yaklaşımlarNidai MesutoğluSahtekarlık ve kalpazanlık - Nidai Mesutoğlu
yazarın tüm yazıları:

Sahtekarlık ve kalpazanlık – Nidai Mesutoğlu

Yeniçağ podcastını dinleyin

Değerli olan her şeyin sahtesini yapmak insanlara özgüdür. İnsanlık tarihinde en değerli maden olan altının sahtekarlığını yapanlar da insanlardır. Altın hiçbir hayvan için değerli değildir. Hatta bir hayvanın yiyeceğinden daha değersizdir.

İnsanlar temel ihtiyaçlarının hepsini üretmedikleri için iş bölümüne gitmişler. Bu şekilde üretilen malzemeler de değiş tokuş yöntemiyle el değiştirmişti. Ticaret işte böyle başladı.

Ticaretin daha kolay yapılabilmesi için altın o zamanlarda yine bir değişim aracıydı. Altınla her şey alınıp satılabilirdi.

Lidyalılar parayı bulduklarında altın dışında bir maddeye değer biçmişler ve bu değeri tüm insanlar kabul etmişlerdi. Bu değe üzerinden alış veriş yapıyorlardı.

Bugün de ticarette altın yerine devletlerin kendilerinin bastığı kağıt veya metal paralar kullanılır.

Para değerli olan bir cisim olduğuna göre bunun da sahtesi yapılmaktadır. Paranın sahtesinin yapılmasını bugünkü teknoloji ile önlemek için çok ince ayrıntılara gidilir. Buna rağmen normal insanın fark edemeyeceği kalitede sahte paralar basılmaktadır.

Gerçeğinden sahtesini ayırt edemeyecek kadar başarılı banknot basanlara kalpazan denir. Kalpazanlar bu konuda uzmanlaşmıştırlar. Tabii ki onların bastıkları sahte paraları da gerçeklerinden ayırmak da uzmanlık gerektirir. Bununla birlikte teknoloji de sahte parayı gerçeğinden ayırt edebilecek hassaslığa ulaşmıştır. Para kontrol kalemleri ve para kontrol makineleri artık çok yaygınlaşmıştır.

İnsanlık sahte para konusunda bu derece başarılı olmasına rağmen sahte insan yüzünü ayırt etmede pek başarılı değildir. Günlük hayatta karşılaştığınız, sohbet ettiğiniz hatta yıllarca arkadaş , dostumuz olduğunu sandığımız kişiler en zor zamanınızda gerçek yüzlerini ortaya çıkarırlar. Yani o güne kadar dost gördükleriniz aslında sahte yüzden başka bir şey değilmiş.

İnsanın göründüğü gibi olması, her koşulda ilkeli davranması onun kişilik özelliğinden kaynaklanır. Bu tür insanların içi dışı birdir. Zor arkadaş olurlar. Buna rağmen dostlukları kuvvetli dostları azdır. Yüzlerinde hiçbir zaman bir maske olmaz. Vücut dilleri ile davranışları hep aynıdır. Sizden hoşlanmamışsa bunu başta yüz ifadesiyle anlatır. Yapmacık davranış ve konuşmalar yapmazlar. Hoşlanmadıkları insanlardan uzaklaşmak ve karşılaşmamak onlar için en iyi seçenektir.

Sahte yüzleri ve sahtekarları gerçek insanlardan ayırt eden bir teknoloji ne yazık ki günümüzde yok. Buna rağmen bazı insanlar : “ Ben insan sarrafıyım. İnsanın iyisini kötüsünü bir bakışta anlarım” diyenler de vardır. Bu tip insanların hayatları boyunca yaşadıkları tecrübelerden bazı bilgiler edindiği ve bu bilgilere göre insanları tanıyabilecekleri iddiası olabilir. Bu tecrübeler onlara nelere mal olmuştur bilinmez ama sonunda ders almayı bilmek de bir başarıdır.

Umarım çevrenizde dost bildikleriniz en çok ihtiyacınız olduğu zamanda yanınızda olurlar. İşte o zaman gerçek bir dostunuz olduğuna yürekten inanmış olursunuz.

İnsan elbette çok değerlidir. Sahte bir yüzle karşımıza çıkacak kadar kendisini değersizleştirmemeli.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
240AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin