yaklaşımlarÖzkan YıkıcıRefah'tan ateşkese gerçekler - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Refah’tan ateşkese gerçekler – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Ne kadar algı operasyonu yaparsanız yapın, en korkunç yalanların sıralayıp siyasal idolojikeştirip kulanın, farketmez. Yaşam ansızın ortaya gerçekleri çıkarır. Öyle çıkarır ki suratınıza sert tokat gibi vurur. Siz medya gücünü, askeri makinesini, yalanın kocamanını kulansanız da gerçekler yine de ortaya çıkar. Siyasi alandaki önemli handikap, gerçekleri tamamlayacak örgütsel karşılık olmama tehlikesi her zaman vardır.

Tine unutmamamız gerekir; kavramları doğru yerine koymak gerekir. Şekere tuz, meyvaya taş dememek önemlidir. Kavramı yerine koyunca da zaten baştan hangi gerçeklerle karşılaşacağımız, daha kolay anlamak durumuna geliriz. Faşizimden demokrasi mve insaniyet bulmak imkansızdır. Emperyalist çağda ezilenlerin lehine tutum da olamaz. Kapitalizmin temel ilkesi de kardır. Devletler de faşizmin, burjuvazinin ile idolojik yaklaşımı da kulanılan dünya görüşüyle belirlenir. Karın temel oldğu, sınıfsal baskı ve sömürgeciliğin işlediği koşulda, medyanın da direk sermaye kontrolunda oluşu, sizi gerçeklere ulaştırmada hep engeldir.

****

Sözü fazla uzatmayalım: sadece birkaç, hat da kısa günlük gelişmeyle karşılaştılralım. Konumuz yine Filistin. Yer Gazze. İsrail durmadan katliyam yapıyor. Fiilistinlilerin önemli kısmını Refah kapına sıkıştırdı. Durmuyor. Uçaklarla füzeler yağdırıp yine hastahanenin biri hedef gözetilerek vuruldu. Ama piyasada ateşkes konusu dolaşıyor. Hamasın ne diyeceği sorularıyla Gazzede olanlar ikincil durumdaydı. Halbuki İsrail hem ateşkes önerisi zorlanarak yaparken, Mısır ve Kataar arabuluculuk yaparken, yine ayni İsrail resmen Refaha karşı kara hareketi yapacağını belirtiyordu.

Hafta sonu hızla bu kısgaca sokuldu. Yine klasik algı oyunu başladı. Batı medyası ve bizim kilerin ilgilenen kesimi  ısrarla sanki Ateşkes ilan etme Hamasın elindeymiş gibi sunuyorlardı. İsrail ise yine sahada gerçeği ile vardı. Ateşkes derken yine  ilgili devlet durmadan saldırıyor ve Refaha saldıracağını ilan ediyordu. Bazı cılız sesler çıksa da en başta Amerika ve AB, durmadan israile askeri tecizat gönderiyordu.

Ateşkesin sorgulanan çok olgusu vardı. Hep sanki Hamas davranışıyla başlanıp, geçici ateşkes işaret edilmekteteydi. Derken Hamas itirazlarına rağmen, ateşkesi kabul etiğin i açıklar. Dün gelen açıklama etrafta sevin ç yaratı. Hem de ömemli eksikliklere karşın kabul ediliyordu. Zaten, saldıran ve katliyam yapan Hamas değil İsrail olma gerçeği de etrafta yaşanmaya devam edilirken.

Şöylesine sevinç doğru. İsrail Mısıra gidip olaya katılacağını açıkladı. Herkese biraz umut geldi. Tüm eksikliklere karşın yine de eğer uygulansa, enazından kısa zaman ölüm makinesi duracaktı. Ama yanılgı karşıdaki devletin İsrail olduğu, faşist yönetimin ayakta kalmak için savaşa ve saldırıya ihdiyacı gerçeği hep öteleniyordu.

Öyle de oldu. Daha ateşkes ilanının Hamas tarafından kabulü alışılamadan, ,srail heyeti Mısıra gidip sonuca bağlamadan birden yeniden kral çıplak ortaya çıktı. İsrail hemen Refah kanpı Mısır sınırına saldırıyor. Orada sınırı ele geçirip tek Gazze çıkış kara yolunu kapatıyordu. Tabi füzeler ve katliyamlar da gırla devam ediyorduu. Şaşkınlığa uğrayanlar elbet vardı. Başta Güvenlik konseği genel sekreteri Guteres de bu bunlardan biriydi. İsraili durduracak tek güç ABD ise hala laf söylüyordu. Tek eksiklikle, yardıma devam ediliyordu.

Birden zaten açık olmaayan Refah kapısı Filistinin nefesl alma borusu israilin işkali altına geçti. Tam da Hamasın ateşkesi kabul etiği zamanın üstünden bir gün daha geçmeden. Refahtaki Filistinliler sevinirken, en azından ölüm yağmayacağı umudu cılızla oluşurken, yine faşizmin tarihi gerçeğine kavuşuyorduk. Bazı İsrail ayleler esirlerin geri geleceği sevincine daha girmeden kendi devletlerinin bunu nasıl berhava etiğine tanık oluyordu. Dünya mı: yine ayni yörüngede…

Şimdi Mısır ve Katarın arabuluculuğu ile kabul edilmiş gibi olan ateşkesin yeniden mış gibiye dönüşünün tarihi anını karşımızda görmemizi yaratı. Faşizmin ne olduğu, emperyalist sömürgecilik koşullarının tarihi gelişinin yarına gidişat yolu kesişmesinde sayfalar karanlıklarla doluyor. Filistinin Gazze bölgesini zaten soykırımla temizleme politikası eylül ayında B.M. kürüsünde bizat İsrail başakanı Metanyahu tarafınsan açıklandıydı. Bu dahi unutuldu. Hep Hamas algısıyla İsrail vahşeti örtülmeye, teri geldiğinde mahsumlukla destekler arandı. Sonuç ortada.

Ozaman soralım: böylesi katliyamcı faşist devletin yaptıkları karşısında, doğumdan beri ölüm korkusu ile enkaz altında kalma tehlikeleriyle büyüyen çocuklar, yarında hangi duyrularla hayata bakacak?

Kısaca, belli ki Filistin halkı ne yazık ki yakın tarihte herkese emperyalist sömürgecilikten İsrail faşist devlet kuramlarını çok ağır bedel ödeyerek yazdırtmaktadır. Şimdi anladınız mı neden Amerikadaki ünüversitelerdeki Filistin destekli öğrenci hareketleri çok sert baskılarla gizletilip durdurulmaya çalışınılıyor: Almanya gibi kendine devlet diyen, Sosyaldemokrat başbakanlı, Yeşiler dışişleri bakanıyla yönetilen ülkede Filistin yasaklamaları ve polis şideti kulanıyor.. Bunlar hep hep tekrarlanan gerçeğin yeniden üretilmesidir. Kötü olan sol seçeneksizlik epey ihtiyaç olan durumu yansıtmasıdır. Üstelik bu kirli karanlık tarihi yazan ülkelerin uydurduğu algıların da kabul görmesidir. Onca vahşete karşın “ama Haması da ekleyelim” nzorlaması ne yazık karşılık buluyor. Peki son olanlar hala kafaları yerine taşıyaıyorsa, demek ki gelecek karanlıkta epey bedelin ödeneceği de kesindir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
248AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin