toplumsal muhalefetsendikal hareketKTOEÖS: Eğitim Bakanlığı Ümmet Bakanlığı’na dönüştü
yazarın tüm yazıları:

KTOEÖS: Eğitim Bakanlığı Ümmet Bakanlığı’na dönüştü

Yeniçağ podcastını dinleyin

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, sendika merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Genel Orta Öğretim Dairesi Müdürü Mehmet Kortay ve Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürü Metin Gültekin imzasıyla yaklaşık 1500 öğretmene mektup gönderildiğini belirterek, bunu “baskı, şantaj ve mobbing” olarak değerlendirdiklerini ve kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyledi.

Mektupların “verilmesi düşünülen olası cezalar öncesinde ön uyarı” olabileceğini ifade eden Gökçebel, “Herhalde bizi idare edenler öğretmenlerin ilahiyat alanı açılmasına yönelik mücadelesinden çok rahatsızlık duydu ki, eyleme katılan katılmayan, ilgisi olan olmayan birçok öğretmene bu mektuplar gönderildi” ifadelerini kullandı.

Öğretmenler Yasası ve ilgili bazı tüzük maddelerine atıf yapılarak “buradaki görevlere aykırı hareket ettiklerinin tespit edildiği, bundan sonraki görevlerini zamanında ve titizlikle yerine getirmeleri hususunda hassasiyet gösterilmesi gerektiği” hatırlatılan mektupların kopyasını basına da dağıtan Gökçebel, “Öğretmenler tehdit edilerek, mobing uygulanarak sendikal dayanışmasının bitirileceği zannedilmektedir. Sayın Mili Eğitim Bakanı ve bürokratları iyi bilmelidir ki öğretmen görevine bağlıdır. Öğretmen sendikasına bağlıdır. Öğretmen baskı ve tehditlere boyun eğmez” dedi.

 

BAKANLIĞA İADE…

Gökçebel, “yasal olmadığı ancak baskı, tehdit ve aşağılama anlamı içerdiğini” savunduğu mektupları çarşamba günü saat 15.00’te Eğitim Bakanlığı’na iade edeceklerini de açıkladı.

Sendikadan bazı yetklilerin de hazır bulunduğu basın toplantısında, güncel bazı konulara da değinen Gökçebel, hükümeti ve bakanlığı “Anayasaya, yasalara uymamak ve yasaları lastik gibi kendisi için sündürmekle” suçlarken; sendika ve sendikacıları ortadan kaldırmak için bilinçli bir yol izlenildiği iddiasında bulunarak DAÜ-Bir-Sen yetkilisi Tevfik Yoldaş’a yönelik saldırıyı örnek göstererek eleştirdi.

Okullarda gerek yönetici ve öğretmen, gerekse altyapı eksiklikleri yaşandığını da örnekler vererek anlatan Gökçebel, bakanlığı “bunların çözümü yönünde adım atmamakla” suçladı.

Gökçebel, mali protokol görüşmelerinin yapılmaması ve çalışanların haklarının geriletilmesine yönelik tepkilerini de dile getirerek, böyle bir dönemde yeni makam aracı alınması kararını “halkla dalga geçme” olarak değerlendirdi.

Gökçebel, çevrenin yağmalanmasının da kabul edilemeyeceğini ifade ederek Yedikonuk bölgesine petrol dolum tesis yapılmasına karşı toplumsal direniş gösterilmesinin gerekliliği üzerinde durdu ve bu yönde çağrı yaptı.

Öğretmenlerimizin ilahiyat alanın açılmasına karşı gösterdiği mücadele, talimatları AKP’den alan UBP Hükümeti ve onun Milli Eğitim ve Spor Bakanlığını çok rahatsız etmişe benzemektedir. Kuran kursları, ilahiyat alanı, imam hatip liseleri, külliyelerin gündeme gelmesiyle tarikatların ÜMMET BAKANLIĞI’na dönüşen Milli Eğitim Bakanlığı, foyasını saklamak için öğretmeni tehdit ve şantajla susturmak istemektedir.

Devlet Okullarına, kamusal, nitelikli, bilimsel eğitime  öğretmenin sahip çıkması “Milli Eğitim Bakanlığını” neden sıkıntıya düşürdüğü aslında anlaşılmaktadır. Koltuğunu korumak için,  fotoğraf karelerinde AK Partili bakanlarla birlikte yer almak için yoğun çaba harcayan sn.Eğitim Bakanı, aldığı her talimatı uygulamaya çalışırken, Kıbrıs Türk Toplumunun çağdaş  eğitim felsefesini bile  katletmektedir. Tek yöneliminin YGS olmadığı, ama siyasilerin Türkiye ile aynılaştırdığı eğitim sisteminin açtığı sorunların aşılması için uğraşacağına, eğitimin kalan tek sigortası öğretmenlere baskı, tehdit ve  mobing uygulayarak devlet okullarını tamamen sahipsiz bırakmaya çalışmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı AKP’ye şirin görünmek için öğretmeni aşağılayacak şekilde  davranmaktadır. Bir yandan her okula ziyaret yaparak öğretmenle iletişim kurulduğunu sanmakta diğer yandan öğretmene tehdit, şantajla mektup göndermektedir. Sn. Bakan yasaları ve görevlerini unutmuş, açılış ve ziyaretlerle gün geçirirken, öğretmenlerin de görevlerini unuttuğunu sanmaktadır. Belli ki elçilikte yapılan toplantılarda eğitim müşaviri, öğretmeni cezalandırmasını emretmiş, o da talimatları uygulamaya çalışmaktadır.

Anayasaya, yasalara uymayan, yasaları lastik gibi kendisi için sündüren UBP Hükümeti ve onun Sn.Eğitim Bakanı  aba altından sopa göstererek, sahte davranışlar sergileyerek öğretmeni hedef yapmaya çalışmaktadır. Belli ki rejimin iyi bekçisi gibi görünerek koltuğunu korumak istemektedir. Öğretmenleri ve sendikalarını baskı ve tehditle sindireceğinin algısını yaratacağını düşünmektedir. Öğretmen dayanışmasını ve birlikteliğini bitirerek esas amaç olan KTOEÖS’ü ortadan kaldırma niyetini göstererek, belirli çevrelere mesaj göndererek,  rant elde etme peşindedir. Öğretmenler tehdit edilerek,  mobing uygulanarak sendikal dayanışmasının bitirileceği zannedilmektedir.

Sn. Mili Eğitim Bakanı ve Bürokratları iyi bilmelidir ki öğretmen görevine bağlıdır. Öğretmen sendikasına bağlıdır. Öğretmen baskı ve tehditlere boyun eğmez. Öğretmenlere gönderilen ve yasal  olmayan ancak baskı, tehdit ve aşağılama anlamı içeren mektuplar, esas sahibi olan Milli Eğitim Bakanlığına 28.03.2012 Çarşamba günü saat:15.00’de iade edilecektir. Milli Eğitim Bakanlığının ŞOV yaptığı gezilerden fırsat bulup bu mektupları geri almak için bizleri bekliyor olacağını umuyoruz.

 

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
300AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin