Ana Sayfa.Yeniçağyeniçağ güncelCemal Özyiğit: Nazım Çavuşoğlu jurnalcidir

Cemal Özyiğit: Nazım Çavuşoğlu jurnalcidir

Özyiğit: Nazım Çavuşoğlu’nun vukuatları çoktur, zamanında Güney Kıbrıs’tan mezun olan çocukların Türkiye’de eğitim görebilmeleri için yaptığımız girişimlere karşılık Çavuşoğlu, kendi çocuklarımızın oralara alınmaması için jurnalcilik yaptı” ifadelerini kullandı

Deneyimli siyasetçi ve Eğitimci Cemal Özyiğit, Yeni Çağ Web TV’de yayınlanan “Gündem” programında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. Özyiğit, bugüne kadar hangi makamda bulunduysa topluma doğruları söylemeye, yanlıştan içe kaçtığını belirtti. Cemal Özyiğit, “Bu toplumun doğrulara ihtiyacı var ancak toplumun da o doğruların arkasında durma gibi bir zorunluluğu var, en önemli açmazımız burada” dedi.

Özyiğit, Filistin ile Kıbrıs’ın tarihinde İngiliz faktörüne dikkat çekerek, o günlerde yapılan bilinçli girişim ve hamlelerin sonucu ne İsrail-Filistin ne de Kıbrıslı Türklerle, Kıbrıslı Rumlar arasında yaşananların “Sürpriz” diye addedilemeyeceğini vurguladı.

15 Kasım Denktaş’ın saltanatını sürdürmesi için kuruldu

Cemal Özyiğit, Kıbrıs tarihinde esas tartışılması gerekenin 15 Kasım 1983 olduğuna işaret ederek, “Uluslararası hukukun dışına çıkıldığı, BM’nin bunu tanımayacağı bilinmesine karşın, KKTC göstermelik bir iş olarak ilan edildi, burada esas amaç Rauf Denktaş’ın aynen bugün Erdoğan’ın ilan ettiği sultanlığı gibi Denktaş’ın da tekrar başkan seçilmesini amaçlamaktaydı” şeklinde konuştu. Özyiğit, gelinen aşamada KKTC’nin adının bile tartışılır hale geldiğini, oysa 14 Nisan 2004’te Hüseyin Angolemli’nin TKP Genel Başkanı olduğu sırada kendilerinin bu isim konusunu aynen Annan Planı’nda yer aldığı şekliyle benimsenip kullanılması üzerinde durduklarını kaydetti. Özyiğit bu gerçekler göz ardı edilerek 15 Kasım 1983’ten günümüze kadar ülkedeki her şey yanlışın üzerine inşa edildiğini belirterek, buna karşın hiçbir siyasi otoritenin bugüne kadar Türkiye’ye “Önce benimle eşitler düzeyinde masaya otur ondan sonra gidip Rumlara ayrı egemenlikten bahset denmesini bekledik ancak nafile böyle bir şey olmadı” dedi.

Türkiye Büyükelçileri “Vali” edasıyla çalışıyor

Cemal Özyiğit, Türkiye’deki Erdoğan rejiminin Kıbrıslı Türklerin Egemenliğini tanımak bir yana burada görev yapan Büyükelçilerini “Vali” edasıyla emir veren şeklinde çalıştırdığına dikkat çekerek, “UBP tabanına seslenmek lazım, birini seçerler yerine emirle başkası başbakan olur, acı ama gerçek ülkede her şey dökülüyor, en son örnek doktor eczacı olayları, bu insanlar günah keşişi ilan ediliyor, elbette içlerinde bu işi yapanlar mutlaka olabilir ancak, Ercan, KIB-TEK’e ihalesiz akaryakıt alımları, Jet krizi, biz TDP olarak Ercan ve Jet krizi konusunda polise suç duyurusunda bulunduk ama günün sonunda hiçbir şey olmadı” ifadelerini kullandı. Özyiğit, toplumun bu gibi olaylarda mutlaka siyasilere destek vermesi gerektiğine işaret ederek “Maalesef ne hikmetse toplum duyarsız kaldığı için bu konular da bir süre konuşulup rafa kalkıyor” dedi. Son dönemlerde Türkiye ile olan ilişkilerin kabul edilmesi mümkün olmayan bir noktaya buradaki yerli işbirlikçiler sayesinde taşındığını anlatan Özyiğit, “Elbette Türkiye Kıbrıslı Türkler için son derece önemli bir ülkedir, biz Türkiye’ye ve Türk halkına karşı değiliz ancak ilişki biçimi biat şeklinde sürmemeli” ifadelerini kullandı.

Oynanan Karagöz-Hacivat oyunudur

Özyiğit, ülkede hiçbir şeyin doğru dürüst yürümediğine işaret eden Cemal Özyiğit, “Bir perde çekildi ve Hacivat-Karagöz oyunu oynanmakta, üstelik perdenin arkasındaki ipler de başkalarının elinde” dedi.

 Nazım Çavuşoğlu Jurnalcidir

Açıklamalarında eğitimde yaşanan sıkıntılara da dikkat çeken Cemal Özyiğit, Eğitim Bakanlığı görevi sırasında İlahiyat Kolejinde yaptığı düzenlemeler sonucu 3’lü koalisyon hükümetinin bozdurtulduğunu anımsatarak, bugün İlahiyat Kolejlerinin sayısının artması, eğitimde tarikat yapılanması tehlikesiyle karşı karşıya kalınmasının bir nedeninin de Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu olduğuna işaret ederek, “Nazım Çavuşoğlu’nun vukuatları çoktur, zamanında Güney Kıbrıs’tan mezun olan çocukların Türkiye’de eğitim görebilmeleri için yaptığımız girişimlere karşılık Çavuşoğlu, kendi çocuklarımızın oralara alınmaması için jurnalcilik yaptı” ifadelerini kullandı.

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin