yaklaşımlarÖzkan YıkıcıElektrik kesilince, yazmaya başladım - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Elektrik kesilince, yazmaya başladım – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Gün Perşembe. Gece dokuz buçuğu geçirdik. Televizyonda Fenerbahçe Riza maçı da sonlandı. Nesgafe yapmaya karar verdim. Önce, eski dayre arkadaşıma telefon açmayı uygun gördüm. Telefon açınca, arkadaşım elektriğin kesik olduğunu, karanlıkta kaldığını anlatmaya başladı. Tekrardan saati aradım. Telefondan dinledim. Ona doğru gidiyordu. Kıbrıs saat dilimiyle. Aklımdan şunu geçirdim: “madem saat ona geliyordu, ozaman bugün bizim mahalede elektrik kesilmeyecek” diye geçirdim. Çünkü genelikle elektrik kesintileri saat gece ona kadar yapılıyordu. Fakat, son dönemde açıklama dahi yapmadan, hangi yörelerde kesilecek zamanı belirtmeden, ansızın kesintiler olmaya da hız verdi. Üstelik, bazı yerlerde saatlerce, bazı yerlerde de birkaç defa kesinti bilgileri geliyordu. Kurumda ise pek de ses gelecek gibi de deyildi.

Mutfak yoluna girdim. Gazı açtım ve üstüne süt koydum. Amacım, neskafe yapmak olduğunu zaten önceden belirtim. Neskafe ile yanına ne koyacağımı düşünürken de birden her yer karanlığa boğuldu. Çalışan tlevizyon, tam da filimin akışına beni kaptıracak ken durdu. Oysa saat artık ona çeyrek vardı. Demek ki elektrik kesintilerin de ayarı bozuldu. Oysa birkaç gündür elektrik müjdesiyle havalara uçtuk. Öyle uçtuk ki Türkiyeden gelecek elektrik hikayesi ile artık kesinti olmayacak hayali dahi bizi gayet memnun yaptı!

Karanlıkta süt ısınması yarıda kaldı. Bunu neskafesiz içtim. Ama zaten yalnız yaşadığım için kimseyle konuşma şansım yok. Televizyon susup da ışık da sönünce, karanlıkta yapayalnız kaldm. Sat daha erken olsa bir müzik esrumanı alıp hafifçe dıngırdardım. Akaordiyonu omuzuma koyup körüğü çekerek melodiler çalardım. Beste dahi çyapardım. Ama, gecenin zamanı yayıldı. Hele de elektrik kesintisi de olunca, insanların zaten yarını da düşünerek yatmaları da gayet normaldı. Bu yüzden esruman da çalmak içimden gelmedi. G.3 kulandığım için bilgisayar çalışıyordu. Pili daha vardı. Aklımı biraz zorladım. Bilgi dolu makaleyi bazen gecenin karanlığında okumak pek de akıl işi gelmedi. Oysa okuyacak bolca elimde yazı vardı. Ama, gecenin sesizleşmesi bana ilham vermedi. Dedik ya: konuşacak arkadaşım da yok. Duvarlar ise hiç ses vermiyor. Ne garip ki apartmanda da ses yok. Yukardan gürültü de gelmiyor. Sanki mezara gider gibiydim. Hepsi şu elektriğin kesilmesiyle üstüme geldi.

Siyasi yönüne dokunacak çok gerçek var. Kurulan hayalerle de avunmak mümkün. Ama olmuyor. Koridorda dolaşmak da cazip gelmedi. Yatağa girmek ise bana erken geliyordu. Fakat, etraf karanlık. Televizyon, ratyo, hepsi sustu. Dinleyerek, izleyerek arkadaşça ilişki kurma şansım da sıfır. Bereket hava fazla soğuk deyil. Gerçi ben soğuya alıştım. Kocaman gecenin içinde sıfırın altında soğukta karda Beytepe deneyimim vicudumu dirençli kıldı.. Ama, elektrik kesildi ve normal hayat durdu. Lütfedip de bir ilan dahi etmediler. Kesintinin aksatıcılığına birçok sanal medya küfrü olsa da seçimde “evet efendimcilik” hemen devreye girmekten geri durmaz.

Tek ayrıcalıklı durumum, gözlerimin görmemesi sonucu hareket etmede fazla zorluk karşıma gelmemesidir. Fakat, er araç elektrikli. Bu nedenle elektriksiz demek birçok olgudan yoksun demektir. Ne zaman gelir, açıklanmadığı için bilmem. Kuzey Kıbrısın Lefkoşasının en azından Kermiya bölgesi karanlıkta. Tam da sınırda. Güneyden aydınlık yoldan gelenler, sınırı geçip de Tatarın eşit devletine girince, kendilerini karanlıkta bulacaklar. Nede güzel kıyas dyeil mi: ama gerçek hep acıtıyor.

Ben kendimi Kuzey Kıbrısta özellikle güneyden gelen elektrik verilmemeye başladığı andan itibaren, hep elektrik kesintileriyle yaşadık durduk. Bazen de donarak erken yadık. Fakat, hep müjdeler verilse de müjde yerine aşka karanlık merhabaleri oluştu. Tahmin yapmaya gelince, elimizde net çok gerekçe var. Yaktın kirliliğinden tutun, jeneratörlerin hantalığı ve arızalar hepsi sıralanmaya hazır. Hele durmadan konut satılırken, nifusun bilinmeyip, asronomik artan dreecede hantal Teknecikle bunu karşılamak da imkansız. Bildik yolda ileriye Aksa ile de gidiyoruz. Ahali ise gelişigüzel zamana laf yetiştirerek, karşılığında oy destekleyrek devam ediyor. Yolsuzluk, rezalet, yetersizlik, plansızlık ve nicesiyle elektriğimiz kesilerek uyarısını yaparken, biz karanlıkta yol bulmadan yeniden gelmesini bekliyoruz.

Yalnızlıkla masada oturuyorum. Alıştığım başta televizyon sesi yok. Ne zaman elektrik gelir bilmem. Ama hayat da deva ediyor. Yeni müjdenin de taşları örülerek daha sömürgeseleşerek devamın kanıtıyla kendi kendime yazarak zamanı doldurmaya da uğraşıyorum. Ama, özenle hazırlamak istediğim neskafeyi dahi sıcak sıcak içemedim. Ne diyeyim bizi bu duruma getirene? Peki bizim hiçmi kabahatimiz yok?

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
240AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin