yaklaşımlarÖzkan YıkıcıSudan'da sular durulmuyor - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Sudan’da sular durulmuyor – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Yeni yıl falan dinlenmiyor sudanda. Hafta sonu halk yine sokaktaydı. Oldukça gergin gösteriler yapıldı. Talep, Sudandaki geçici yönetim içindeki ordu kesiminin çıkmasıydı. Bu durum giderek çatışmalara da neden oldu. Kısa zaman önce yeniden halkın direnciyle ordu cuntasının geri adım atıp da yeniden yönetime gelen başbakan ise istifasını verdi. Açıklamasının özeti şöyle: Sudanda önünüzü açma adına görevden ayrılıyorum, idi. Böylelikle kısa zaman önce ordunun görevden alıp tek başına geçiş yönetimini eline geçirmesi ve halkın direnciyle yeniden ikili geçiş yönetimine dönülen sudanda, bu defa halkın direnişi devam edince, Sudan başbakanı istifa edip, yeni bir yol belirleme olasılığı verdiğini vurguluyordu. Böylelikle, Sudan iki yıl önce başlayan halk ayaklanmalarıyla Elbeşirin devrilmesiyle faşist yönetime son verirken, devamındaki devlet içi dengeler oyunu ile halk direnişi arasında geçen süreçte, şimdi de sivil başbakanın kendi isteği ile istifasıyla yeni bir bilmeceğe girdi.

Yeni yıl dinlemeyip, Sudan halkı sokağa çıkıp, özellikle ordu kesiminin yönetimden ayrılıp direk sivil yönetim denetiminde anayasa yapılması ve seçimlerin gerçekleştirilmesi talepleri hep canlıydı. Ayni şekilde, devleti yöneten ordu ise kaybettiği devletin tümünden koparılmaması ve yaptıkları soykırıma varan uygulamalarla yargılanmama adına hala bir yerden tutunmaya çalışılınıyor. Sudanın bazı partileri geçiş döneminde daha yumuşak olma ve orduyu da ürkütmeme adına karma geçiş yönetimi denklemine ikna olduydu. Fakat, bazı hareketler ve sol eksen bu konuda baştan direk sivil geçiş yönetim talebinde direndi. Sokaktan ayrılmadı. Ordu ise şiddetle kulanıp yıldırma hareketini sürdürdü. Denklem hep bıçak sırtındaydı. Nitekim, geçen yılın son döneminde ordu hamlesini yaptı. Sivil başbakanı tutuklayarak direk yönetimi orduyla sürdürmek istedi. Kısa dönem cuntalı yaşam ile ggeçiş süreci sürse de, sokaktaki direniş bunu engeledi. Başbakan yeniden hapisten koltuğa döndü. Ama, yaşananlar önemli muhalif kesimi hep endişelendiriyordu. Bu kuşku sokakta durmayı da getirdi. Nitekim, darbe girişimi ile halkın sokakta karşılık verme hamlesi, hemen  gerçekleşti. Sıkılan kurşunlar, tutuklanan insanlar, muhalif dalgayı durduramadı. Ordu hepsini kaybetme adına geri adım atarak başbakanı yeniden koltukta görmeği kabulendi. Artık ordu hamleler ve uzlaşma muhalif kimi çevre yanında güçlü sokak direnci de devlet içi geçiş sürecinde epey etkin oluyordu. Zaten, Sudanda cunta gidip de geçiş yönetimi kurulunca, sokağın yine dayatmasıyla önemli kararlar alındı. Şeryat kurumsallaşmasından laik sürece geçildi. Bazı sorunlar görüşmeler yoluyla uzlaşmalar da yapıldı. Bu nedenle bir anlamda devlet halk ikilemleri sokak gücüyle, çok kanlı bedellerle ilerlemektedir.

Şimdi soru şu: muhalif çok yönlü bileşenlerle oluşuyor. Üstelik sınıfsal ve etnik ayrımlı örgütler de cepeleşip epey güçlü konumdadır. Ordu ise ayrışmalarla küçülecek veya parçalanacak muhalefi beklemektedir. Başbakan yorgun halde istifa ederken, yerine kimin geleceği, ordunun ayni denklemdeki yeri elbet epey terleticidir. Ancak, mutlaka geçiş dönemiyle anayasası ve meclisiyle yeni Sudan sancısı epey kuşkularla fırsatların çatışmasını da yaşıyor. Üstelik en başta dibindeki komşularından Amerikaya birçok ülke yeni dönemde sudanda daha etkin olmak istiyor. Hamleler yapılıyor. Değişken siyasal bakışların da Sudandaki gelişmelerde önemli etki yapacağı kesindir. Bu güçlerden birisi de eski cuntacı Elbeşirin dostu Erdoğandır. Yaptığı anlaşmalarla da birşeyler koparıyordu. Şimdi bunun da geleceği belirsiz. Bunların toplamında, Sudaana pek rahat vermeyecek epey cepenin olduğu anlaşılıyor. İçteki güç ve itifak kayganlığı ise gelecekteki nasıl Sudan yanıtında da çok yönlü yollar görülmektedir.

Kurulduğu zamandan beri sınırları sömürgecilik hesabıyla çizilen, sonrasında hep nifus alanı mücadelesini kanla yaşatılaan Sudan, hiç rahat gözü görmedi. Hep kırılmalar ve yeri geldiğinde ülke resmen bizati B.M. kararıyla parçalandı. İngiltereden israile, Sudi arabistana, Türkiyeden Mısıra birçok ülke direk müdahalelelr yapıyor. Din, etnik ayrımlar hep kaşınıyor. Ülke parçalandı. Soykırımlı ikili politikalar uygulatıldı. şİmdi resmen geleceğ.ini arıyor. Seçimler yapmış, şeryatla yönetilen, sokak direnişleri veya soykırımlar gerçekleşen dönemlerden geçti. Şimdi Sudan yönünü arıyor. Yılbaşı falan da dinlenmiyor. Belki de Afrikanın en demokratik yapısıyla bu sorunları aşar. Bunun umudu da sokaktaki taleplerle alınan yolda yansıyor. Bakalım Sudan nerelere dek gidecek.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
241AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin