Kararnamelerle meclisi anayasa dışına attılar

2885

YKP Sekretarya üyesi Alpay Durduran kararnameler konusu değerlendirdi, kuvvetler ayrılığını anımsattı. Açıklama şöyle:

Anayasa, yasanın olmadığı yerde icra (yürütme) olmaz ilkesini benimsemiştir ama yasama organı parti kullarının elinde olduğu için yasa olmadan veya yasaya aykırı olarak icraata izin vermektedir. Onun için hükümet de anayasaya aykırı da olsa meclisi bir kenara atabilmiştir.

Melis tatili sona ermiş ama hamasi konuşmalardan başka, biri çıkıp da kuvvetler ayrılığını anımsatmayarak “yasagücünde kararnamelerin derhal meclisin gündemine getirilir öncelik ve ivedilikle görüşüp karara bağlamasını ister” kuralını bile uygulatmamasında dolayı kendini hiçe saydığını dert etmemiştir. Aynı zamanda yaz tatilinde bile çalışan meclis sözleriyle partilerin emir kulları olduğunu göstermiştir.

Kararnamelerin yapabileceği ile yapamayacakları da anayasada belirtilmiş olduğu halde hiç dikkate alınmamıştır. Ekonomik konularla sınırlı yasagücünde olanların mali konularda çıkarılamayacağı kuralı da ihlal edilmiş, yasadan alınan yetkilerle çıkarılabilecek olan kararnamelerin de suç ve cezanın ancak yasayla konulabileceği anayasal kuralı da ihlal edilmiştir.

Açıkçası iktidar hukuku ayaklar altına almıştır. Anayasal kural olan sözleşme yapma hakkını da ihlal ederek yasal düzen yerine gerçek ve tüzel kişiler arasında uzlaşmalara kapı açılarak hukuk dışı işlemlere zorlama yapılmıştır. Onun dövizden kurtulma amaçlı adımlara rağmen mevduatlar ve merkez bankası hesaplarında dövizler TL’den çok olmuştur. İktidarın amaçları havada kalmıştır. Diğer önlemleri gibi amacın tersine işlemiştir. Açıkça görülüyor ki yasal düzen yerine popülist ve yasadışı bir düzen sürüp gidecektir.

Bu kriz döneminde hükümet alacağı önlemlerle kaş yapayım derken göz çıkarmıştır.

Bazı yasadışılıklara şükretmememiz gerekir gibi bir acayiplik bile ortaya çıkmıştır.

Merkez bankasına verilen tüm kamu hesaplarını birleştirme emri nedeniyle hangi acil işlere para ayrılması gerekli ise korunması olanağını denetleme ortadan kalkmıştı. Bu kriz döneminde fonların amaçları dışında kullanılmamasına özen gösterilmesine merkez bankasının desteklemesi olanağı yoktur. Bunu olsun düzenlemek ve yasal yetki olmadan para harcamayı zorlaştırmak düşünülmemiştir.

Bu koşullarda iktidarın krizi doğru yönetmeyeceği açıktır ama buna ses çıkarmayan bir meclis ortada iken başka bir seçenek ancak halka başvurularak kurulabilir ki halkın da çareyi nereden arayacağı belli değildir.

Yazıklar olsun, seçimle iktidar şansımızı kullanmayı değil, kişi olarak nereden nemalanmaya çalıştığımızı düşünenler karar verici olmaktadır.