YBH Kurultayı Olağan Altıncı Toplantısı Parti Meclisi Çalışma Raporu

    301

    YBH 5. Kurultayı 28.11.99 tarihinde gerçekleşti. Partimiz organlarını seçerek yoğun bir çalışma temposu içerisine girmiştir.

    Aradan geçen iki yıl içerisinde ülkemizde çok büyük olumsuzluklar yaşanmıştır. Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunamaması, statükonun devamı ve toplumumuzun her yönüyle Türkiye’ye bağımlı kılınması, ülkemizde her geçen gün sorunlarımızın büyümesine neden olmuştur. Bu durum Kıbrıs Türk toplumunun varlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir.

    TC yönetimleri ve onların kumandasındaki yetkisiz ve etkisiz hükümetler uyguladıkları politika ve bilinçli programlarla ülkedeki üretimi yok etmiş, tüm sektörlerin iflasını, bankaların batmasını sağlamışlardır. Çalışanların ücret dengesini TC’deki çalışanların altına çektiler. Toplumun demografik yapısını bilerek ve isteyerek değiştirmeye devam ettiler. Nüfusumuzun yarıdan fazlasının göç etmesine neden oldular. Yurdumuz Kıbrıs’ı Türkiye’nin çıkarları için koz olarak kullanmaya devam ettiler.

    Halkımızı birbirine kırdırtmak için devlet eliyle yeraltı terör örgütü kurdular. Gün yirmi dört saat devlet Radyo ve Televizyonları ve işbirlikçi basın yayın araçları ile toplumu korkutup sindirmek amacıyla, kışkırtıcı propagandalarını sürdürdüler. Hayali casusluk senaryoları ile gazeteci ve aydınlar tutuklanmış, parti yöneticilerimiz hakkında davalar açılmıştır.

    Egemenler uygulamaya koydukları ekonomik paketlerle toplumun 30-40 yıllık kazanılmış haklarını gasp etmişler, insanımızın dişinden, tırnağından keserek biriktirdiği birikimlerini hortumlamışlardır.

    Partimiz YBH başından beri Kıbrıs sorununun çözümünün esas olduğunu, yüksek faiz ve yüksek enflasyona dayalı bir rant ekonomi anlayışı ile bir yere varılamayacağını belirtmiş, üretimi ve dış satımı teşvik edecek önlemler alınmadıkça, sağlıklı ekonomik yapıya kavuşmanın olanaklı olmadığını sürekli vurgulamıştır.

    Bir yandan üretimin artırılmasına dönük önlemler alınmazken, diğer yandan Kıbrıs sorununun çözülmemesi için federasyon rayından, konfederasyon rayına geçilerek, istikrarlı bir ortamın doğmaması yönünde her türlü olumsuzluk sergilenmiştir.

    Türkiye’de uygulanan IMF modelinin dayatma protokollerle ülkemize taşınması bizim cılız ekonomimizi de çökertmiştir.

    Partimiz geçen 2 yıllık süre içerisinde barış, demokrasi ve federasyon mücadelesini ödünsüz sürdürmüş, Kıbrıs Türk toplumunun varlık ve kimliğinin korunması kavgasını öne çıkarmıştır. Bu çerçevede 15 Nisan ,2000 tarihinde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerine adayımız Arif Hasan Tahsin’le katıldık. YBH ülkemizde demokratik bir seçimin koşullarının olmadığını, içten ve dıştan yapılan müdahalelerle Kıbrıs Türkü’nün iradesinin sandığa yansımasının engellendiğini açık bir dille ortaya koydu. Her seçim dönemi ülke gerçeklerinin tespitini yapan YBH, tüm yurtseverlerin birlikte hareketini, ortak mücadelesini savundu ve rejime karşı mücadelenin esas olduğunu hatırlattı. Ancak YBH yalnız kaldığı için seçime tek başına katılarak, doğru, açık ve net politikalarını, ileriye dönük tespitlerini kamuoyuna açıkladı.

    Bu çerçevede YBH, Kıbrıs’ta Federal bir antlaşma, Kıbrıs Türk toplumunun varlığını savunma ve rejime karşı olan mücadelesini seçim platformuna taşımış, her türlü şovenizmi ve fanatizmi reddederek, ezilenlerin, emekçilerin yanında bu kurulu sömürü düzenine karşı anti-emperyalist mücadelesini sürdürmüştür. Bu mevcut statükonun çözüm olamayacağı bilinciyle işçi sınıfının bilimine ve sosyalizme olan bağlılığını vurgulamıştır.

    YBH on yıl önce topluma duyurduğu gibi Kıbrıs’ın geleceğini Avrupa Birliğinde görmektedir. Kıbrıs’ta gelinen bu süreçte, ivedi federal bir andlaşma ve AB üyeliğini destekleyerek, “şundan önce, bundan sonra” tartışmalarına girmeden, üyelik görüşmelerinde taraf olmayı savundu. Esas olanın Kıbrıs sorununun çözümü olduğu üzerinde duran YBH bunun için yeterli zamanın olduğuna ve çözüm yanlısı güçlerin güçlerini birleştirmelerinin son derece yaşamsal olduğuna inanmaktadır.

    O nedenle ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda sol siyasi partilerin, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin barış ve demokrasiye inanan tüm kesimlerin iş, güç ve eylem birliği yapmasının bir zorunluluk olduğuna inanan partimiz, CTP ve TKP’ni ziyaret ederek solda birlik çalışmalarını başlatmıştır. CTP’nin olumsuz tavır takınmasına karşın TKP ile bu çerçevede görüşmeler sürdürülmektedir. YBH Kıbrıs’ta tüm Yurtseverlerin birlikte mücadelesi ve güç birliği için yoğun çaba göstermektedir. Partimiz 41 örgütün oluşturduğu Bu Memleket Bizim Platformu içerisinde özveriyle çalışmış, üzerine aldığı görevleri başarıyla yapmış ve platformun kurumsallaşarak daha etkili bir duruma gelmesi için yoğun çaba harcamıştır.

    Platformun gelişmesinden korkan ve örgütsel çıkar sağlama peşinde olan birtakım siyasi çevrelerin engellemeleri sonucu, platform bugün ne yazık ki istenilen noktadan uzaktır. Bütün engellemelere rağmen YBH bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üzerine düşeni yapmaya devam edecektir.

    Bugün ülkemizde çok ciddi bir süreç yaşanmaktadır. Bu süreç, ülkemizi kendi çıkarları için tutsak kılan egemen güçler ve onların yerli işbirlikçilerinin, Kıbrıs Türk toplumunu yok etme sürecidir. Zaman aleyhimize çalışmaktadır.

    Denktaş’ın BM Parametrelerini değiştirme çabası ve görüşme masasını terk etmesi topluma çok pahalıya mal olmaktadır. Kuzey’de Entegrasyon siyaseti ile Kıbrıslı Türklerin adayı terk edişi de hızlanmıştır. İşsizlik ve göç dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Rejim faşizan yöntemlere başvurarak toplumu korkutup sindirmeye çalışmaktadır.

    Böylesi olumsuz koşullarda ortak noktaları öne çıkarıp ayrılık noktalarını sonraya bırakmak gerektiğine inanan YBH girişimlerini sürdürmeye devam edecektir.

    Partimiz, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında sürdürülen “yeniden yakınlaşma etkinliklerine özel önem vermiş, düzenlediği etkinliklerde 10 binin üzerinde Kıbrıslının biraraya gelmesini sağlamıştır. Bu hem ülke içinde hem ülke dışında büyük heyecan ve ilgi uyandırmıştır. İki toplumlu yeniden yakınlaşma çalışmaları, toplumların birbirine yeniden güvenmeleri, birbirlerini yeniden tanımaları, görüş alış verişinde bulunmaları sorunun çözümüne yönelik olumlu etki yaratmaktadır. Bunun yanında sivil toplum örgütlerinin karşılıklı çözüm ve sonrasına yönelik ortak projeler hazırlamasının ve uygulamasının Kıbrıs sorununun çözümüne olumlu katkılar sağlayacağını göz önünde bulunduran partimiz, bu alandaki çalışmalarına rejimin bütün engellemelerine rağmen hız vererek devam etmektedir.

    Değerli YBH üyeleri, biz bugün bir arada isek bizi bir araya getiren birtakım nedenler vardır. Bu nedenler arasında belirleyici olan dünya görüşümüzdür.

    İçinde yaşadığımız dünyaya baktığımızda üç büyük dengesizlik görürüz.

    1) Doğa ile insan arasındaki dengesizlik.

    2) Yerkürenin kuzeyi ve güneyi arasındaki dengesizlik. Buna zengin ülkeler ve yoksul ülkeler arası dengesizlik de diyebiliriz.

    3) Bütün toplumlarda yoksul insanlar ve zenginler arasındaki dengesizlik.

    İnsanlık bu dengesizliklerin kaynağına inerek ana nedeni saptamadan ve ortadan kaldırmadan yerküremiz huzura kavuşmayacaktır.

    YBH olarak biz dünyadaki dengesizliklerin baş sorumlusu olarak kapitalizmi görüyor ve kapitalizmi suçluyoruz.

    Ozon tabakasının delinmesinden, kutuplarda buzulların erime sürecine girmesine, ormanların yok edilmesinden insanlığın temiz havaya hasret bırakılmasına, New York’taki ikiz kulelere saldırıdan Filistin’de yıllardır akıtılan insan kanına, Keşmir’deki huzursuzluktan Kıbrıs’taki bölünmüşlüğe kadar bütün evrensel ve yerel sorunların kökeninde kapitalizmin doymak bilmez iştahı vardır.

    Soğuk Savaş’ın bitmesi üzerine meydanı iyiden boş bulan kapitalizm “tek Pazar” adı altında tüm dünyayı hegemonyası altına almaya çalışırken emekçilerin son yüzyılda elde ettiği kazanımlara acımasızca saldırmakta, kendi icadı Sosyal Devlet’in bile içini boşaltarak emekçileri iyiden savunmasız bırakmaya çalışmaktadır.

    Soğuk Savaş’tan başarı ile çıktığını söyleyen ABD, Yeni Dünya Düzeni’nin kurallarını dikte ederken, anlaşmazlıkların artık barış yoluyla aşılacağını, silah depolarının azaltılıp denetim altına alınacağını ve bütün halklara hakça davranılacağını ilan etmişti. Yirminci yüzyıl sona ererken Yeni Dünya Düzeni’nin çerçevesini çizen bu kurallar Yirmi birinci Yüzyıl’ın ilk yılı biterken ne oranda uygulanmaktadır?

    Dünyanın en güçlü ekonomisine ve en güçlü ordusuna sahip ABD, bir teröristi yakalayacak gerekçesi ile dünyanın en yoksul ülkesinin insanlarının başına ateş yağdırmaktadır.

    Somali, Ruanda ve eski Yugoslavya’da yaşananlar Yeni Dünya Düzeni’nin kuralları ilan edildikten sonra yaşandığına göre YBH’lılar olarak Yeni Dünya Düzeni’ni güçlülerin egemenliğinde bir orman düzeni olarak tanımlarsak doğruyu yapmış oluruz.

    Soğuk savaş sonrasında kapitalizmin iştahı kabarmıştır. Tüm yerküreyi, özellikle petrol coğrafyasını hegemonyası altına almak isteyen dünyanın sayılı tekelleri mikro milliyetçiliği kışkırtmakta, halkları çatıştırmakta, müdahale gerekçeleri yaratarak kritik bölgelere askersel güçlerini konuşlandırmaktadırlar.

    Ortadoğu’da, Balkanlar’da, şimdi de Kafkaslar’da yaşanan olay budur.

    Değerli Arkadaşlar:

    Bu gerçekler ışığında YBH olarak kapitalizme ve onun son aşaması emperyalizme karşı tavrımızı açıkça koyuyoruz.

    İnsan haklarına dayalı demokrasinin evrensel düzeyde insanlığın bir yaşam biçimine dönüşebilmesi için dünyayı bir ahtapot gibi sarmış olan tekellerin geriletilmesi , hegemonyalarının kırılması şarttır.

    YBH olarak biz ezilen halkların, sömürülen insanların yanında, ezen devletlerin, sömüren tekellerin karşısındayız.

    YBH olarak biz terörizmin bir çıkış yolu olmadığını vurgularken tüm ezilen-sömürülen insanları kapitalizme karşı top yekün direnişe çağırırız.

    YBH olarak biz bu vesile ile bir kez daha yurdumuz Kıbrıs’ın bütünleştirilmesi için sonuna kadar savaşımda kararlı olduğumuzu duyururuz.

    Kimden ve nereden gelirse gelsin bölücülüğe, ırkçılığa veya ayrımcılığa karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.

    BM’yi ve Güvenlik Konseyi’ni kararlarına sahip çıkmaya, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni Kıbrıs’ta Türk-Rum? ayrımı yapmadan İnsan Hakları’nın çiğnenmesine göz yummaktan vazgeçmeye ve Kıbrıs’ın bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğünün garantörü olduğunu iddia eden ülkeleri Kıbrıs’ı bağımsız, egemen ve toprağı bütün kılmaya ısrarla çağırırız.

    Sosyal Etkinlikler

    Partiye gelir sağlamak, üyeler arasındaki dayanışmayı artırmak amacıyla partimiz ülke genelinde dayanışma yemekleri düzenlemiştir. Bu çerçevede Parti Genel Merkezi 2, Mağusa İlçe Örgütü 1, İskele İlçe Örgütü 3, Güzelyurt İlçe örgütü 2, Girne İlçe örgütü 3, Akdoğan bölge örgütü 1 dayanışma gecesi düzenledi. Parti örgütlerimiz kendi mali kaynaklarını yaratarak faaliyetlerini sürdürdüler.

    Parti 2 kez eşya piyangosu düzenlemiştir. Bu piyangolar sayesinde önemli bir gelir sağlanmıştır. YBH Londra Dayanışma Derneği, Londra’da Kıbrıslı Türk ve Rumların müşterek katıldıkları bir gece düzenleyerek partiye mali katkı yaratmıştır.

    YBH Genel Sekreteri İzzet İzcan ve AKEL Dış İlişkiler Sekreteri Andru Kyprianu etkinliğe katılarak katılanlara hitap etmişler ardından da ortak bir basın toplantısı düzenleyerek parti görüşlerini kamuoyuna açıklamışlardır.

    Kıbrıs’ın tarihinde ilk kez YBH ve AKEL Beyarmudu piknik alanında binlerce Kıbrıslı Türk ve Rum’u bir araya getirerek, piknik ve siyasi içerikli etkinlikler düzenlemişlerdir. Bu toplantılar ülkenin her iki tarafında büyük ilgi uyandırmış, iki toplumlu etkinliklere hız katmıştır. On bini aşkın kişi bu etkinliklere katılarak barış ve demokrasi mücadelesine dayanışmalarını belirtmişlerdir.

    YBH, Birleşmiş Milletler Kuruluş etkinlikleri ve iki toplumlu koro çalışmalarına aktif destek vermiş, Türk ve Rum siyasi partilerin Ledra Palace Otelinde düzenlediği ve 8000 civarında Kıbrıslının katıldığı karşılıklı anlayış etkinliğinde düzenleyici taraf olarak görev yapmıştır.

    Bunun yanında partinin 12. Kuruluş Yıldönümü nedeniyle yoğun bir katılımla, Rum siyasi parti yetkilileri, yabancı elçilikler ve Kıbrıslı Türk siyasi parti, sendika ve sivil toplum örgütlerinin hazır bulunduğu kuruluş resepsiyonu,ardından da kuruluş yemeği düzenlenmiştir.

    Dış İlişkiler

    Partinin bu dönemdeki Dış İlişkileri, önemli ve yoğun bir çalışma alanını oluşturmuştur. Bu çerçevede:

    a) Ülkemizde bulunan yabancı ülke büyükelçilikleri ile, daha önceden de var olan ilişkiler sürdürülmüştür. ABD, İngiltere, Rusya, Slovakya BM ve AB elçilikleri ile çeşitli zaman aralıklarında bir araya gelindi ve gerek Kıbrıs sorunundaki gelişmeler, gerekse dünyada mevcut sorunlar üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu. Bu elçiliklerin düzenlemiş olduğu sosyal ve siyasal etkinliklere katılınarak partinin görüş ve demeçleri dile getirildi.

    b) Çalışma dönemi içerisinde, partimizin yan kuruluşu BİLBAN ile Rum siyasal partilerinden KİSOS’un yan kuruluşu İKME’nin Londra’da düzenlemiş olduğu “çözümden sonra Kıbrıs II “Seminerine katılındı ve çeşitli konularda bildiri sunuldu. İlki 1998 yılında Brüksel’de yapılan benzer toplantının bildirileri bir kitap halinde, Türkiye’de çevrilerek yayınlandı. Londra toplantısının sonuçları da önümüzdeki aylarda bir kitap halinde yayınlanacak.

    c) Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs sol partilerinin Türkiye’de yapılması programlanan toplantısı Türkiye’nin Güney Kıbrıs’tan toplantıya katılacak olan AKEL temsilcilerine vize vermemesinden dolayı son anda yapılamamıştır.

    d) Yine BİLBAN ile İKME’nin, Alman Sosyal Demokrat Parti Gençleri ile sürdürülen toplantıları çerçevesinde, YBH Gençleri Almanya’daki etkinliğe katıldı. Alman ve Kıbrıslı gençler, eğitim ve tarih kitaplarındaki olumsuzlukları tartıştı, ve birleşik bir Kıbrıs’ta nelerin yapılabileceği hususlarını görüştü.

    e) İki yıl önce kurulan Alman-Kıbrıs? Formunun temsiliyetinde de yer alan partimiz, bu formun Almanya’da organize ettiği toplantılara katılmış, ayrıca yine bu formun ülkemize getirttiği yabancı parlamenterlerle toplantılar düzenleyerek ülke ve dünya sorunlarını görüştü.

    f) Ülkemizi ziyaret eden AP Sosyalist Grup üyelerine ev sahipliği yaparak, onların Kuzey Kıbrıs’ta bir dizi temas yapmasını sağlamıştır.

    g) Kıbrıs’ı ziyaret eden Almanya Milletvekilleri ile Kıbrıs sorunu üzerinde görüşmeler yapıldı.

    h) YBH 26-30 Ağustos,2000 tarihinde Fransa Devrimci Komünist Birlik Partisinin daveti ile Fransa’da siyasi temaslarda bulundu. YBH Genel Sekreteri İzzet İzcan Grenoble şehrinde düzenlenen Kıbrıs-Türkiye-Ortadoğu? ve AB konularında düzenlenen konferanslara katılarak parti politikalarını dile getirdi.

    j) YBH 1-3 Eylül, 2000 tarihleri arasında İsveç’te yapılan Avrupa Sol partiler toplantısına katıldı. Partimiz adına bu toplantılara katılan YBH Genel Sekreteri İzzet İzcan oturumlarda Kıbrıs sorununun çözümü konusunda bir konuşma yaparak, çalışmalara katıldı.

    Toplantılar sonunda partimizin de hazırlanmasına aktif biçimde katıldığı ve Avrupa Sol partilerinin desteğini alan Kıbrıs sorununun çözümü yönünde ortak bir karar tasarısı onaylandı.

    l) YBH Yunanistan’dan gelen davet üzerine, Atina’da düzenlenen bir dizi siyasi etkinliklere katıldı. Yunanistan Komünist Partisi, Birleşik Sol İttifak ile görüşmelerde bulunuldu. Radyo ve TV programlarına katılındı.

    YBH Genel Sekreteri İzzet İzcan AKEL-YBH’nin ortak konuşmacı olduğu bir konferansa katılarak partimizin görüşlerini aktardı. İlk olarak gerçekleşen böyle bir etkinlik yoğun ilgi uyandırdı.

    YBH Genel Sekreteri ayrıca Nisan ,2001 tarihinde YBH Londra dayanışma derneğinin organize ettiği dayanışma gecesine katıldı. Kıbrıslı Türk ve Rumların ortak katılımı ile gece başarıyla gerçekleşti. Dayanışma gecesine konuk olarak katılan AKEL dış ilişkiler Sekreteri Andro Kyprianu ile ortak bir basın toplantısı düzenlendi. Bu temaslar çerçevesinde İngiliz parlamentosu ziyaret edildi ve Kıbrıs’ın Dostları Grubu milletvekilleri ile ortak toplantı düzenlendi.

    İki Toplumlu Etkinlikler ve Güneyle İlişkiler

    a) Son iki yıllık dönemde, Partimizin gerçekleştirdiği en önemli etkinlik hiç şüphesiz, iki toplumlu etkinlikler olmuştur. Rum siyasal partilerinden AKEL’de başta olmak üzere, 10 bine yakın Türk ve Rum’un bir araya gelmesini organize etmiştir. Beyarmudu piknik alanında yer alan bu etkinliklerde buluşan Türk ve Rumların, eskiyi anarak, gelecekte de bir arada yaşama istekleri, barış umutları hem Kıbrıslılara hem de andlaşma istemeyen statükoculara önemli bir mesaj oldu.

    b) Rum Siyasal partilerinden AKEL’le karşılıklı olarak 50 kişiye kadar varan grupların karşılıklı ziyaretleri gerçekleştirildi. Bu şekilde, az sayıda da olsa, doğdukları yere özlem duyanların bu istek ve arzularının yerine getirilmesine çalışıldı.

    c) Rum siyasal partilerinden AKEL, DİSİ?, Birleşik Demokratlar, Avrupa Demokratları ve KİSOS’la çeşitli zaman dilimleri içerisinde bir araya gelindi ve Kıbrıs sorunu üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu; ortak bildiriler yayınlandı.

    d) Ledra Palas Toplantıları

    Ledra Palas’ta yıllardır devam eden Türk-Rum? siyasal parti toplantılarına aralıksız katılındı.Partimiz bu toplantıların her ay bir araya gelip sohbet edilen toplantılar olmaktan çıkarılıp, daha verimli bir hale getirilmesi için çaba harcamaktadır ve bu çabasını sürdürmeye devam edecektir.

    Örgütlenme Çalışmaları

    YBH, Barış ve Demokrasi mücadelesinde örgütlenmeye büyük önem vermektedir. Sol düşüncenin halkımız arasında yayılmasında, parti politikalarının topluma aktarılmasında örgütlülük büyük önem arz etmektedir. İki yıllık süre içerisinde tüm ilçelerimiz tam istenilen düzeyde olmasa bile eskiye göre çok daha aktif konuma ulaşmışlardır.

    Güzelyurt ve Mağusa İlçe binaları açılmış, düzenli örgüt kitle toplantıları düzenlenmiştir. Böylece tüm ilçelerde partimiz örgüt binalarına kavuşmuştur. İlçelerimizin organize ettikleri elemanlar aracılığı ile gazetemiz YENİ ÇAĞ abone sistemine geçerek, tirajını 1000 civarına yükseltmiştir. Akdoğan Bölge Örgütü binası açılmış ve bölge örgütlenme komitesi oluşturulmuştur. İskele İlçesi köylerinden Boğaziçi ve Mağusa İlçesine bağlı Çayönün’de parti binası inşaatları devam etmektedir. Yakın bir gelecekte açılışları gerçekleştirilecektir.

    Cumhurbaşkanlığı seçimleri dönemi ve daha sonra belli zamanlarda köy ve bölge ziyaretleri düzenlemiş ve yoğun katılımla bu çalışmalar sürdürülmüştür.

    Kadın örgütlenmesi alanında istenilen çalışmaların yapılamamış olması bu dönemde göze çarpan en büyük eksikliklerimizin başında gelmektedir.

    Toplumumuzun yarısını oluşturan kadınlar arasında daha etkili çalışmanın yolları mutlaka bulunmalıdır.

    Gençlik örgütlenmesi alanında olumlu çalışmalar yürütülmüştür. Çeşitli yurtdışı temasları yanında Güney’deki gençlik örgütleri ile sağlıklı ilişkiler kurulmuş, CTP ve TKP Gençlik kolları ile birlikte etkinlikler düzenlenmiştir. Gençlerimiz ayrıca bölgelerde gençlik örgütlenme birimi ve eğitim çalışmaları yürütmüşlerdir. Gençlik kurultayı toplanmış ve gençler 2 ayda bir siyasi dergi yayınlamışlardır.

    YBH Gençlik

    24-25 Şubat, 2001 tarihlerinde “UMUT VARDIR, BİZDEDİR” başlığı ile‘Yurtsever Birlik Hareketi 1. Gençlik Konferansı toplandı.

    Konferans 2 kısımda planlandı. İlk kısmında YBH Gençlik’in organları seçildi ve karar tasarıları görüşüldü. İkinci kısmında ise, 3 Ana başlıkta 2 gün süren konferanslar düzenlendi. Bu konferanslar için Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan’dan toplam 17 örgüt davet edildi.

    Güney Kıbrıs’tan katılacak olan konuk ve konuşmacıların katılımı kuzeydeki otorite tarafından engellendi. Yunanistan’dan KNE ise gönderdiği mesajla katıldı. Türkiye’den SİP ve EMEP Gençlik konferansa katılarak hem dayanışma mesajlarını sundular hem de konferanslara katılarak düşüncelerini aktardılar. Kuzeyden ise CTP Gençlik Kolları, TKP Gençlik Kolları, Ekim Gençlik konferanslara katıldı.

    Konferansta “Çözüm Federal Kıbrıs’tır”, “Kıbrıs Türk Gençliğinin Sorunları Üzerine”, “Ortadoğu’daki şiddetin hemen durdurulması gerekir” başlıkları ile ilgili 3 karar tasarısı görüşülüp onaylandı.

    Konferansla ilgili olarak karar tasarıları, konuşmalar ve haberler Yurtsever Gençlik’in Mart 2001 tarihinde yayımlanan özel sayısında basılıp ücretsiz dağıtıldı.

    7 Nisan, 2001 tarihinde YBH Genel Merkezinde eski sendikacıların katılımı ile karanlık güçler tarafında öldürülen Kavazoğlu ve Mishaoulis’in anma gecesi düzenlendi.

    1999-2001 tarihleri arasında Lefkoşa ve Mağusa kentlerinde Alpay Durduran, Özker Özgür, Arif Hasan Tahsin, Barış Burcu, Ulus Irkad’ın katılımları ile çeşitli konularda eğitim çalışmaları ve konferanslar düzenlendi.

    2000 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında gençlik içinde çeşitli çalışmalar yapıldı ve YBH adayı Arif Hasan Tahsin’in katılımı ile KTÖS lokalinde kalabalık bir gençlik grubuyla sohbet toplantısı düzenlendi.

    1999-2001 tarihleri arasında Lefkoşa, Mağusa, Girne, Güzelyurt. İskele, Çatalköy, Değirmenlik, Mehmetçik, Ötüken ve Boğaziçi köylerinde gençlerin katılımı ile çeşitli konularda sohbet toplantıları düzenlendi. Lefkoşa, Mağusa, Yeni Boğaziçi, Çatalköy ’de dayanışma geceleri düzenlendi. Bu tarihler arasında 4 farklı t-shirt de hazırlanıp satışı yapılarak etkinlikler için mali katkı sağlandı

    1999-2001 tarihleri arasında Ekim Gençlik, TKP Gençlik Kolları ve CTP Gençlik Kolları ile hep birlikte veya tek tek çeşitli eylemlere yönelik ve ortak etkinlikler için çalışmalar yapıldı.

    Bu sürede Kasım 2000 tarihinde ilk sayısı yayımlanan ve bugüne kadar 5 sayı çıkan Yurtsever Gençlik Dergisinin çalışmaları yapıldı.

    Haziran 2001 tarihinde Özel bir gazete çıkarılarak YBH Gençlik ile ilgili haberler gençlere ulaştırıldı.

    “Nasıl bir çözüm” ve “YBH Gençlik ne düşünür” isimli 2 broşür hazırlandı ve dağıtıldı.

    Avrupa’da Avusturya Sosyal Demokrat Partisi, Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD Jusos), Yunanistan Komünist Gençlik, Yunanistan Sosyal Demokrat Parti (PASOK) gençlik örgütleri ile çeşitli temaslarda bulunuldu.

    IUSY ve WFDY isimli uluslararası gençlik federasyonlarının düzenledikleri çeşitli toplantılara katılındı.

    Güney Kıbrıs’tan EDON, NEOS, ONED, NEDISY ve Ergatiki Demokratia Gençlik örgütleri ile yurtdışında, güney ve kuzey Kıbrıs’ta çeşitli çalışmalar yapıldı.

    Ayrıca, ara bölgede çeşitli tarihlerde çeşitli gençlik gruplarının düzenlediği etkinliklerde birçok YBH Gençlik üyeleri aktif şekilde yer alarak etkinliklerin gerçekleşebilmesi için gerekli katkıyı koymuşlardır.