yaklaşımlarÖzkan Yıkıcıİsrail şaşırtmadı: yine bedeli Filistin'e kesti - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

İsrail şaşırtmadı: yine bedeli Filistin’e kesti – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Aslında İsrail protesto eylemlerini izlerken, aklımdan hep geçirdim: İsrail protesto eylemlerini kırmak için veya kamuoyunu yönlendirme adına Filistine yönelik saldırıları trımandıracağı e beklentisindeydim. Ntikim, haftalardır süren protestolar ve tüm kırma hamleleri geri teperken, devlet kendini tırmandırma girişimiyle hedefine Fİlistini koydu. Zaten israilde devlet içi kırılmalarla başlayan sosyal muhalefet çizgisi, durdurulamıyordu. Faşizmin klasik tutumu ise dış politika veya kendine iç düşman ilan edilen kesime saldırarak bu yükselişi kırma hareketlerine baş vurur. Son hafta içinde önce Kudüsteki Elaksa camisini polisin basması ve peşinden Gazledeki bazı yerleri havadan vurmasıyla yön din faşist eksende tırmandırılmaya gidildi. Arada Suriyedeki Humus kentine füze göndermek de “eşantiyon” olarak da gerçekleşti. Bir anlamda adını dahi koymaktan kaçtığımız faşizim israilde hükümeti ele geçirdikten sonra hem faşistleşme hukukunu hem de karşıtlarına saldırılarla bize yeniden tanımlatacak derecede gündemleştirilerek hatırlatıldı.

Şaşırmadım: daha da gerçeği, beklediğim hamleydi. Zaten önceki yyazılarımdaki İsrail deyrelendirmeleri okuyanlar, yükselen muhalefet ve içine Filistinin girmemesi sonucu, faşist Metanyahu yönetiminin hedefi bu kesimlere yönelteciğini belirtim. İsraildeki Protestlolardaki eksikliğin deyişim sistemsel olmaması ve Filistini de kapzamamasının önemli eksiklik olduğunu da yazdım. İsrailin her iç kıpırtıda dahi hemen Filistin halkına yönlerek katliyam yapma politikası zaten gelenekselleşti. Hele de iyice sıkışan ve devlet içi çelişkilerin dahi derinleştiği ortamda, Metanyahu faşist yönetiminin Fİlistine saldırarak gündem tetiklemesi gayet kendine uygun tutumdu. Zaten, son protestolardaki yükseliş ve tüm parçalama hamlelerinin başarısızlık derecesinde oluşu, Metanyahuyu Batı Şerya başta olmak üzere Filistinli katliyamlara yöneldiği bilgileri geliyordu. Bir farkla, dünya medya iki yüzlü oluşları sonucu bunları pek de haberleştirmiyorlardı. Hat da Suriyedeki Halep ve Şam hava alanlarını dahi bonbalama hamlelerini kınama cesaretleri dahi olmadı.

Yapılan hamleler ve özellikle demokratik ve sol örgütlerin sokaktan çekilmemeleri üzerine, artık Metanyahu ırkçı ve gerici rejiminden Filistine karşı ses çıkaracak tırmandırma eylemlerinin beklentisi artı. EN ses getirecek eylemlerden biri olan dini camilere kutsal yerlere polis baskısıyla kitlesel etkilemeler hesaplanıp gerçekleşmeleri olacaktı. Öyle de oldu. Kudüsteki Elaksa camisine yapılan polis saldırısı ile hele de Oruç döne i oljuşu, Filistindeki öfkeyi artırdı. İstenmese de Müslüman batı kuklaları da en azından kınama yayınlatma zorunda brakıldı. Buna yönelik bazı karşıt eylemler de olunca, fırsatı Metanyahu kulanıp Gazle ve Lübnandaki bazı hedefleri havadan vurdu. Bu içteki potansiylel tırmanışı dışa açmanın ta kendisiydi.

Tüm bu gelişmeler şaşırtmadı. İsrailin faşist devlet karaktesliği, Ortadoğu merkezi devlet oluş şekli ile genel hegemonya mücadelesindeki yeri bilinince, zorlanan yönetim hep saldırmaya ve katletmeye yönelir. Irkçılığı ve inancın gericiliğine hitap etmeğe başlar. Üstelik olayın ilk kıvılcımında, Metanyahunun yargılanmamak ve hapse girmemek için kendi yargısını kendi denetimine alma girişimiyle başladığı gerçeği de vardır. Onun için iç kamuoyu sıkışması ile protesto dalgasını durduramama aşmazında, hemen düşman diye nitelendirilen kesimlere güç kulanarak ırkçı duygulara hitap edip birlik havası çalmaya başlanır. Bu son israilin komşu ülke ile statüsü net olmayan Gazleye yaptığı saldırılarla adeta emperyalist faşist kuramı bize yeniden hatırlattı.

Dünya kamu oyu mu: sosyalist devrimci hareketlerin gerilmesinden sonra pek de umursayan kalmadı. Şimdi merak edilen, İsrail bu haftayı resmen provakasyonlu saldırılarla Filistin alevini yangına çevirirken, hafta sonu gelenekseleşen protestolara etkisi ne olacaktır. Protestolar ayni hızla devam mı edilecek, oprotestolar devam ederse, Filistin saldırılarını da içerecek sloganları da söyyecekler mi. Bu durum ilerisi için kavşak şeklinde karşımızda duruyor. Yok eğer, protesto dalgası zayıflar ve bu resmen net saldırgan faşist eylemlerin eleştirisi olmaz ise demek ki muhalefetin de kendi sorunuyla da karşı karşıya geleceğiz. Metanyahu tam da kendi idolojik kuralını oynuyor. Baskı yasaları, devlet biçimi faşizme dönüştürme ve yayılma hegemonyacı duruşlarıyla kendini ayakta tutmaya çalışıyor. Faşizimden başka bir davranış da beklemek, hayalin de ötesinde tuhaflıktır. Ama sistem bize emperyalizmi, faşizmi kuramsal olarak dahi unuturma başarısını da ne acıdır görüyoruz. Bakalım ilk sınavı İsrail muhalefetinin hafta sonu tutumlarında ve sokak yansıyışlarında görüp yaşayacağız.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
240AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin