yaklaşımlarÖzkan YıkıcıFilistin’de ateşkes – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Filistin’de ateşkes – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Senelerdir alıştırıldığımız gündemi yaşadık. Günlerce bonbalar yağdı. İsrail en moderin teknolojik silahlarını reklam yapıp, sonra askeri gücünü kulanıp, siyasal bazı durumlarını da çaktırmadan gerçekleştirilerek, Filistinlilere ölüm saçtırdı. Sonrası malum: yeniden ayni koşulların devamı ile ateşkes ilan edildi. Burada önemli nokta şu: gerçekleşen katliyam veya Filistin direnişi genel sonuca yönelik deyildir. Çünkü, yaşatılan, genelikle siyasal ihtiyaç nedeniyle savaşın kontroluyla birlikte gerçekleştirilmesiydi. Nitekim, son savaş döngüsünde, Metanyahunun iktidarda kalma siayseti belirleyici oldu. Çünkü, kualisyonun gerçekleşemeyeceği, bu nedenle yolsuzluktan hapse girme durumu vardı. Azleye yağan bonbalar, Doğu Kudüsteki yeniden sürgünleştirme hamlesi, buna yönelik siyasal şovenizimle karşıt itifakın oluşmayarak, Metanyahu lehine koşulların dönüşmesini sağlamaktı.Doğrusu, gelen haberler de oluşacak Metanyahu dışı kualisyon, bu tırmandırılan savaşla birlikte şimdilik engelendi. Bir anlamda, Metanyahu, hapse gitmekten, yine şimdilik kurtulmuş gibidir.

Günlerce Filistin topraklarında, görsel resimlerle, yazılan yazılarla Filistin yıkımını dinledik, izledik. Ama, önc Ama yapıldı. Burada Arafat sonrası Filistindeki liderlik sorunu ortaada dolaştı. Pek dokunan olmadı. Dahası, Metanyahunun da endişe etiği, seçim yapılması halinde Doğu Kudüste Hamasın da katılıp kazanma şansının olduğu dur. Bu belirsizlik ve korku, daha ilk günlerden teslim olan Abuabas bu dengeyi hep kulandı. Uzun zamandır isrilin şemsiyesiyle de Filistin işkal altındaki topraklarda seçim yaptırılmayarak koltukta kaldı. Filistin yönetimi yolsuzluklar la epey anılmaktadır. Ama, son olaylrda da görüldü ki Mahmut Ebu Abasın etkisi yok. Çoktan teslim alındı. Hat ta akla şuda geldi: israilin Gazleyi döverken, Batı şeryadaki yönetim tarafsız veya dolaylı yoldan isrril ile uzlaştığı dahi söylendi.

Hamas ise kuruluşundaki İsrail gerçeği gölgesindedir. Gerçekten dini bir siyasal yapısı da var. Fakat, deyişmeyen öteki gerçek de israile karşı direnişte de bulunuoyor. Olanakları ölçüsünde ve görüşlerinin yönlendirilişiyle tavrını koyuyor. Bundandır ki siyasal alanda hala görüşmelere katılması öncelikle israili tanıması dayatılmaktadır. Yine de gerçeklerden kaçılamıyor: ateşkes İsrail ile Hamas arasında oldu. Varsın Gazle ile İsrail densin. Bu siyaset ile gerçeklerin bazen koşulalrdaki paradoksun aynasıdır.

Bierbaşka gerçek de B.M. etkisinin nedenli daraldığıdır. Unutmadan, B.M. kuranlar devletlerdir. Devletlerin gücü belirler. Devletler üstü kurumsallaşma oluşturulamadı. Üstelik Filistin konusunda birçok kararı olup da uygulanmıyor. Tıpkı Kıbrıs gibi… Parçalanan Filistin gerçeği, dünya kamuoyunun eskisine göre çok daha duyarlı oluşu, tek tip emperyalizmin kuralalrıyla yaşanılması, israilde Metanyahu ile gerici faşist güçlenmesi oluşu, konunun siyasal faydacılıkla kulanılıp ihtiyaç olunduğu anda gündeme gelme noktasına geriledi. Üstelik, Filistinin artık ortak hedefi ve gidilecek yolu da net deyildir. Ha: mülteciler mi diyeceksiniz. Oslo anlaşmasıyla onlar çoktan varlıkları sildirtildi!

Yukarda özetlediğim şekliyel yeni ateşkes ilan edildi. Yeni kriz ve yeniden ateşkes gündemi ise tarafların ihdiyacı olduğunda ve bu konuyu kulanmak isteyenlerin ihdiyacı halinde yeniden yüzlerce Filistinli katledilerek, yerlebir edilen yerleşimlerle birlikte tekrardan karşımıza çıkarılacaktır. Kimse suçsuz şekilde onbinlerce tutuklu filistinliyi veya yeni yerleşimlerle kuşatılıp topraksız brakılan insanları konuşmuyor. Bunlar Emperyalizmin Ortadoğu gerçeğinin çok acı yaşatılan politik sonuçlarıdır.eki yazılarımda belirtiğim gibi, yaşanan konu şimdinin olayı deyildir. Kangreleşip, kronikleştirilen ve yeni sömürge siyasetinin sonucunun sadece sayfanın birkaç kelimesiydi. Bu olay, yaşatılan koşulların, savaşla tırmandırılması ve bunu gündeme taşınmasıyla seneler sonra hatırladık. Oysa, Filistinde alahın her günü yeni yerleşimler kuruluyor, Filistinliler tutuklanıyor ve Gazleye füzeler yağdırılıyordu. Ölümlerin dahi haberini duymuyorduk. Doğrusu, umursayan da olmuyordu. Oysa, hem tırmandırma hem de gündemleştirme önemli bazı ihdiyaçları da gideriyordu. Onun için bilgimiz çarpık şekilde oldu. Çünkü, probaganda amacıyla siyasal hedefler vardı. Nitekim gerçekleştirildi gibidir.

Filistin yeniden kendi haline brakılan gündem dışına itildi. Üstelik, son gelişmelerle de görüldü ki sokaktaki eylemler ve demokratik sol kesimler dışında, Filistine Filistin gözüyle destek de verilmedi. Kimi batılı resmen israilin politikasını “güvenlik” şemsiyesiyle destekledi. AB gibi kuruluşların, konu hakında görüşü olmadığı, ortak davranış gerçekleştirilmediği de anlaşıldı. Müslüman dünyası ise bir alemdi. Çoğu sesiz kaldı. Zaten, son gelişmelerle israilin yörüngesine girdiler. Kimisi de dini damıtımlı dinler savaşlı ortaçağ bakışla birşeyler söylediler. Ama, Filistin olayında gerçekleri vurgulayan aydın ve sosyalistler oldu. Bunun için dünyadaki sol seçeneksizliğin nedenli olumsuz olduğunu hep belirtiyorum.

Gelelim kaçırılan önemli bir gerçeği de belirtmeye: ateşkes kimler arasında oldu? İsrail ile Hamas. Oysa Filistin yönetim başkanı var. Hamas Teröristdir ve teröristlerle masaya oturulmaz, dolaylı olsa da anlaşma yapılmazdı!

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
320AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin