yaklaşımlarÖzkan YıkıcıYıl biterken, dünya görünümü – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Yıl biterken, dünya görünümü – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Ayni koşullar, yaklaşık 1  asır öncesi yaşandı. Dünya, ekonomik ve siyasal krizler yanına sağlık salgını da eklendiydi. Şimdi, yıl 2020 yılı için ayni görünümü net olarak söylemek kolaydır. Dünya son dönemde çıkılamayan deyişik ekonomik bunalımlarla boğuşuyor. Siyasal olarak hem krizlere çözüm bulamazken, yeni faşizim yönetim biçimleri de yükselen gerici kitlesel potansiyel ile oluşmaya hız veriyor. Ekolojik yıkım artık sert sarsıntılarla ve iklim bozulmalarla insanların her alanına girdi. Uygarlık krizi gericilik ile teknolojik gelişme makasını daha da açarak sürüyor. Bunlar yetmezmiş gibi yılın başında başlayan Korona salgını, gidrek pandemi adıyla dünyada yaşamı altüst etmeye yetti. Bu pandemi salgınıyla da işi fırsata çeviren sermayenin de tıpkı krizlerden aldığı karlarla yeni kazançları ekleyip, kat kat büyüdü. Yoksuluk ve çaresizlik yanına, eve kapanma gibi yalnızlaşma sonucu, insanlar yeni yaşama doğru da kaymaya başladı.

Pandemi süreci, yılın damgasını vurmaya yetiyordu. Tüm gelişmelere gerektiğinde önlem gerektiğinde ise fırsata çevirme adına birçok kararlar alındı. Bilgi yetersizliği ve yönetimlerin özellikle sektörcü güçlü yönetimlerin olayı yönetememesi sonucu da krizlerin üstüne yeni kağos kabusu olarak Korona salgını da eklendi. Tek tek ülke yerine, geneli yansıtan sonuçlar hemen sırıttı. Pandemi ile birlikte, kapitalizmin özü da ortaya serildi. Yıllardır savunulup ekonomide piyasa modeli dedikleri Neoliberal süreç, ekonomide iflas ederken, Pandemi konusunda da kocaman sağlık sektörlerinin çökmesini de bağıra bğıra kanıtlıyordu. ABD ve İngiltere, bu salgında en hazırlıksız ve sağlıkta en başarısız ülke olarak tarihe yazıldı. Çoğu ülkelerin özel sağlık sistemleri ve piyasa modelleri, Korona salgınında yere çakıldı. Yine görüldü ki kamusal sağlık yapılanmasında olan ülkeler, daha başarılı olup ayakta kaldılar. Fakat, kapitalizmin özü işlemeye devam edip, aşılardan ilaçlara hepsinde ilaç tekeleri inanılmaz karlar yaptılar. Siyasal yönetimler, sermayeyi koruma ve yoksula bedel ödetmeyi bu salgında da gerçekleştirdiler. Sonuçta, sosyalizmin önemi ve kamusal temeldeki insan gerçeğinin sağlıkta da önemli olduğu tekrardan yazıldı.

Ek olarak, Korona salgınında virüsün uğradığı mutasyonun da nedeni sistemdi. Uygulanan ve yıkım yanında iklimleri de bozan ekoloji veya çevre politikasının sonucu olarak mutasyon gerçekleşti. Bunu pek konuşan olmadı. Oysa, milyonlarca insan öldü. Bir anlamda Pandemi dönemi bize yeniden Kapitalizmin haritasını ortaya koydu. Anlayan anlar denildi. Buna bağlı yeni yaşam biçimi de yönelişle arayışa geçti…. En net sonuç; sistemi yöneten Amerika, sağlık konusundaki yanlışı, pandemiyle oluşan felaketle yaşanmasıdır. Tıpkı ekonomide olduğu gibi salgında da krizi brakın yönetmeyi, öngörmeği dahi kabullenmedi.****

Dünya pandemiyle zamannın çoğunu doldururken, hegemonya mücadelesi, bölgesel savaşlar ve benzer felaketler de tekrardan tırmanıp yaşandı. Önceki yılın mirasları alındı. Ek olarak ikinci Karabağ savaşı gerçekleşti. Etoptya iç savaşa doğru gidişat ta. İsrail yeni hamlelerle hem de en ırkçı ve saldırgan döneminde arap ülkeleriyle ilişkiler kurmaya hız verdi. İran krizleri gelgitlerle geçti. Çin Amerikan çelişkileri tırmanmaya başlandı. Özellikle ABD hegemonya gerilemesi ve Çinin gelişmesi ikileminde sert kararlarla ABD saldırganlığa oynadı. Batı Avrupada kriz ingilterenin AB den ayrılmasıyla devam ediyordu. Ortadoğuda Suriye, Libya, Yemen savaşlarla ve satranç siyasal hamlelerle sürdü. Pakistan  Hindistan Keşmir krizi uluslararasılaşıyor noktasına doğru yönlendi. Bunlara ekleyecek birçok başka kriz de yeniden yeşeriyordu. Bu arada Trump seçimi kaybedip, Baydınla yeni ayarlar da konuşulmaya başlandı.

Silah tekelleri ihalarla yeni savaş stratejik saldırgan esrumanları deniyordu. Karabağ ve Suriye oldukça deneme tahtası haline gelindi. Ukrayna krizi hesabında da ayni uçaklar konuşuluyor. Ama, gıda krizi, Su sorunu dünyada tehtit olarak da arrada duyulmaya devam ediliyordu.

İyi denecek haberler de geliyordu: Hindistanda en büyük grev eylemi işçi köylü örgütleri tarafından gerçekleştirildi. Bolivyada darbeyle gelen cunta, seçimlerde yenilip yerine sosyalis hareket bloku geldi. Şilide halk sokaklardaki direnişle yeni anayasa referandumunu kabullendirip kazandılar. Bazı ülkelerde direnişler karşılık buldu. Batı Avrupada Fransa merkezli Sarı Yelekli hareketler de sokaklarda görüldü. Fakat, genelde ırkçı ve gerici dinci hareketlerin de güçlendiği göründü. Batı Avrupada ırkçı gerici faşistler göçmen karşıtı eylemlerle yol aldı. Ortadoğu ve Afrikada da cihatçı hareketlrle tarikatların güçlenmesi gözlendi. Bunalr politik devlet eksenine dek yansımaya başladı. Gelecek için sermayenin bu hareketlerden devlet yönetimleri oluşturması muhtemeldir. Nitekim, birçok ülkede ırkçı kesim artık liderliklere gelmekle kalmayıp, devlet biçimlendirmeye dek hareket etmektedirler.*****

Dünya siyasal alanda bunlarla çalkalanırken, özellikle bozulan iklimlerin etkisiyle, doğa olayları daha sert yaşanmaya hız verdi. Daha sert depremler, seller ve kuraklıklar artık yaygın hale geldi. Yetiştirme tipi üretimde sorunlar artı. Sermaye ise Trumpun ve benzer liderlerin tavrıyla bunları hala görmezden geliniyor.. Yapılan birçok konferans konuların özüne inilemedei. İMF veya Dünya Bankası toplantıları eskisi gibi gündem yapılamıyor. Denizler krizi Akdenizde epey sorun yarattı. Uluslararası kuralların artık yerini kuralsızlıkların alması ve krizler nedeniyle, devletlrin önemli kısmı alınan kararlara da uymayıp, krizlere oynadıkalrı da normal hal gibi güncelleşti. B.M. en etkisiz yılını yaşıyordu. AB içi krizler devam ediyor. Trumpun da katıgısyla Nato gibi kuruluşlar daha geriye çektirildi. Böylelikle Amerika, Rusya, Çin gibi devletler öne kondu. Blokların sık sık kırıldığı da yaşandı. Özellikle Ortadoğuda Türkiye iran Rusya üçkeninde oldukça deyişken kaygan oyunlar sergilendi. Hem anlaşıp hem de karşı karşıya gelmeyi en net idlip ve Rojovada yaşadık.

Tüm bunlar,yaşadığımız yılı geride brakırken, önümüzdeki yıla pek de iyi birikimler devredilmeyecek. Doğmakta olan 2021 yılı epey yüklü krizlerle girecek. Hele de mülteci adıyla denizlerin taştığı, savaş nedeniyle en çirkin katliyamların yapıldığı, kar adına insanların nasıl kulanıldığı koşullarda, emperyalist çağın çıkılamamaış krizleri girdabında epey sorunun hızlanacağı belli.  Daha çıkılamayan Pandeminin ne olacağı yanında ekonomik kriz ve hegemonya mücadelesinin yönelişi de epey kuşkularla doludur. Baydın beklentili yeni manevra alanları nereye dek gideceği de belli. Tüm bunlar, geride braktığımız yılın öyle pek de iyi geçmediğinin sonuçlarıdır. Biriken sorunlar ve çözülemeyen durumar, hep yeni olumsuzluklar üretmesi de doğaldır. Bakalım yeni yılda neleri göreceğiz.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
216AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin