yaklaşımlarAlpay DurduranKorku dağları bekliyor - Alpay Durduran
yazarın tüm yazıları:

Korku dağları bekliyor – Alpay Durduran

Yeniçağ podcastını dinleyin

Söz de demokrasi var ve muhalefet partileri anayasadaki bir kural yüzünden sinsi bir saldırı sonucu öldürülen zamanın en ünlü basın mensubu için tezgâhlanan komployu ortaya çıkaracaklarmış ama yapamamışlar diye hayıflanıyorlar.

Anayasa onuncu geçici maddede yürürlükte bulunan mevzuat yürürlükte kalsa da kabul edilmiş ve EDİLECEK değişikliklerle kurallar uygulanır der.

Anayasa yürürlüğe girdiği tarihte dış ve iç güvenliğin sağlanmasında kullanılan bütün kuvvetlerle, bunlara ilişkin olarak uygulamada olan usul ve hükümlerin ve bu konularda kabul edilmiş ve edilecek işbirliği esaslarının uygulanmasına devam olunur dediğine göre açıkça değişmeye izin verir. Kim değiştirebilir diye bakılırsa da değiştirecek olanın meclis olduğu bellidir. Amma mecliste buna Türkiye’nin izin vermeyeceğini kanısı var olduğu için asla değiştirilemeyeceğini düşünürler.

Ondan sonra da Türkiye’den gelenlerin emirlerine itiraz edemeyeceklerini, polise de emir vermeyeceklerini peşinen kabul ederler ve “Ne yapalım Türkiye izin vermedi” derler ve bu aşağılık durumu içlerine sindirirler.

Halkın oyunu alırlar, alıncaya kadar atarlar tutarlar ama sıra risk almaya gelince çağırdık Meclis’e gelip bilgi vermeyi reddettiler ne yapabilirdik diye zırıldarlar.

Zamanında biz yapalım itirazı olan gitsin mahkemeye dediğimizde elçilikle iyi ilişki kurmuyor diye tehlikeli sayıp bize operasyon çekenler elçiliğin düzenlediği operasyonla seçim kaybedip sine-i millete gönderildi ama gene aynı iddialarla buyun eğip alet olmayı seçme politikası devam.

Anayasa kimseye engel değildir. Meclisin desteğini alıp polisi meclise gitmeye ve hesap vermeye zorlamak mümkündür, anayasa engel değildir. Anayasayı değiştirmek de olasıdır.

Meclis gel bana bilgi ver diye polisi davet etti ama polis müdürü ret etmiş. Orada bıraktı diye kimse sorumluluktan kaçmaz. Adam ülkemizde halkların ulusal egemenlik hakkını Komünist Manifesto’dan ele alıp ileri sürecek kadar iddialı ama ülkesindeki polise meclisine git de bilgi ver diyemiyor. Halkına oyunu ver kapitalizmi yenelim komünizme geçelim istersen der gibi oy isterler ama başkentlerinde vurulup öldürülen arkadaşlarının tahkikatını uzaktan yüksek makam katlarından izleyip acizlik mazeretinin arkasına saklanmayı uygun bulurlar.

Dün anavatanlarının arzusu üzerine adaylıktan çekilenin yerine seçilme oyunlarına katılanlar meclis araştırması açtıracak ve Türkiye mafyasının bir dalının hesaba çekecekmiş gibi yaptı. Kaç kişi aferin deyip de KKTC’lerinin namusunu kurtaracaklarına inandı ise o kadar bağımsız bir devlet olmaya layık olduklarına inandırmış olacaklardır.

Meclis’in alet edilmesinden üzülecek biri nasılsa çıkmaz. Zaman da en iyi çaredir deyip daha dün denilecek kadar kısa süre önce çağırdılar müdür bey tenezzül etmemişti. Belki bu kez gelir ama yüzlerine ben GKK’ya bağlıyım deyip onun selamını iletirse ne yapacaklar!

AİHM veya BM’den de yardım alamazlar. Çünkü bağımsızlıklarına çok düşkündürler!

İyi ki değişiklik yapılamaz inancı yerleşti de mecliste nisap ve çoğunluk peşinde koşmazlar yoksa kim parti değiştirdi, kim mazeretsiz ortadan kayboldu gibi dertler uğraşacaklar ama neden bu haldeyiz diye kafa yormamayı kimseye izah edemeyecekler.

Nasıl olur da apaçık değiştirme usulü yazıldığı halde usulün uygulanamayacağını peşinen anladılar inanılır gibi değil.

Türkiye üstümüze gelmesin oyun devam etsiz yeter, biz yapmazsak başkası da nasılsa yapmaya kalkmaz diye ummak işlerine geldi al birini çal ötekine!

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
341AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin