arşivAli SarıtepeKriz dışımızda mıydı? - Ali Sarıtepe
yazarın tüm yazıları:

Kriz dışımızda mıydı? – Ali Sarıtepe

Yeniçağ podcastını dinleyin

Medyadaki kimi anlatılarda, kapitalizmin krizi enteresan bir şekilde dışımızda tutulmaya çalışılmakta ve bu krizden Türkiye ekonomisi etkilenmeleri ise; dışımızdan bize düşen krizden pay olarak ifade edilmektedir.

Bu meyanda da özellikle Yunanistan’da ki yaşamalardan da, burada yaşayan insanların günlük yaşamlarındaki rehavetlerinin buradaki krizin ana kaynağı olarak gösterilmeye çalışılarak; bu ülke yaşayanlarının ne kadar tembel olduğu tespiti yapılarak, buna mukabil Türk insanının çalışkan hasletinden övgüyle bahsedilerek, krize bu denli bulaşmamamızın gerekçesi olarak ifade edilmektedir.

Durum böylemidir!

Kapitalizm; yapısı gereği devlet sınırları içerisinde götürülebilecek bir ekonomik karakter özelliğine sahip değildir.

Karakterinin, ürettiği mali götürebileceği en ücra pazara götürmesi gerekliliği onda; devlet sınırlarının çit olması halini beraberinde getirir. Ve üstelik çit halinde olan bu sınırların ayak bağı olmaması içinde bir dizi, ticarette çit sınırlarını imha etme anlaşmalarını yaşama geçirirler.

Dünya ölçeğinde kapitalizmin ana karakterinin/egemen karakterinin finans kapitalizm olması da akılda tutulduğunda; finans kapitalizmin her yeni uygulamalarından veya krizden, kapitalizmin global halinin etkilenmemesi mümkün değildir.

Ama tek tek ülkelerde kapitalizmin göreceli zayıflığı ya da sağlamlılığı sadece, kapitalizmde krizin derecelendirme kısmına tekabül etmektedir. Dolayısıyla krizden muaf olma imkanlarında olmanın aksine, krizden dereceler ölçeğinde farklılıklar olmaktadır.

Bunun dışında tek tek ülkelere denk düşen, ülkesel ekonomik/kapitalizm krizleri; onların bir lokal krizlere düşmelerine neden olan ekonomik ve siyasal karar alma süreçlerinin ortaya çıkarmış olduğu sonuçlar olmaktadır.

Türkiye taze örnek olma halleriyle buna güzel bir örnektir. Türkiye’de ekonomi ve sosyal siyaset oluşturmaların dibine kadar istismar üzerine kurulmasından kaynaklanan süreçler sonucunda, ekonomisinin oransal olarak büyük değer yitimlerine girmesi; kapitalizmin evrensel karakterinden kaynaklanan krizin sonuçların olmasından değil, Türkiye ekonomisinin yürütülüş biçiminden kaynaklanan sonucu idi.

Kapitalizmin global kriz hallerinden bahsettiğimiz zaman, bunun aklımıza düşen halinin finans kapitalizm krizi olması halidir.

Kapitalizmin lokal krizi ise; tek tek kapitalizm ekonomisi ülkelerinin ülke içi ve ülke dışı siyaset yürümelerinin yaratmış olduğu krizler olduğu hallerdir.

Kapitalizmin lokal krizlerini, tek tek ülkelerin yaşanmışlıkların ve karar almaların sonucu olduğu halinde görürsek bizi yanlışlara koşturmayacaktır.

Kapitalizmin genel krizinden, finans kapitalizm krizinden bahsettiğimiz zaman; krizin şiddet oranına göre tüm kapitalist ekonomiler bundan etkilenecektir. Finans kapital krizi; finans kapitalin en egemen olduğu ülkeden başlayarak, domino taşları misali tüm ekonomileri etkisi altına alması onu doğası gereğidir. Buradaki detay, tek tek ülkelerin oluşturdukları kurallar manzumesidir.

Buradan baktığımız zaman: Türkiye kendi krizinden çıkarken almış olduğu kararlar ve uygulamalar neticesinde, finansal kapitalizmin genel krizi ortaya çıktığında, sistemik tedbirleri ve uygulamaları zaten pratiğe geçirmiş olduğundan ek ilave tedbirlerin yansımalı sonuçları şiddetli olmamıştır.

Türkiye kapitalizmi kendi krizinden çıkma tedbirleri ile yoğun bir şekilde uğraşırken, yakalandığı finans kapitalizm krizine, ek şok tedbirlere ihtiyaç kapsamında büyük oranda girmemiştir.

Türkiye kendi krizinden çıkarken, finans kapitalizm krizi dünyayı sarmaya başlamıştı.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
240AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin