılan prokramlardan epey rahatsız olup şikayet edenler de çoktu. Özellikle de teslim olup sağda yerini alıp solculuk etiketini kulanan kesimler epey rahatsızdılar. Neyse, konumuz Ratyo Mayıs veya TV mayıstaki serüven değildi. Yalnız: prokramın Ortadoğum bölümünde epey güncel konuların da gündemini işliyorduk. IŞİD yeneilgileri ve buharlaşmış imajı IŞİD epey kuşkularla geçiyordu.  Mustafa ısrarla bana tekrar  tekrar IŞİD yapısının militanlarının ne olduğunu soruyordu. Ben de bunların bazı bilgilerle nasıl “kurtarılıp” başka coğrafyalara taşındığını anlatıyordum. Yeri geldiğinde ayni yapının ortaya çıkarılacağını da belirtiyordum. Yine de sanki ikna olmamış gibi Mustafa ayni soruyu tekrar tekrar sorup, belki de beyinlere yerleşmesini iser gibiydi. Ben de IŞİD hikayesini yeni bulgularla birlikte tekrardan özetliyordum. Özellikle bu tür yapıların Emeryalist politikalar sonucu yapılandığını, misyonları olduğunu, ancak gelişerek kendi eksenelrini de kurumlaştırdıkalrını söylüyordum. IŞİD belki sistem için bir dönem çektirilse de IŞİD alışılan siyasal duruşlarla da hareket alanlarında yer bulma olasılığı hep olacak diyordum. Ayrıca, ıŞİD tiği yapıları emperyalist sistem ve yerel gericiliğin beslediğini de idolojinin buna ggöre şekillenip, moderin teknolojik silah ile en gerici hayat kuralalrının kültürleşen yapı olma durumunu anlatmaya uğraşıyordum.

Aradan fazla zaman geçmedi. Geldik günümüze. Daha bu sabah Bir Gün gazetesinde Bahadinin makalesi ile Mersin IŞİD olayını okudum. Bitmiştir denilen IŞİD içerisindeki Türkiye Mersin ektkin harket durumunu ve moderin insansız hava aracı kulanım gerçeklikleri gayet iyi aktarıldı. Coğrafya tanımayarak Suriye Türrkiye gelgitlerinin de gelişmelerini toprladı. Yazılanlar bile IŞİD yapısının nasıl örgütlenme olduğu ve tek bir yere bağımlı olmadığının önemli kanıtlarıydı. Bir anlamda Mersin IŞİD yapısıyla Suriye gerçeği saydamlaşıp etrafta dolaşıyordu.***

Hafta sonu Fayık Bulutun özellikle Hasekideki ceza evleri isyanı ve IŞİD gerçekli başka önemli haber akışlı bilgi geçiyordu. Elbet, brakılan önemli eksiklik hep sistemle uyum ve ayrıcalıklı ikilemlerin etkileri net konulamadı. Ama, peşpeşe gelen bu anlatılarla IŞİD her an kulanılmak için önemli bir pimi çekilmiş bonba gibi hazır olduğunu haber veriyordu. Hele den Ceza evi operasyonunda kulanılan örgütsel hareket ve iletişim ağı oldukça düşünülmesi gereken ileri derecedeki yapılanıştı. Demek ki IŞİD öyle denilen şekliyle yenilmiş değil, yasal toprak devlet denilecek aşamaya gelirken,birden yeniden hücreleşme bölgesel tehlikeli kontra hareketi için hazır hale dönüştüğünün işaretlerini yaşadık.***

Yine hatırlayın: birkaç gün önce, Perşenbe günü, direk aAmerikan başkanı Baydının açıklamasıyla IŞİD yeni liderinin Türkiye kontrolundaki idlipte Trkiye sınırına yakın yerde öldrüldüler. Üstelik Türkiye medyası konuyla alakalı pek de bilgi vermediği koşullar da yaşatıldı. Bu dünyada önemli haber olup yorumlanırken, kontrolu altındaki sınırına yakın yerde öldrülen liderlerle ilgili devlet pek de açıklama yapmadı. Dahası, Amerikan yetkilileri Türkiye değil de SDK ve PYD yetkililerine yardımlarından dolayı teşekkür ediyordu. Buda başka paradoks: Türkiyenin terörist değip, hareket yapmak için izin istediği örgütler olması da işin başka ilginç noktasıdır.***

Işid ile bilgiler yeniden peşpeşe gündeme düşmeye başladı. Belli ki bazen hücre hareketi bazın de birilerinin siyasi figür ihdiyacı nedeniyle gündeme taşıma zororunluluğu oluşuyor. Bölgemiz bu tip örgütlerle epey kabarıyor. Hele idlip bölgesi adeta gerici cihatçı merkezli emirliğe dönüştürüldü. Işid yanındda Elnusra ve uzaktaki Uygurların milisleri dahi vardır. Bu toprağı koruyan, askeri güç yığan da türkiye. Suriyeye bu yeri vermeyen de Türkiye. Pazarlıklar hala sürüyor. Ters olan da var: Türkiyenin kontrolu altındaki yerde ıŞİD liderleri yaşıyor. Bunları da gelip ABD imha ediyor. Tabi haberini de Amerika yapıyor. Sonra, Bahadır Özgür Bir Gün gazetesinde bize Mersinli ıŞİD makalesini döktürüyor. Ek mi istersiniz: Türkiyede yakalanan önemli IŞİD liderlerinden K.G. önemli itiraflar yapıyor. Özellikle de İmamoğlu katliyam çabası epey ilgi çekti. Eldeki silahın yetersiz olup yenisinin istendiği, bunun açığa çıkması sonucu da suikasten vazgeçildiği bilgileri yayılıyor. Ama, TC devleti pek de konuyla alakalı fazla bilgi vermiyor. Bunu içişleri yardımcısı saaptırmaya çalıştı: çare olmadı.

Anlaşılacaığı gibi Ortadoğudaki kağos kör düyüme gelirken, ıŞİD tipi hareketler de bazen kendi özgünlükleri bazen de sistemsel güçlerin ihdiyacı oranında yeniden gündeme taşındı. Belli ollan Emperyalist Ortadoğu politikası bu eksende yürüdükçe, ıŞİD tipi hareketler de devam edecek. Siyaseti besleyen veya kendi özüyle alan geliştirne özleriyle bölgede her an karşımıza gelecektir. Sistem de bunları kulandıkları müdetce, onlara can vermeye hız vereceklerdir. Kıbrıs da bu ateşin ortasında çıkar hesabında yerini aldıkça, tehlikesini de her an karşısında bulacaktır.

 

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
236AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin