yaklaşımlarÖzkan YıkıcıDiyalektik yöntemle yaklaşınca – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Diyalektik yöntemle yaklaşınca – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Biliyorum, başlığı okuyunca birçok kişi burun kıvıracak. Yeni nesil de “nereden çıktı bu başlık” diyecek. Yetmişler ve hat ta seksenler başında insanlarla eğitim çalışması yapıldığı, seminerler verildiği, panellerle tartışmalar gerçekleştirildiği dönem çoktan belleklerden sildirtildi. Oysa, bu çalışmalarla epey bilinçlenme de oluyordu. Bunların tükenişi ise resmen hem tartışma hem de öğretim bakımından iyi boşluk gerçekleştirdi. Boşuna dyeil, “hiçbiri bir şey bilmiyor” lafı birçok örgüt ve partide geçerli hale geldi. Bilinsizlik ve ahmakça idolojik ret etmeyle, duygusal tarafcılıkla algı operasyonu dönemi de yerleştirildi. Yine de bazı konuları anlatma adına Diyalektik yöntemi ben hep kulandım ve kulanacam. Diyalektik semineri veya eğitim çalışmalarını bolca gerçekleştirdim. Önceleri salt belirli ilkelerle sınırlı tutarken, sonradan gelişen felsefe bakışım ve Marksis Yöntem kuramının ilkeseleşip gelişmesiyle Diyalektiği oldukça zengin kurallarla anlatım. Hemen anımsaytayım: birielri burun kıvırsa da eski Yunan Aristo döneminden beri Diyalektik bakış yöntemi deyişik şekilerle yerini aldı…

Şimdi gelelim küçük bir dolaşımla Diyalektik yaklaşık uygulama yöntemmine. Diyalektiğin önemli kurallarından veya ilkelerinden birisi “her şey birbirine bağlıdır” dır. Şimdi öteki ilkelerin de desteği ile günümüz dünyasından dolaşımla alınan örneklerle kanıtlayalım.*****

Güney kafkasyada savaş hali yaşanmaktadır. Azarbaycan Ermenistan veya bazılarına göre Azarbaycan ve Karabağ yönetimi arasında giderek tartışmalı ve sivilerin bedel ödediği savaş hali yaşanmaktadır. Taraflar epey karışık. Ama ta basştan şu gerçek oldukça acı yaşanıyor. Savaş önce gerçekleri yok ediyor cümlesi yaşandı. En basitini diyecem, Sırf Azarbaycaan yönetiminin otoriter yapısını eleştirdi diye Levent Gültekinin sözleri üzerine Halkcı TV yüksek bir para cezası aldı. Sanırım ne demek istediğimi anladınız. Üstelik, şimdieden Türkiye Azarbaycandan daha net sert ifadelerle sanki kendi savaşa girmiş gibi oldu. İsrailin de Azarbaycan yanında olduğu Amerikanın fırsatlar politikasını hepsi bir yana itiliyor. Ama konu okadarla dyeil. Bağlantılarla ve sistemin Emperyalist gerçeği, rekabet ve nifus alanı mücadelesi yanına stratejik olarak Rusyayı kuşatma ile Rusyanın kendi alanlarını kontrol etme politikaları yanyana koyunca konu Kafkaslardan epey uzaklara dek gider. Savaşan iki kesim yanında fırsarttlı kesimler de oluştu.

Devamında şunu ekleyelim: sizce sıralacağım bazı gelişmeler tesadüf mü? Belerus seçimleri sonrası yaşananlar, Güney Kafkas gerilimi ve öncesi Ermenistanda olanlar, Azarbaycan destekçilerine İsrail ve türkeiye gerçekleri ile birlikte düşününce; Kırgızistan seçim sonrası yaşanan çalkantılar toplamı tesadüf mü? Çünkü dünyayı izleyemnler renkli devrimler, Rusyayı kuşatma Avrasya stratejileri genel politik hedefleri neleri içeriyordu. Bunlar pek konuşulmak istenmez. Dikati çeken, sıraladığımız 3 olay, hep Rusyanın kontrolunda olan ve renkli Soros devrimlerinin denendiği coğrafyadır. Bir anlamda Batı Emperyalizmin sızmaya çalıştığı ve yumuşak zemin hazırlanmak istenen erlerdir.***

Bir başka yönden kurallar la yaklaşalım. Azarbaycanın haklı olduğunu söyleyenler, Ermenistanın toprak işkalini, B.M. kararlarını söylüyorlar. Peki, ayni kuruluşun hiç uzağa gitmeden Kıbrısla alakalı kararları yokmu? Bakın, yazıyı yazarken, izlediğim TELE 1  Suheyil Batum konuşuyor ve Kafkaslar için Ermeni işkalini eleştirirken, kıbrısta yapılan başarıdan söz ediyor. Aynen Güvenlik Konsey kararlarında olduğu gibi Peki işkal kelimesine gelelim: örnek, Kuzey Suriye şu anda ne durumda? Hat da Türkiye Afrine girerken K. Kıbrısta da ders verici örnek yaşandı. Bursa fetvasıyla Afrika gazeetesi linç hareketi yaşandı. Şimdi, iki olay da yeni ve canlı: peki, Ermenistan işkali denilip çekilsin denilirken, neden benzeri hem de savunulan Türkiye Suriye denkleminde söylenmiyor

Bu yanıtı bulmak şart.Listeyi uzatmak kolay. Hele de sık sık yine Kafkasya için duyulan Cenevreyi Kıbrısta bazen çok konuştuk. Hak denir de yazılısı sadece ötekilr için geçerlidir. Bize gelince yok misalidir.

Yazımı kısa tutuyorum. Örneklerle aslında ne demek istediğimi anlarsınız. Diyalektik işte böyle bir şey. Her olguyu birbirne bağlayınca karşına savaşın çirkinliği ve neden barış kelimesinin suç ile dıştalanma olduğunu da kolay anlarsınız. Son Güney Kafkasya gösterdi ki kaybeden halk ve kazanan resmen savaş sermayesidir. Devletler de milli zehirlenme ile ayakta durmaya çalışır. Gerçeği konuşmak oldukça güçleşir. Boşuna girişte Leven Gültekini koymadım. Haydin kolay gelsin. Kıbrıs tüm denilenleri yaşıyor ve normalmkış davranmayı çoktan öğrenildi.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
239AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin