yaklaşımlarÖzkan YıkıcıIsmarlama ve eklektik yasalar la ne kadar kandırılacağız? – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Ismarlama ve eklektik yasalar la ne kadar kandırılacağız? – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Yeni yıla krizler ve yalanlar la haşırneşir olarak girdik. İlgisizlik ve sahte umutlar la kuşatılarak günler akmaya başladı. Zehirli gıdaya tatlı renkli krema kandırmaca gibi durmadan “yeni yasalar” atışları da sarımsaklı şekli ile devam ediyor. Sanki sunulan yasa ile ülke düzelecekmiş gibi de kandırmaca dansı oynanmaya hız veriliyormuş gibidir. Görünenleri görmezden gelmenin, gerçekleri yalanlar la örtme becerisini gösterme, bilgi yerine cihaletin öncelikli olma düşüncesi ve işbirlikciliğin ruhani kutsalığında durmadan kandırmacalar yeni yasallar söylemleri ile devam ediliyor. Sanki bütün sıkıntı sadece “yaslardan” kaynaklanmaktadır. Tüm hantalığın, ilhakın, yolsuzluğun ve kayırmanın nedeni yasalarmış! Öyle ise şurdan buradan bir metin alıp yazılıp yasa yapılınca her şey çözümlenecektir! Ne güzel kandırmaca*….. Önümüzdeki günlerde yeniden Kamudan sağlığa yeni yaslar la kandırmacaya hız verilecektir. Hala akılanmadıysak, onca ünüversite ticari gücüne ve akademik diplomasına karşın gerçekler hala “Kafdağının ardında” oluyorsa, demek ki kaydedilecek yol çok. Sanki örneğin kamunun tüm sorunu yeni yasaymış gibi hep şovların, yağcıların, yolsuzlukcuların söylemleri ile ielrde düzelecekmiş imajı yaratılıyor. Avrupa eklektik yerine uysun uymasın satırlar la madelerin konulması, ısmarlama Anadolu Batı eklektikler le örülü bir metin ile yasal değişim gündemi böylelikle yaratılmış olacaktır! Kamuda yolsuzluktan tutun kayırmaya dek tüm yanlışların mimarları ve paydaşları, şimdi ısmarlama eklektik yasalarla konuyu çözeceklermiş! Sanki Derviş hazretleri, Serdar şovları, CTP bilmelceleri, UBP hesapları bu ülkede kamuyu çürütmemiş gibi, ayni kesimler ısmarlama yasa ve eklektik bilgielr le salatanın ötesinde bir metin ile Kamuyu düzelteceklermiş! Cihaletin ve şovun işbirlikci ruh la kutsanmanın bedelini yeniden yaşıyoruz. Yaşıyoruz ama çürümüşlüğü yaratanların ve yalan söyleyenlerin yeniden yalan atmalarına da çıkar cihalet uğruna yutuyoruz. Oysa çok basit şekli ile bakarsanız, hemen uyarılma ihdiyacına düşersiniz. Sayılan tüm yanlışların nedeni var olan yasalardan değil, bunları uygulamayan ve hatta yetki gücü ile yanlışları yapanlar şimdi konuşuyor. Hiçbir yasada kamuda “yolsuzluk yapın, kayırma düzeni kurun, rüşveti kurumsalaştırın, adamına göre iş yapın” demez! Oysa şimdi yeni yasayı konuşanların ayni yanlışları yaptıkalrı ve yasa dışı olduğu ortada. Fakat Neymiş; “Yeni yasa ile kamu düzelecek”! Hiç rasgeldinizmi; siaysetin bir yapısal kurumu olan kamu lafı söylenirken, onu uygulayan yapının, hukuksal mutlak yetkili ilkesini, elitsel çıkarlara dokunmaya rasladınız mı?

Hep şu kandırılmaya hazırız: “Yeni yasa ile her şey düzelecek”! Oysa konu çok basitdir: Her yeni yasa ille de eskisinden daha iyi olacak mutlak kuralı yoktur. Bizim gibi ülkeler de sunulan yasa ile eskisi ilintisi de pek olmaz. Hele yetkinin mutlak yasalığın ikincil olduğu koşulda sadece yasaya yüklenmek de yanlıştır. Bakın şu andaki yasada ne yolsuzluk ne hırsızlık nede kayırmacılık kuralı vardır. Hatta suç olarak yazılır. Peki dönüp bakın; nice yolsuzluk rüşvet ve kayırma yapanlar nerde? Helimciler, Etciler, Elmasın mülkünü talan ederken resmileri çekilip yayınlananlar, kumarhanede rüşvet verirken görüntülenler, yolsuzluk soruşturması açılanların çoğu hangi makama geldi veya üst makamdan emekli oldu? İşe almadan müdür atamaya olan süreçte hangi ilkeler uygulanıyor? Cahil bir parti örgüt liderinin doktor belirleme, öğretmen beyenme ve işini yaptırma gücü ortada dururken, suç yasadamı? Bunları daha da uzatmak mümkün……

Kısa bir araştırması olan eski ve gelecek yasaları karşılaştırdığı veya ortak değerlendirdiği zaman şunu direk yakalar. Yeni yasa sorunalrın ne nedenine yönelik hazırlığı vardır, nede geleceği belirsizliklerle doludur. Hatta yakınılan egemen elitin üst birokrat ve siyasal müdahaleleri daha da artıracaktır,. Kamu içi çeteleşme ve avanta kayırma kesimlerini güçlendirecektir. Ağız dolusu performans ilkesinin ne olduğunu bilmeyen ama ısmarlama ve eklektik olarak savunan şovcuların dedikelri ise daha çok bilgisizlikle duyulmak istenilenleri duyma ötesine gitmiyor. Bir bakın; Yeni yasa eski yasanın yanlışlarını dolduruyormu? Dahası kamudaki sorunların hangisine çözüm getiriyor. Getirecek dediklerinin bir kısmı ise şimdiki yasada olup yetki ile tersi yapılanlardır. Derviş beyin, Serdar efendinin ve ötekilerin kamuda yetki ile yaptıklarının daha yetki ile yapılamlarını da getiriyor. Partizancı alımlar veya yolsuzluk yapmalar, işten kaçınmalar zaten şimdiki yasada da suçtur. Fakat çoğunu bozan veya yetkiyi kamu üzerinde yanlış otoriteleştiren bizat siaysal yapıdır. Sarayın telefonla müdürlük vaat etmeleri herhalde yasanın yanlışından dolayı değildir.

Ismarlama işini biraz daha açacam. Avrupa masası veya aktarmalı kesimler sonucu oluşan yasa sorunsal ve yapısal değil yeni ayarlar la oluşan bir manzumedir. Hatta dünyada artık iflası konuşulan performans olayının burada daha güçle yetkinin eline verilmesi oldukça düşündürücüdür! İngiliz Amerikan kamu sağlık yapısını dahi iflas etiren bu kuralın, ülkemizde yandaş ve kayırmalı rüşvetin kurumsalaşan yapısında neleri getiereceği bellidir. Ama bilgi ve gerçekler le değil ısmarlama ve şovlar la kendini kurtarma işbirlikci ruhun gölgesinde gelişen yasalar hep eksikler yanlışalr la doludur. Hatta özelikle her kamu yeni yasasının zaman içinde özelikle kurumsal işlemede sorunalrı ve rüşvetleri artırdığı da görüldü. Anımsayın hizmet satın alınma ve şirketlerle işbirliği uygulamalrını! Hem yurtaş daha fazla para veriyor, hemde kamuda yolsuzluk rüşveti de artırdı. Ama ayni kesimler ozaman da “reforum la devrim yaratıldı” laflarını bolca harcadılar.Fakat birçok kamu yasası çıkmasına rağmen; örneğin emekli olduğu halde hala üst makamların neden tahsisatları aldığı avantasının çıakrılmadığı sorgulanmadı. Yine her kamu yasası ya birine avanta kıyak veya ısmarlama kandırma düşüncelerinin ötesine geçemedi. Tüm kamuda maaşlar geriye düşürülürken, müdürlerin, müsteşarların ve vekil bakanların aynen korunması da oldu. Anayasamız da eşitlik ilkesine uygun olduğunu belirt ti! Ama müjdeler olsun; yeni kamu reforumu yapılıyor. Performansın işleyeceği, kıdemin sıfırlanacağı, anlamı ne olduğu belirsiz “Riyakat” kuralı olacağı ama bazı üst makamsal gelişlerin daha müdahil kılındığı bir yasa eklektik görünüm le karşıkarşıya geliyoruz. Var olan yanlışları çözmeye değil ısmarlama Neoliberal yapının yasası ile ülkemiz yetki mutlaklığında kamu yasasını konuşuyor. Yarın ise sağlık la ilgili “devrim” kelimesi ile daha paralı olmanın müjdesine elbet kapılacağız…..

Kamu egemen siaysetinin halkla ilişkisi ve devletin görevlerine getirme kurumsalaşmasıdır. Devletin yönetimin sivil aynası olmaktadır. Oluşturulan siyasal yapının sadece bir parçasıdır. Siyasetin halka açılan penceresi gibidir.Nedense kamu denilince hep çalışanın durumu sadece konuşuluyor. Egemen siaysetin durumu veya kamusal haklar la insan ilişkileri hiç konuşulmaz. Hele atamasından cezalandırılmasına egemen yapının katgısı hiç vurgulanmaz. Yeni yasa performans gibi kural, daha  sürgünleştirme adımları ve çetelerin daha güçlenecek konumu ile aslında siayset suçunu kamuya indirgeyerek işin içinden sıyrılmak istiyor. Hele yasanın değil yetki ile olanların sorumlusu olan kesimler, böylelikle yasa adıyla aklanmış oalcaktır.

Herkes iki yasayı okusun. Sora kamu ile karşılaştığı sorunalra baksın. Görecektir ki karşılaştıkları sorunların önemli kısmı yasadan değil yetkinin kulanılmasından ve siaysetin gerçek yüzü ile karşılaşacaktır. Yine görecektir ki yeni yasa kafasındaki hiçbir soruna yaklaşım getirmiyor. Hatta getirdiği bazı kuralr la daha da olumsuzlukalrın yaratılması da oalcaktır. Neden se hala yanlışlar düzeltme ve genel siayset gerçeği yerine hep “yeni yasa” lafları ile hep kandırılıyoruz. Fakat son yasal girişimler le ilerde şu lafı duyacağız: “Artık çok geç kaldık”! Hele okumaya merağı olmayan, okuduğunu tam algılayamayan ve bilgiye önem vermeyen gerçeğimiz sonucu, ilerde şimdi yeni ve iyi dediklerimizin arkasından çok ağlayacağız. ANımsatacam: Son ikibinler Sosyal güvenlik yasalarının hiçbir çözüm getirmeyeceğini, hatta daha da ağır koşullar yaratacağını yazdım. Bazıları ise buna “Devrim” dedi. Şimdi birkaç yıl sora oö kutsal “devrim” kelimesini kirletenler, ayni yasadan yakınıyor! Çünkün hep ayni yanlış: Yeni yasa neden sonuç ilişkisine uymuyor ve bizde yetki mutlak yasal ikincildir kuralı hep işliyor. Basit particzanlık siyasalaşma sonucu cihaletin ve yolsuzluğun kayırmanın otoriter güç olması sonucu da hep bunlara işleyen yapı haline geldik. Konu kısadır: Siyasal değişim. Sistem eyer dendiği gibi artık bitmiş ise bunu makyajlama veya kandırarak çözemeğiz. Çözüm değişimdir. Buda sistemin değişmesidir. Ha buna hemen refleks veriyorsanız, şimdi konuştuğumuz bazı basit hakların dahi yarın yolsuzluk ve ilhak rüşvet politikasında bataklıkta yok olacağına tanık olacağız.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
240AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin