arşivUlus IrkadTarihi düşünürken - Ulus Irkad
yazarın tüm yazıları:

Tarihi düşünürken – Ulus Irkad

Yeniçağ podcastını dinleyin

Marksist tarihçiler Amerika’da tarihsiz bir toplumun varlığının daha çağdaş bir tarih için iyi bir olanak olduğunu söylerler. Pek tabi ki ABD’de  siyahlara karşı yapılan ırkçılığın şimdilere kadar etkisi görülmüştür. Siyahlarla beyazlar arasındaki sorunlar 1960’lı yıllara kadar sürmüştür. Obama’nın seçimleri kazanması ise birçok insan tarafından ABD’de bir devrim sayılmıştır. 2008 yılında seçim kampanyaları sürerken Kıbrıs’tan bir grup arkadaşla (Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum) birlikte bir tarih kursu için ABD’de Ohio şehrine gitmiştik. Orada tarih üzerine bir kurs vardı ve bizlerin de oradaki ortama katkıda bulunacağımız düşünülmüştü. Bir de herhalde orada da tarih üzerinde birçok tartışmalar yaşanmaktaydı. Bizde de bu tartışmalara benzer tartışmalar yapılmakta bunun yanında orada yani Ohio’da beyazlar ve siyahlar arasında sorunlar sürmekteydi. Ohio’ya gittiğimiz zaman bir grup tarih öğretmeni için düzenlenen kurslara katıldık ve oradaki kurslarda biz de kendi ülkemizden örnekler göstermeye başladık. Her neyse, o sırada o bölgede  yeni bir tarih kitabı basılmıştı ve bu kitap öğretmenlere tanıtılmaktaydı. Orada dikkat ettiğim birşey de tarihte tabu olup verilmeyen ve kısıtlanan ne kadar bilgi varsa tarih kitabının içinde yer almaktaydı. Mesela kimse ABD’nin kurucusu Washington’un gay adetleri olduğunu ve kadınlara özgü hareketlerinin göze çarptığını bilmiyordu ki bu kitabın içinde bu bilgileri de gördük. Mesela ABD’de köleliği destekleyen bir Cumhurbaşkanı’nın metres gibi sarayda tuttuğu kadının siyah bir kadın olduğunu öğrenirken, köleliğe karşı olan Abraham Lincoln’ ün bile evinde siyah köle veya esir çalıştırdığını da öğrendik. Ama şu vardı; Amerikanlar bunu saklamadan öğretmenlerine öğretmekte ve tarihin saklanacak bir yönü olmadığını iddia etmekteydiler ki bu en doğru davranıştı. Siz tabuları ortadan kaldırırsanız daha sonraki nesillerin herhangi bir suçlama, aşağılama veya engelle karşılaştıklarında bunu benimsemeleri, karar almaları ve travma içine girmemeleri için önlem de alıyordunuz. Mesela bir de Ohio’da 1930’lu yıllara kadar kızılderililerin yaşadıklarını ama daha sonra bu insanların gruplar halinde başka yerlere sürüldüklerini de öğrendik. Mesela kimse kızılderililerin ABD tarihinde daha önceleri Avrupa’ya Büyükelçi olarak atandıklarını da bilmez aslında ama böyle olaylar yaşanmıştır. Tabi 1930’lu yıllara kadar soykırım sürmüş ve utanılacak manzaralar yaşanmıştı ama şimdilerde ABD’liler o sürülen kızılderililerin resimlerini tişörtlerine işleyerek onları anmaktadırlar . Bana göre her şey zamanında olmalı ve keşke bu insanlara karşı toplumsal suçlar işlenmeseydi ama gerçekten soykırımın varlığını oralarda hissediyorsunuz. Kaldı ki 1960’lı yıllarda Ohio’da siyahlara karşı öyle kötü davranışlar olmuş ve ırkçılıktan dolayı öyle olaylar meydana gelmişti ki hala daha sokak aralarında o olaylar sırasında yakılıp yıkılan bölgeleri de görmek mümkündü. Gerçek olan şu vardı: ABD’de tüm bunlara rağmen  bu bilgileri vermeyelim, toplumumuz dışta prestij yitirir darbeleniriz diye bir olay yaşanmamaktaydı. Toplumun çoğunluğu tabuların ortadan kalkması ve bu bilgilerin tarih kitaplarında çocuklara öğretilmesinden yana pozisyon alabiliyordu. Ben yakın zamanlarda bizde veya Türkiye’de ortaya çıkan bazı durumları düşünüyorum da mentalite olarak ne kadar daha gidilecek yolun olduğunu az çok düşünebiliyorum. Türkiye’de 1930’larda yaşayan Dersim Olayı bir tabuydu. Veya Güney Kıbrıs’ta hala daha değiştirilemeyen ders kitapları konusunda ortaya çıkan tartışma ve engeller dudak uçurtacak cinstendi. Bizde ise güya biz tarih kitaplarını değiştirdik ama daha sonra bunun savunması bile yapılmadan gelen UBP hükümetine değiştirmesi için her fırsat verildi. Yani bir değişim yapılacaksa muhakkak bu değişimin savunulması da şarttı.

Elbette ABD toplumunda da karşı düşüncede olanlar vardı. Örneğin Vietnam Savaşı’na karşı olan John Lennon’un 1981’de öldürülmesi olayı daha 30 sene önce meydana gelmişti. Çok iyi hatırlıyorum Irak Savaşı sırasında Barış yanlılarına karşı Pentagon görevlileri televizyonlarda açıkça karşı çıkıyorlardı ama 1990 yılından sonra geriye baktığımızda o dönemlerde savaşa karşı çıkanların ne kadar haklı olduklarını görmekte ve geçenlerde Irak’tan ABD ordusu çekilirken Irak Savaşı’nın ABD halkına ne kazandırdığını da düşünmek gerekmektedir. Sonuçta savaşa karşı olanların söyledikleri hayat tarafından doğrulanmıştır ve emin olun Afganistan’da da durum pek farklı değildir. Ulusal Devletlerin oluşumunda kan akıtıldığını söyleyen bilim insanları muhakkak ki haklıdırlar. Tarih kitapları yazılırken ve geçmişe bakılırken geçmişte bu yaşanılanların tarih kitaplarında yer alması gerekmektedir. Bunlar tarih kitaplarında yer alırsa gelecek nesiller bunları duyduğunda pek de sarsıntıyla bunları karşılamaz ve hiç olmazsa tarihte yaşanılan kanlı geçmişin bir daha yaşanmaması için uğraş verirler. Çokkültürlülüğün tartışıldığı bir dünyada bu çokkültürlülüğün bir zenginlik olduğunu, insanların birarada hatta bir ülkede yaşayabilecekleri vurgulanmalıdır. Elbette bu birarada yaşam sürerken her toplumun diğer topluma saygı duyması ve  onun haklarını tanıması gerekmekte. Eğer bir toplum diğer toplumları baskı altına almaya çalışırsa bunun yanlış olduğu ve böyle bir ülkenin de parçalanabileceği öğretilmelidir. Nitekim Yugoslavya’da Sırplar diğer yaşayan toplumları baskı altına almaya çalışınca Yugoslavya parçalanmıştır.

Tarih kitapları çok kültürlülüğün değeri, insan sevgisi üzerine oturtulunca amaçlarını gerçekleştirecekler. Çünkü tarihin bir diğer amacı da insan sevgisidir. Kan ve barut kokularıyla, başka ulus ve toplumlara düşmanlık beslenerek yazılacak bir tarih elbette iyi ve bilimsel bir tarih değildir. Bir de değişim olacaksa bu değişimin tek taraflı olmaması ilgili toplumların tümünün tarihleri aynı anda birbirlerine karşı sevgiyi perçinleyecek bir şekilde yazılmalıdır.

Tarihte gizli kalan bilgiler olmamalı. Bir de tarihin hata kabul etmediğini vurgulamamız gerekmekte. Tarih zaten geçmişte yapılan hataların bir daha tekrarlanmaması için gelecek nesillere sunulan bir bilimdir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
216AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin