İngiliz Valisi, Vali Konağı yapmışsa Erdoğan da külliye yapar

İngiliz sömürge döneminin ilk yıllarında Lefkoşa’da yapılan İngiliz Valisi’nin konutu prefabrik bir binaymış. Rumlar tarafından 1931 isyanında yakıldı.
Ada Valisi Sir Ronald Storrs Rumları cezalandırmak için sadece Rumların ödeyeceği bir vergi yürürlüğe koydu. Yeni Hükümet Konağı’nın yapımı için 30 Haziran 1932’ye kadar 34.315 Sterlin toplanması talep edilmiş.
Sarayın ön cephesinde İngiliz Egemenliğinin sembolü olan Kraliyet Arması yer almaktadır.
Bu bina Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduğunda Cumhurbaşkanlığı sarayı oldu. Halen Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Cumhurbaşkanlığı sarayı olarak kullanılmaktadır.
Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde Cumhurbaşkanı Muavini kullanılan bina da yine İngiliz sömürge döneminde 1939’da yapılmıştır. halen kullanılmaktadır.
Aradan onlarca yıl geçmiştir. Adamız ikiye bölünmüş. Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı binası hizmet vermeye devam ediyor.
Peki ne oldu da şimdi Güneydeki Cumhurbaşkanlığı Sarayı yeterli olmaya devam ederken Lefkoşa’nın kuzeyindeki, saray yeterli gelmiyor?
Bu sorunun yanıtı Erdoğan’ın şu sözünde yatmaktadır: “ İtibardan tasarruf olamaz”
Ankara’daki Çankaya Köşkü Cumhurbaşkanlarının ikametgâhlarıydı. Erdoğan bu köşkü beğenmeyip 1150 odalı saray yaptırdı. Adını da külliye koydu. Üstelik bunu yaparken de Atatürk’ün vasiyetini hiçe saydı. Yasal olmayan bir uygulama ile yaptırdığı saraya yerleşti.
Burada ağırladığı yabancı devlet adamlarını ve diplomatları yaptırdığı saraya hayran bırakarak itibarının arttığını düşünmektedir.
Erdoğan kendince itibarını artırmak için hiçbir harcamadan çekinmemektedir. Marmaris Okluk’ta yazlık saray, Bitlis’teki Ahlat’ta kışlık saray yaptırmaktadır.
Erdoğan’ın seçtirip KKTC’deki cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturttuğu Tatar hiçbir zaman vefasızlık yapmamış, her fırsatta Erdoğan’a şükranlarını sunmaktadır. Bu sadakat karşılığı olarak Erdoğan, Tatar’a bir saray yaptırıyor. Bu şekilde Tatar’ın da itibarını artıracağını düşünmektedir. Oysa Kıbrıslı Türkler şatafatla itibar kazanılacağına hiç inanmamaktadır. Aksine şataftı hayatların halktan koptuğunu çok iyi bilmektedirler. Böyle kişilere ne sevgi ne saygı duyarlar.
İngiliz sömürge döneminde zamanın valisi , Vali Konağı yaptırmışsa şimdi de TC Cumhurbaşkanı burada saray yaptıracağında birine hesap vermesi veya birinden izin alması mı gerekir? Elbette hayır. Hem ileride belki de burasını da TC Cumhurbaşkanlığı’nın küçük külliyesi yapmaya planlamaktadır.
İngiliz Valisi Kıbrıslılara sormadı, Erdoğan’ın sormasını ve onay almasını mı bekliyoruz?
Egemen olan istediğini yapar. Egemen olmayan da bunu sineye çeker.