yaklaşımlarNidai MesutoğluZamanı geldi: “Kıbrıslı Türkler yardımlaşma ve dayanışma derneği” acil olarak kurulmalıdır -...
yazarın tüm yazıları:

Zamanı geldi: “Kıbrıslı Türkler yardımlaşma ve dayanışma derneği” acil olarak kurulmalıdır – Nidai Mesutoğlu

Yeniçağ podcastını dinleyin

Türkiye’de yaşayan insanlar başka ülkelere göç ettiklerinde kendi kültürlerini yaşayabilmeleri için gettolar oluştururlar. Bu kişilerin akrabalık bağları da olur. Kültürlerine o kadar bağlıdırlar ki göç ettikleri ülkenin kültürüne karşı büyük bir direnç gösterirler. Göç ettikleri ülkenin kültürü daha çağdaş, daha insani olsa bile buna büyük bir direnç gösterirler. Buna dini inançlar ve farklılıklar da büyük etkendir.

1974 sonrası “Tarım İş gücü” adı altında Türkiye’den getirilen nüfus da toplu olarak Rumların terk etmek zorunda bırakıldıkları köylere yerleştirildiler. Ömründe çamaşır makinesi görmemiş, buzdolabı kullanmamış bu insanlar ilk zamanlar bu aletlerin ne amaçla kullanıldığını bilemediler. Buzdolabını elbise dolabı olarak kullananların olduğu da söylenirdi. Hele çamaşır makinesi onlar için uzay aracı gibiydi. Zamanla sora sora yerli insanlardan öğrendiler.

Kültürlerini devam ettirmek için burada da aynı yöntemi kullandılar. Önce dernek kurdular. Hataylılar Derneği. Burada sorun görenler veya sorun çıkaranlar Öz Hataylılar Derneği Kurdular. Bunlar Karadenizliler Deneği, Çukurovalılar Deneği gibi dernekler eklendi. Daha çok da olduğunu bilirim ama adları şimdi aklıma gelmiyor.

Yıllar geçtikçe taşınan nüfus arttı. Hem doğurganlıkla hem de işgücü olarak gelerek Kıbrıslı Türklerin nüfusunu kat kat geçtiler. Türkiye Cumhuriyeti burada oluşturduğu kendine bağlı yönetimi nüfus yapısını değiştirerek koruma altına almayı başardı. Binlerce sine vatandaşlık verilmesi sağlandı. Buna çanak yalayıcı Kıbrıslı Türkler de eklenince bu toprakları yüzyıllardır vatan bilen Kıbrıslı Türklerin sayıları gittikçe azaldı. Bunun bir sebebi de elbette beyin göçüdür.

Şimdi tam zamanı geldi. Kıbrıslılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği kurulmasından bahsediyorum.

Hani Denktaş demişti: “Tek Kıbrıslının Karpaz eşekleridir” Ben eşeklerden bahsetmiyorum elbette. Gerçek Kıbrıslılardan bahsediyorum.

Böyle bir dernek kurmak için yola çıkıldığında kimlerin bu derneğe üye olabileceği çok tartışmalı olacak Bunu biliyorum. Her kafadan bir ses çıkacak. Herkes kendini de kapsayacak öneriler sunacak. Benim önerim ise şöyledir: En az üç kuşak Kıbrıs adasında yaşayan herkes bu derneğe üye olabilir.

Bu maddeyi elbette ki siyasi partilerimizden hangisi uygun bulur merak ediyorsunuzdur. Mecliste olan partilerden hiçbiri bu kapsamda Kıbrıslı Türk tanımını kabul etmez.

Kendini sol’da tanımlayan ve mecliste olamayan ama seçimlere katılıp oy hesabı yapanlar da bu tanımı onaylamaz.

İşte bu bile Kıbrıslı Türklerin ne kadar yozlaştığını ve bu toprakları vatan yapmak yerine başkalarına vatan sunma gayreti içinde olduğunu görebiliriz. Tabii bunun en belirleyicisi de menfaattir. Üç kuruş menfaat için yerde yalakalık yapmayı seçen o kadar insanımız var ki böyle bir derneğin kurulması için kurucu üye bile bulmakta zorlanacağımıza inanıyorum.

Artık Zamanı geldi: Kıbrıslı Türkler Yardımlaşma ve Dayanışma derneği kurulmalıdır. İçinde bulunduğumuz şartlar bizleri buna zorluyor. Yok olmamak için bu dayanışmaya her zamankinden çok ihtiyacımız vardır.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin