yaklaşımlarYılmaz Parlan1000ali - Yılmaz PARLAN
yazarın tüm yazıları:

1000ali – Yılmaz PARLAN

Yeniçağ podcastını dinleyin

Freddy vasıtası ile korku yüreklere salınmış, işbirlikçiler göstermelik koltuklar uğruna teslim alınmışlardır.
KKTC’de e-Devlet uygulamasına geçişi sağlayacak protokol, Kıbrıs’la ilgili koordinasyondan sorumlu TC Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile TC Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım arasında imzalandı.
Dikkat edin, protokol iki TC’li bakan arasında imzalandı!. Eskiden göstermelik de olsa KKTC’den bir bakan çağırılmasına karşın, yapılan işler ve manzara artık o kadar net ki, görüntüyü düzeltme gailesi taşımadan ve kamuoyundan hiç sakınmadan TC’li bakanlar kafa kafaya verip, bizim iç işlerimizle ilgili kararlar alabiliyorlar.

Davranış biçimleri tamamıyla bir sömürge ülkesini tanımlar nitelikte! Bana sorarsanız iyi de yapıyorlar. Neden derseniz, 74 sonrası Elm Sokağı kahramanının cirit attığı bu topraklarda, bulunduğumuz bu derin dondurucudaki uykudan uyanır, kendimize gelir, et ve tırnak hikayesinin bir masaldan ibaret olduğunu belki anlarız!
Aslında Kıbrıslı Türklerin idam fermanı olan ekonomik paketlerini dayattıklarında buradaki emir kulu işbirlikçileri tarafından eksiksiz uygulanacağının farkındalar. Sanırım gelmiş geçmiş dünyadaki hiçbir sömürge ülkesi bu kadar rahat hareket edememiş, böylesine pervasız davranmamıştır! Çünkü bir sömürgecinin gittiği ülkede kalabilmesi için oradaki ahalinin de bir nebze mutlu edilmesi esastır. Onlar ise Kıbrıslı Türkleri eritme, öğütme operasyonu olan son paketlerini hiçbir tereddüt göstermeden uygulamaya koymuşlar ve istedikleri nüfusu buraya fazlasıyla taşıyarak dengeleri fena halde bozmuşlardır. Freddy vasıtası ile korku yüreklere salınmış, işbirlikçiler göstermelik koltuklar uğruna teslim alınmışlardır. Sözde Başbakan olacak zat, Ankara’da basın önünde bir güzel buharla ütülenmiş ve preslenmiştir. Bu davranış biçimleri Kıbrıslı Türklere hiçbir merhamet gösterilmeyeceğinin işaretleridir. Bunu anlamamız için adamlar daha ne yapsın? Rejimin eskittiği Başbakanlardan Hakkı Atun, en nihayet bu davranış biçimini tasvip etmenin mümkün olmadığının altını çizmiş ve bu bağlamda İrsen Küçük’un sessiz kalmasının yanlış olduğuna vurgu yapmıştır.
***
TC hükümetleri bizi ötekileştirmek için ellerinden geleni yapmıştır. Bakın neler diyor Kıbrıs’la ilgili karar alan bakanlarımız: “Yaptığımız işlerde bir prensibimiz var. Türkiye’de ne varsa; ulaşımda, iletişimde, altyapı projelerinde, Kıbrıs’ta da aynısı olacak ve refah seviyesi daha da yükselecek.” Kıbrıslıca ifadesi ile geri viteste balarislemeye devam!”

Sn. 1000ali KTHY tasfiye edilirken de gazetecilerin sorusu üzerine şöyle demişti: “Ortada peşkeş çekilecek bir durum yok”. Halbuki, takkiye yapıp  dalgasını geçiyor ve sinsice hareket ediyordu. Nitekim KTHY devre dışı kalır kalmaz bilet fiyatları uçtu, nerede ise 3’e katlandı. Onun deyimiyle peşkeş yoktu ama vurgunun ve talanın alası vardı. “Yeşil Sermaye”den olan Atlas Jet’in ihya edilmesi vardı gündemde.  Üstünden de “Yavrusunu en çok seven havayolu şirketi” diye gazeteleri ilana boğdular. Böyle bir kıyağa böyle bir ilan az bile!. Mübarek Ramazan gününe de böylesi yakışırrrrrr!
***
Biraz ağır gelecek ama inanın bize il muamelesi bile yapmıyorlar. Türkiye’de İstanbul’dan Diyarbakır’a mal alım satımı tamamen serbest iken, biz Anavatan diye bildiğimiz ülkeye bir şey satamıyor, hep sözde gümrük mevzuatlarına takılıyor, buna karşılık sattığımızın 100 katı ithalatla dış ticaret açığımızı habire büyütüyoruz.   Kıbrıs’tan sorumlu Bakanımız ise her zamanki gibi cömert davranıp bu yılkı katkımız 400 milyon $’dan 600 milyon $’a çıkacak derken, paranın ucunu gösteriyor ama borç hanemize bir o kadar daha borç yazıldığını gözlerden kaçırıyor. İşte Çicek takkiyesi dedikleri bu olsa gerek! Çiceği göster, yağlı topuzu sakla. “KKTC’deki eğitim, turizm, ulaşım ve diğer sektörlere varıncaya kadar her alanda ihtiyaçların karşılanıp refah seviyemizin artırılmasına yönelik birçok tedbir aldıklarını” söylerken yaşananlar dünyaca ünlü Muppet Show’u aratmıyor.

***

Turizmde en güzel yerleri ve teşvik primlerini yine “Yeşil Sermaye” alıyor. Keza ulaşımdaki ihaleler de hep aynı kesimin temsilcilerine gidiyor. Ülkemizin son kalan yeşil alanlarını da kıyıma uğratmada gözünü kırpmadan hareket eden bir “Yeşil Sermaye”. Kıbrıslı müteahhitlere ise ihalenin yarışma heyecanı bile çok görülüyor. E şak şak Anam şak şak, onlar da bu şakşakcılığın cezasını çekecekler artık. Türkiye’den su getrilecek söylemi ise vatandaşta acı bir tebessüm dışında hiçbir etki yaratmıyor. KKTC’deki işlerin daha iyi yürütülmesi için kurulan “Vekil Borsası” ise yine tavan yapıyor. İlkesiz, ideolojisiz ve haysiyetsiz vekillerimiz haraç mezat satılırken vatandaş, onların yaptıkları sahte açıklamalara ancak da gülme kriziyle eşlik ediyor.

***
Tüm bu yaşananlar kısaca “1000ali halk tiyatrosundan” birer kesittir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
296AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin