Dünya ne zaman değişecek? – Aykut Bektaşoğlu

648

Bilmiyorum fakat dünya niye değişsin ki?

Buyursun değiştirmek isteyen değiştirsin. Halin vaktin sorulduğunda, iyidir diyorsan, sorun yok demektir. Birbirimizi kandırmayalım.

Fakire sorarlar, ‘Ne olacak şimdi?’ diye, ‘Çok şükür… Biraz kötü durumdayım ama bilemiyorum, şimdi bir işler daha yapıp, kurtulmaya çalışacağım, henüz başaramadım‘

Dediği sürece, her şey tıkırında gidecek. Hiçbir şey değişmeyecek. Fakir kurtulamayacak, diğerlerinin ise zerre kadar umuru olmayacak.

Be adam, bir ay çalışıyorsun, ortalama elde ettiğin, günlük 10 ekmek. Bak lokmanı saymıyorum, bende yalan yok. Bak üç ekmek günde demedim. Yani öğüne bölersek, 3 sabah, 3 öğlen, 3 akşam… Ve kabahati kendinde buluyorsan, niye değişsin ki bu dünya?…

Kim değiştirsin ki bu dünyayı?…

 

Bütün mülklerin sahipleri mi değiştirsin?..

Bak ona sorsanız ne diyecek?

Tıpkı Maho Ağa’nın, Devlet Mesulüne dediği gibi:

‘Bütün sıkıntıyı biz çekiyoruz, onlar bey gibi yaşıyorlar’ diyecek.

 

Peki, öküz yerine sabana koşulan adamın yanıtı:

‘Çok şükür’ olursa ne demeli?..  ‘Kursağımızdan giren bir lokma ekmek varsa, onu da ağamız verir’!!!

 

Fakir, kabahati kendinde bulur. Bir mutluluğu yakalayamamıştır. Çocuklarını sevindirememiştir. İşe yaramaz, cahilin tekidir. Ona düşen, şükretmekten fazlası değildir!!!

 

Yada ‘Benim gibi adam olmaz olsun. Ne bahtsız adammışım ben’ deyip, ömrü boyunca yakınıp durur.

Aydın, kabahati fakirde bulur. Yahu der, adam aç. Baş kaldırıp, şu köhnemiş dünyamızı değiştirmiyor…

‘Bunlar durumlarından şikayetçi olup da yeni bir düzen arayışına girmedikleri sürece, hiçbir şey olmaz. Cehalet en büyük düşman‘ diye yakınır durur aydın…

 

Devlet, kabahati fakirde bulur:

Ülkenin milli gelir seviyesinin düşüklüğünün müsebbibi de bunlar. Neredeyse enflasyonun sebebidirler. Bunlar aç olmasalar, ülkede açlık olmayacak…

 

Cem Yılmaz’ın ‘GORA‘ filminde, pornocu yapımcı sahnesi var:

Pornocu film yapımcısı Erşan Kuleli. 12 Eylül dönemi. Porno çektiği halde, kendisini pornocu diye tanımlamıyor. Sevişme sahne çekimlerini, donla çekiyor…

Yeni bir film mekanı belirlemektedir.

 

Senaryo köşkte geçiyor.  (Yazımızla ilgili olması bakımından kıymetli…)

Şöyle:

Aşçı, uşak, bahçıvan, şoför, hepsi köşkte yaşıyorlar. Yaşıyorlar da hepsi donla yaşıyor. Porno olsa donsuz olurlardı. Hiçbiri çıplak değil.

Aşçı bahçıvana, bahçıvan şoföre, şoför uşağa, sonra hepsi uşağa…

Film böyle sürüp gidiyor. Herkes donlu ya, kimse kendini pornocu olarak görmüyor…