yaklaşımlarÖzkan YıkıcıÇalışan görevli gazeteci olsaydım - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Çalışan görevli gazeteci olsaydım – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Cuma günü yaşadıklarımla, akşama gelince şöylesine haberleri de izleyince, ertesi gün gazete yerel mahşetlerini de görünce, aklıma şu soru takıldı: eğer, ben görevli gazeteci olsaydım, kendi irademle ne yapardım sorusunu da kısa şekilde sordum. Makalem bu kısa dönemlik yaşananla şekilendi. Bir ikilemi de ekleyelim: ben örneğin Cuma günkü basın toplantısına katılan veya katılmayıp da sadece medyada haber hazırlama konumlarında da farklılaşmaları da ayırarak düşündüm..

Türkiye, atanmış birokrat Adalet bakanı adamıza geldi. Temaslar yapıdıldı. Bol bol adalet kelimesi nerede ise fetişizliştirerek kulanıldı. Görüşmeler yapıldı Ben eğer görevli gazeteci olsaydım ve toplantı sonrası basın açıklamalarına katırırsam, aklıma gelen soruları sormayı yeylerdirm.

Tabi ki Yunanistan Türkiye gelişmelerini sorup “bir gece ansızım gelirimden, ansızın gündüz vizesiz ziyaret” döngüsünü sormayacaktım. Yine şu anda Türkiyede epey tartışılan Anayasa yetkilerini, uygıulanmayan Anayasa ve AİHM kararlarından da söz etmeyecektim. Hele bir ara hasır altına itilen ve ölüm sonrası alevlenen Somali devlet başkanının trafik cinayetinden de “zinhar” dem vurmayacaktım. Bunlar K. Kıbrıslı çağdaş demokrat hoşgörülü bilimsel insanların ilgisini çekmemektedir. Onun için gündemine dahi girmez. Ama, bol bol adalet denildiğine göre, hem de sıra bu sıra Adalat birokrat atanan bakan da buradayken bazı bilgileri de almak şart halindeydi

Örneğin, benim de endişeli olduğun Türkiyeğe sokulmama, sınır kapılarından geri çevirme konusunun hukuki gerekçelerini öğrenmek için soru soracaktım. Üstelik adalete göre suçlanan kişiler önce kendilerini bilme ve neden suçlandıklarını öğrenmeleri de net haktır. Öğrensin ki hatalıysa hatasını gidersin, olmadı yargıya baş vurup süreci doğru yönde işletsin. Bu yüzden soruyu net soracaktım: “K. Kıbrıslı Kıbrıs kökkenli yurtaşlar neden Türkiyeğe giriş yapmaları yasaklandı. Kaçı daha var”.?

Bir başka soru da şu: dikat ederek soracam. Çünkü gerçekten acıları büyüktür. Fakat, gelişmeler soruyu sormayı da dayatıyor. Eğer adalet ve yargı deniliyorsa, bilinmesi ve deyerlendirme yapılması gerekir. Bir felaket olduysa, nedenleri hele de yol açan etkenlerin birlikte yargılanması gerektiği için soracam: “deprem bölgesinde verilen imar izinleri ilgili katliyamda da etkisi var mı? Neden daha yargı aşamasında imar izni ve denetimsizliğin sorumluları yargılananma adayları arasında yok” diyecektim. Elbet bol bol adalet ve sonuna dek takip denilirken ki büyüğe biraz dokunmayı amaçlıyorum. Üstelik bu soruları soracak cesareti olmaanlar gibi eksiklikleri de örtme adına “sonuna dek takip sözü” verenlerin yanlışlığı da örtülmeyecek duruma gelecek. Tabi bedelnini de bilerek soracam. Yok adalet bakanı hemen adalet deyip de kendinin bilmediği veya susmasıyla durursa da zaten gereken anlaşılacaktı.***

Yok, görevli deyil de gazete başında veya medya odasında haber yapacak konumdaysaydım, hemen ayni konuda gündeme gelmesi için ne şekilde mahşetden sorularla ayni konuları soracaktım. Ek olarak, ilişkilerde gelecek K. Kıbrıs yargı ayarlarının olup olmadığı veya hangi imzalarla nelerifn önü açıldığı sorusunu yapacaktım. Zaten onca Türkiyeleşme ve ordan buraya direk talimatla düzenlemeler, yetmedi buraya gönderilenlerle idare etme yöntemleri varken dahi yargı gibi alanlarda hala pek önemsenmese de bazı yasal ve teknik arızaların olduğukesin. Nitekim, bazı konulardaki önemli davalarda yerel hukuk uymadan açılan n davalar veyan garip kararlarımız epey fazşladır. Onun için gelen hele de adalet makamcısıyla, bazı ikili durumlar ve içsel amaçları sormak önemli gelişmeleri anlama bakımından önemlidir. Ayrıca, mesleki ve siyasi uyarılar da yapılmakla kamuoyu görevi de yapılacaktı

****

Adamıza gelen TC bakanları boş hamasi nutuklar ve resmen buranın yöneticiliklerini tekrarlamaktadır. Ama, neler yapacaklarını ve bazı sorunlara dokunulmadan, imha olan baçede gül bahçesi nutukları çeker gibi kalınmaktadır. Bunları her defasında yaşıyorum. Ama, adalet bakanı burada adalet nutukları ve geleceğimize katgıların lafını yaparken, Türkiyede her türlü hukukun Somali başkanının oğlundan Fatih fonuna yeni gerçeklerle yargının yeri de konulması hiç de tesadüf olamazdı. Hele de ayni anda cihalet bilgilenmesinin nedenli tehlikeli aşamaya geldiğini yaşayarak ve sızlanarak da karşılaşınca, adeta nasıl K. Kıbrısta olduğumu yeniden anladım.incirlik üstünde uçakların olmadığı, Türkiyede Amerikan üstü sadece incirlikte olup olnunda Amerikan deyil Nato üstü oluşu, Rusyada tereyağ dahi yapılamaması lafları bana K. Kıbrısa yeniden hoşgeldiniz dedirti.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
242AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin