arşivUlus IrkadSOL OLARAK KENDİMİZİ YENİLEMEK - Ulus Irkad
yazarın tüm yazıları:

SOL OLARAK KENDİMİZİ YENİLEMEK – Ulus Irkad

Yeniçağ podcastını dinleyin

Şu andaki Dünya  koşullarını öne çıkarmadan 30 sene önce yaptığımız tahlilleri şimdi de yapabilir miyiz? Bana göre yapamayız. Ve her kim ki 30 sene önceki koşulları düşünerek şimdi tahlil yapıp o koşulların hala daha geçerli olduğunu iddia eder bana göre yanlış yapmaktadır. Bir kere 30 sene önce bir Sovyetler Birliği durumu vardı ve maalesef Sovyetler Birliği ortadan kalkalı hemen hemen yirmi sene oldu. Peki Sovyetler Birliği’nin uydusu olan Doğu Bloku ülkelerine ne oldu? Arnavutluk, Çekoslovakya ve diğerleri…Hiçbiri ayakta değil artık. Hepsi de domino taşları gibi birbir yıkılıp gittiler. Ama aksine Stalinizm gidince yerine de Kapitalizm geldi. Gerçi Kapitalizm serbest piyasa olarak her zaman için son elli senede uygulandı. Sovyet Bürokratları Sovyetlerde egemen kesim olarak burjuvalaştılar ve Sovyetler de yıkılışını ilan edince bugün burjuvalaşmış olan Sovyet bürokratları esas yüzlerini göstererek Rusya cumhuriyeti’nde ortaya çıktılar.Esasında son dönemde mahallenin namusu kurtarılmaya çalışıldı. Bürokrasinin barışçıl çizgisini temsil eden Gorbaçov, olayı geçiştirmek için başa geldi ama Sovyetler Birliği’nde yapılan yanlışlar en doruk noktasına geldiği için o da fazla yaşayamadı ve çöküp gitti. Bürokratlar, Sovyetler çökerken gücü ellerinde bulundurdukları için kontrollerinde bulundurdukları üretim araçlarını paylaşmaya başladılar. Mafia gurpları da işin içine girdi sonrasında. Patronlar bürokratlardı. Şu anda Rusya’da olan düzen de eski çarpık düzenin egemenlerinin burjuvalaşıp milliyetçi yüzleriyle ortaya çıkışlarıdır. Çin ise Sovyetlerin çarpıklaşmasının ve yıkılışına sebep olan sistemi devam ettiriyor. Esasında sonuçta olacak olan da Sovyetlerde meydana gelen olaylar olacak  Çin’de. Sovyetlerdeki çöküş onu da sonunda yakalayacak. Oradaki proleteryayı sömürmek için çok baskıcı ve Bonapartist bir düzen kurulmuş orada. Milyonlarca köylü ve işçi gökdelenli şehirlerin varoşlarında açlık sınırında yaşamakta. Çin’deki sistemi yaşatan sadece proleterleri baskı altına alan baskıcı düzen. Bu baskıcı düzen bir zayıflasa öncelikle onu boğacak olan orada yaşayan ezilenler olacak.

Şimdi başından itibaren temele inip irdelemek gerekiyor. Sovyetlerdeki en başından ,ilkelerin ayaklar altına alınması, insani değerlere önem verilmemesi, insan faktörü ve insanların ezilmelerinin hiç hesap edilmemesi, sanat ve diğer alanlarda hep sloganlara önem verilerek estetiğin ortadan kaldırılması, kapitalist ülkeler ambargo uygularken Sovyet rejiminin de Batı’daki proleterlere ambargo uygulamaları büyük hatalardı. Sovyetler, kendilerine olacak büyük değerlerin transferini engelledi. Kapılarını dünya proleteryasına kapamakla da enternasyonalin gelişmesini engelledi. Bu arada kurulan sistemin yirmili yılların sonlarında bürokratik kastın eline geçerek onun menfaatlerini koruyucu bir duruma gelerek halka karşı posizyon alması da oldukça büyük bir yanlış oldu. Hele hele 1940’lı yıllarda ve daha önceleri Kuzey Avrupa’da Polonya dahil birçok ülkenin self- determinasyonu dahil ilkelere değer verilmeyerek, Sovyet Ordularının işgalciler gibi davranarak o ülkelerdeki halklarla karşı karşıya kalması ve bunun yanında Sovyetler Birliği’nin bu ülkelere nüfus da taşıması bugünlere bile taşan sorunları yaratmıştır. Mesela şu anda Estonya’da olan sorun bundan kaynaklanmakta. Oradaki Rus nüfusu ise maalesef dışlanmaktadır. Estonya’nın yerli halkıyla oradaki ulusal sorun yüzünden Rus halkı arasında ortak bir nokta bulunmamaktadır. Birleştirici bir dinamik öğe de bulunmamaktadır. Rus halkı oralarda Lenin’i bile ulusal bir kahraman görürken, Estonya halkı işgalci gücün bir sembolü olarak onun heykelllerinden nefret etmektedir. Halbuki Lenin ulusların kendi kaderlerini kendilerinin tayin etmesini isteyen onların devrim ihracı değil ama kendi devrimlerini bağımsız bir şekilde yaratmalarını savunmaktaydı. Bugünse bir zamanlar yapılan hatalardan ötürü Lenin de ulusal bir sembol olmaktadır. Gerçekte Lenin’in putlaştırmaya ve ulusalcılığa ne kadar karşı olduğu biliniyor. Polonyalılar da Rusya’dan ve kendilerine sunulan rejimden nefret etmektedirler. Çünkü onların da ülkelerine Rusya tarafından devamlı müdahale olmuş ve sistem de ne kadar faydalı isterse olsun aynen Rusya’daki gördüğümüz nedenlerden ötürü nefret edilen bir sistem olmuştur. Şunları açığa çıkarmalıyız: Rusya’da devrimden sonra 1920’li yıllarda ortaya çıkan değişiklikler 1917 devrimini yapan Lenin ve Trotçki’yle ne kadar bağdaşmaktadır? Stalin döneminde uygulananlar ne kadar gerçek sosyalizmle uyuşmaktadır? Stalin’in uyguladığı siyasal ve ekonomik politikalar ne kadar sosyalist ilkelerle uyuşmaktaydı? Bugün Kıbrıs’ta ve dünyanın çeşitli ülkelerindeki sorunlar nasıl kaynaklandı? Bir komünist partisi ait olduğu etnisitenin mi yoksa enternasyonal değerlerin mi savunucusu olmalıydı? Niye Sovyetlerin yıkılmasından sonra sağ ve milliyetçi akımlar Yugoslavya ve Doğu Bloku ülkelerinde fışkırdı? Polonya’da Jaruzelski niye parladı? 1945 yılında Doğu Bloku ülkelerinde Naziler ortadan kalktığında, İçeriye giren Stalin’in Kızıl Ordusu ve bürokratları niye oradaki burjuvazilerle işbirliği yaptılar? Niye Polonya, Macaristan, Bulgaristan ve Çekoslovakya’da bulunan  Marksist komiteler Stalinistler tarafından dağıtılarak yönetimler burjuvalara verildi? Proleterler bu ülkelerde bürokrasi ve burjuvazi sayesinde niye sömürüldü? Stalinizm gerçekten bize öğretilen veya Marks ve Lenin’den okuduğumuz sosyalizmle ne kadar bağdaşıyordu?

İşte solu eleştirecek olanların veya genel bir bakış getirecek olanların bunlara açıklık getirmeleri şarttır. Aksi olursa bana göre bu gerçekçi ve iyi bir analiz olmaz . Bugün Kuzey Kıbrıs’taki sol bilinenlerin duruşları bile bu sorulara verilecek yanıtlarda bulunmaktadır ve sol da bu sorulara vereceği yanıtlarla ancak önünü açabilecektir. Yoksa sağla hükümetçilik oynayarak memleketin genel şartlarıyla hesaplaşmadan hükümetlere girmek veya sol adına hareket edip serbest piyasa ekonomisini bayraklaştıranlara uyguladıkları siyasetler hiçbir zaman yardımcı olmayacak.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
218AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin