yaklaşımlarÖzkan YıkıcıIrak gelişmelerinde değerlendirmekten kaçırılan incelikler – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Irak gelişmelerinde değerlendirmekten kaçırılan incelikler – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Yeni yıla girdik. Senelerdir iç savaşlarla çalkanan ırakta yeni patlamalarla merhaba dendi. Trumptan Baydına geçerken, Türkiyenin ısrarlı PKK tehtitleri ve Ezidiler üzerinden baskıları artarken, ülkenin parçalanmış şekli içinde deyişik gurupların politik askeri hamleleri, dış güçlerin ülke içi hesaplarının durmadan yoğunlaşması, Amerikan işkal geleceği üzerinde önemli deyişken hamleler,ırak üzerinden iranı kuşatma veya iranın ırak üzerinden bölgeye açılma ikilemleri gibi birçok gelişmelerle ülke savrulmaktadır. Kuzeyde Kürtler fırsat bekleyişle ayrışma çizgisindeyken, kendi iç çelişkileri de giderek artıyor. Bölgesel Türkiye ikileminde flört ile ayrışma ikili politikleşmeler de yaşanıyor. Hele, IŞİD nedeniyle çektikleri soykırım acılarını yaşayan Ezidilerin üzerinden oynanan oyun ve tehtitler, tarihi ibret çirkin karanlık sayfası olarak dolduruluyor. Güneyde ise iç çelişkiler, mezhepsel kayganlıklar ve bölge ülke nifus alan kavgaları alltında ülke iyice darmadağın hale getirildi. Özet olarak, ırak işkal dönemiyle abartılı şekliyle probagandalaşan demokrasi ve özgürlük geleceğini, böylesi sonuçla yaşamak zorunda kalıyor. Zengin petrol ülkesi ırak, parçalanmış, müdahalelerle iyice savurganlaşmış, açlık ve terörle darmadağın halde yeni yıla girdi.***

Geçen yılki baskılar ve zorlamalarla tamamlayan ırak, yeni yıla öylesine dehşetli patlamalarla girdi ki geleceği üzerine yeniden korkular tırmandırıldı. Üstelik, bitti denilen IŞİD yeniden provakasyon eylemlerinde karşımıza dikildi. İlk saldırı halk pazarına yapıldı. Ardından, ırakta kiminin kurtuluş kiminin de düşman gördüğü H.T. örgütüne yönelik oldu. Haşdi Sabi örgütü şiği kökenli örgüt olma yanında, IŞİD  mağlubiyetini sağlayan önemli örgütdür. Tesadüf deyildi IŞİD saldırıları. Bu olayların çok yönlü mesajları var. ABD ve batılılar Şiği kökenli bu yapının dağıtılmasını istiyor. Çünkü örgüt resmen Anti Amerkan çizgisindedir. Üstelik, savaş alanında IŞİD yenilgisinde önemli rol aldı. Ayrıca örgütün ikili karakterislikleri de var. Hem irana yakın örgütler yanında, ırak ulusalcılığı savunan yapılar da birleşerek itifak yapısıdır. Ali Sistaninin resmen ıŞİD karşı çağrısıyla kurulan milislerin bileşimidir. Türkmeninden öteki etnik kesimler dahi yapıda bulunuyor. Nitekim, örgüt IŞİD yenerken. Son dönemde, başta ABD örgüte karşı saldırılar gerçekleştirdiği, israilin de operasyon yaptığı da yaşandı. Bir anlamda, işkal ve İsrail ikilemi Haşdi Şabi örgütüne karşı olup onun dağıtılmasını dayatıyor.

ayni koşul özellikle KDP  için de geçerli. Nitekim, Kürtler bu örgütün ortak ırak planına karşıdırlar. Onlara göre Kuzeydeki bağımsızlık yolunu engeleyecek tek güç iç yapısı olarak algılanmaktadır. Gördüğünüz gibi, taşlar yanyana getirilince, H. Ş. Örgütü bir anlamda çok yönlü karşı çıkan ve destekleyen örgüt itifakları konumundadır. Başarısı ise IŞİD yenmeleridir. Amerika ve israilin karşı durması da bundandır. Bir de mezhepsel bakışın karşıtlığı yanına önemli örgütsel güç olma nedenedeniyle  siyasal hesaplar da eklenince, karmakarışık bir bilanço oluşur.

Önemli konuşturulmayan noktalardan birisi de şu: bitmiştir dneilen IŞİD yeniden ırakta harekete geçti. Hedefin Haşdi Şabi olması da siyasal mesajdır. Burada şu önemli sorgu mutlaka hep akılda tutulması da şart. IŞİD algılatılmış şekliyle Müslüman cihatçı örgüt. Sunni kökenlilerle oluşturuldu. Hep cihat çağrısı yapıyor. Fakat, tüm hamleleri de genellikle Amerikan alehtarlı yapılara yöneldi. Hiç, israile karşı eylemi duymadık. Tam aksi, Suriyede olduğu gibi nerede ise israilin çıkarlarına yönelik hamleler gerçekleştirdi. İsrailin Suriyenin güneyindeki tanpon oluşturma politikasına direk katgıda bulundu. Tabi mükemmel silahları nereden buldukları, aldıkları askeri eğitimi kimse soru dahi yapıp sormadı. Fakat, bu IŞİD resmen bölgede dehşetli eylemlerle kendini hep duyurtuyor. Yine bu köşede de yazdığım gibi, birçok olay sonrası IŞİD militanlarının nasıl kurtarıldığı bilgilerine de yer verdik. Bir anlamda, yeri geldiğinde taşaron cihatçı gibi algılatırılan bu tip apılar birçok ülkede paramiliter özelikle en dehşetli eylemleri yapmaktadırlar.

Boş dönemlerindeki bazı ülkelerdeki tutumları da münferit olarak da yaşanıyor. Böylesi cihatcılıkla gericilik ile teknolojik bileşimli yapıların tehlikeleri ortada. Hele de ırakta başta ezidilere yaptıkları da tarihi kara sayfadır. Bu anlayışla oluşturulan yapı boş zamanlarında veya bazı tepkilerde hücresel davranışlar onları besleyenleri de vurması gayet normaldir. Fakat, iş kulanılmaya gelince, tıpkı ırrraktaki son kağos sürecinde bazı örgütlerin dağıtılma talepleri arasında ilgili örgüte direk saldırılar gerçekleştiriyorlar. Kısa zamann önce ABD bu yapaıyı terör listesine alma yönüne giderken, Sudilerin de ayni anlayışa girerken, önce ABD ardından İsrail ile gelen saldırıların tam tutmaması üzerine, devreye IŞİD girmesi, birçok kuşkuyu yaratmaya yetiyor. Hele de yapının hetrojen oluşu iranlılık  ile ırak ulusalcılık ikilemleri karışımlılık birilerini hep ürkütüyor. Üstelik, iran kuşatmasının da yeniden ısıtılma olasılığının da hala gündemde olduğu anda IŞİD saldırıları başlatıyor. Birileri bana hep IŞİD ne oldu diye soruyordu. Ben de hep “bekleyin, politik ihtiyaç anında piyasaya çıkacaktır” diyordum. Öyle de oldu.

Bu kkarmaşada anlaşılan net şu: ırakın yeniden güçlü devlet olmasını istemeyen çok. Ülkenin içine girip karıştıran da çok. Elbet, buna yönelik iç yapılar da var. Amerika hala askeri güç olarak mevcut. Kuzeyde giderek yayılan Türkiye gerçeği de mevcut. Bakarsanız, her birinin kendince bahanesi var. Üstelik bu dış varlığı birtakım güçler de lehlerine güç kazanma silahı olarak kulanıyor. Güçlü yerel örgüt olması ise başta içteki kesimleri endişelendiriliyor. Etnik ve mezhepsel ayrımlarla parçalaaan ırak tabi ki hangi güç güçlenirse, dış güçlerden yardım alma kolaylığı da işine geliyor. Irakın parçalanma tezine epey destek veren var. Fakat burada da sorun yine kendi alanlarıyla alakalı engeler de konuluyor. Zayıf ırakta at oynatmak ve petrolü yağmalamak Emperyalizmin temel ilkesiydi. Bu koşullar çoğu yerine getiriliyor. Irakta başbakan olmak ABD onaylı olduğunu, ters düştüğü anda “Maliki örneği gibi” koltuğu kaybetme gerçekleri çoktur. Hele ilk lider yapılmak istenen Ahmet Çelebi hikayes bir başkadır.

Kısaca, son IŞİD hareketi ırakta özellikle Amerikanın yeni dönemi için bölgeye getirilme hamlelerinden birisidir. Çünkü, Amerika Obama dönemiyle Ortadoğuyu bölgesel güçlere devretme öncelikteydi. Trump da ayni çizgideydi. Bir tuhaf laf da vardı: “IŞİD ile mücadele” temel strateji deniliyordu. IŞİD hikayesi Amerikan politikası bakımından da uyarıcıdır. Buna iran eksenini de ekleyince, IŞİD piyasasının raslantı olmadığı da anlaşılmaktadır.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
236AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin