yaklaşımlarÖzkan YıkıcıPutin bir kez daha seçimi alırken - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Putin bir kez daha seçimi alırken – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Garip gibi olup normal halde gündemleşen konular sık sık karşımıza geliyor. Algı oyunlarıyla yalanlar veya normal olanın abartılmış gibi gündemleşme teknikleri,sistemin en sık baş vurduğu tekniklerdir. Bu konulardan biri de seçimlerdir. Uzun uzun seçim gündem algıları yerine tek son güncel ile olaya yaklaşacam.****

Rusyada başkanlık seçimi yapıldı. Beklendiği gibi Putinn seçimi aldı. Hem de Oyların yaklaşık Y.88 cıvarındda.. katılım ise son döenmin en yüksek boyutunda oldu. Y.75 cıvarındaydı. Bakıldığında daha baştan kazanacak net ve sadece katılım merakı olan seçimdi. Ama doğrusu başta batı medyası konuya epey yer verdi. Buda paradoksal gerçeğimiz.

Konuyu orda burda aramak veya rakamlarla abartarak güncelleştirme ekseninden koparıp nedenleriyle yazmak daha iyinolacak. Çünkü, bilinmesine ve sürpriz olmamasına karşın bir konu onca gelişen önemli konular varken öne çıkıyorsa, olay kendisinde değil de genel siyasal gerçeklerle sorgulanması gerektiği zorunluğu karşımıza geliyor.

Tekrar edelim: Rusyadaki seçimler beklenen sonuçlarıyla çıktı. Ufak ek ise katılımın oldukça yüksek olmasıdır. Belki Ukrayna savaşı nedeniyle kimisi tepkiler beklese de bunların olmayacağı kesindi. Üstelik daha da vahimi, ikini oy alan aday Y.4 cıvarında oy almasıdır. Buda muhalif oyların olmama derecesi demektir. Elbet otoriter tipi devletlerde seçimlerde başkanın yüksek oy alması da normaldır. Ama günümüzde artık seçimele iktidarlaşan otoriter liderler dönemi de olduğunu çoğumuz unutu. Hat da faşist liderlerin iktidara gelirken ve iktidarlarını korurken dahi seçimler gerçekleştirdiklerini de yaşanmasına karşın, yok sayma algısının olduğu düzeyde de kesimler vardır.

Neyse, gelelim konumuzun özüne. Eğer Rusya olmasa seçim böylesine fazla gündem olmazdı. Rusyanın gündemolması, seçimlerin kendisinden çok, dünyanın Rusyaya bakışıdır. Aynen deyerlendirmelerde de bu gerçek bulunur. Rusyayı karşıt görme, algılarla idolojik yıkımda tutma politikası putine de bakma çizgisini derileştirdi. Rusyayı kuşatma genel stratejiden, ekonomik olarak yıkma politiği karşıt görme algısnı genişleti. Rusyada olanlaru olduğu gibi değil, kendileri yapmak istedikleri Rusya olarak algılatma düşüncesi kültürleştirildi. Öyle kültürleştirdi şu anda Rusyaya karşı uyguladıkları ekonomik anbargo ve kültür yasaklamalar dünyanın başka ülkesine pek yapılmıyor. Zaten son ABD istihbarat stratejik belgesinde açıkça Rusyanın alanını daraltma ve kuşlatma planı önerisine devam edilmesi boşuna değildi.

Böyle bakışın sonunda Ruya gelişmeleri Rusya gibi değil de batının karşıt emperhalist stratejik hedeflerine göre belirlenir. Örneğin, Rusya seçimlerinde Putinin kazanacağı kesindi. Fakat batılı probaganda aygıt çevreleri, kazananı değil de katılımla veya alınacak oy miktarıyla anti Putin probagandası beklentisindeydi. Katılımın az olması hemen Putine karşı duyulan tepkiyle örtüştürerek kulanılacaktı. Rusyada halkın muhalefet tepkisi olarak dünyada algılatacaklarldı. Yine, putinin eskisine göre daha az oy alması ise onun itibarının azalmasıyla tamamlayıp Rusya muhalefetinin desteklmesini önereceklerdi. Bunlar her Rusya bilgisinde kulanılan basit aa etkileyici idolojik probaganda esrumanlarıdır.

Şimdilik batı ne katılım nede oy miktarı konusunda bekledikleri sonucu alamadı. Ama yine Rusya alehtarlığının süreceği kesin. Öyle ki başta Fransa hemen gerekirse Ukraynaya asker gönderilmesini öneriyor. Almanyada ise brakın yükselen faşizmi, yönetimin bazı evreleri alkı savaşa hazırlama, eğitim kurumlarına askeri tanıtıcı ziyaretlerin seslendirilmesi başladı. Bunlar bize basitçe batının neden Rusya seçimlerini onca abartıklarının bazı önemli örneklerini göstermektedir.

Gelelim Rusya gerçeği ile konuya bakmaya: Rusya Sovyetler dağıldıktan sonra batının resmen ağmasına uğradı. Ülkede yeni oligartlar sermaye kesimi de oluştu. Ama uluslalrarası alanı brakın içte dahi sarsıntılar başladı. Çeçenistan bunun en net örneği idi. Bir anta Rusya batının yağmalatıp parçalama aşamasına sokulan devletmhaline geldi. Yapılan tüm anlaşmaları batı elinin ntersiyle itip Gürcistan Ukrayna sınırına dek Rusyayı kuşatı.

Putin bu koşullarda başkan oldu. Önce içi yeniden kapitalist devlet haline getirdi. Kırılma ise benim daha önce belirtiğim tarihti. Dünya ikibinsekizde yeni neoliberal ekonomik krize girip ABD merkezi ilse hegemonya gerilmemesine başladı. Ama Rusya hedefi sürüyordu. Gürcistan kartını da oynamaya girişince Putin ikibinsekizde Gürcistana müdahale etti. Dönüyordu. Rusya Gürcistan müdahalesi sonrası Ortadoğuya ini Suriye hamlesi ile Ortadoğu projesini daha bir bataklığa sokturdu. Ardından batının faşist Ukrayna darbesi gelişmeleriye yeniden Rusya kuşatma hareketine direk müdahale ediyordu. Bir anlamda, batının Ortadoğu ve Avrasya stratejilerine müdahale ile Rusya geri dönüyordu. Bunlar zaten krizlerle Neoliebral sıkışmada sistemi sıkıştırdı. Halbuki Putin dahi batıyla anlaşmalar yaptı. Natoya girmek istedi. Ama batınhepsini elinin tersiyle yok dedi. Ken yaptıkları anlaşmaları sildi.

Bu gelişmeler Putine ülke içi hem güçlü liderlik hem de idolojik olarak büyük <Rusya idolojik motiflik katdı. Son Afrika hamleleriyle de adeta liderlikle büyük Rusya algısı güçlendi. Tabi muhaliflerini de yaşatmadı. Ama batının gösterdiği kişisel liderler de içi boştu. Halk desteği de yoktu. Batıda algılarla imajlaştırılan kişilerdi. Batının tavrı ve Rusya miliyetçiliği bu stratejilerde karşıtlık buldu. Bir anlamda uluslararsılaşan empryalist bloklaşma ile devlet kapitalist tipi kapitalizmin geneldeki rekabetine durum uzadı.

Rusyanın güçlü yapısı sonucu anbargolar tutmadı. Kültürel tecrit ise batıda tutsanda Rusyada etkisi olmadı. Yeni ilişki ağı oluştu. Sistemdeki krizler ve değişik kapitalist devlet şekleri Rusyanın işine yaradı. İçte ise var olan dar milliyetçilikler etkisileştirildi. Putin dışındaki Rus miliyetçiliği de kırıldı. Bir denetim kuruldu. Beklenen yıkım da olmadığı için olaylar istenlen sonucu vermedi. Ek olarak batıda da krizler vardır. Özellikle Ukrayna, Suriye ve Afrikanın btı çizgisinde işler karışık. Bunların nereye gideceği ise siyasal stratejik hamlelerle daha kolay anlaşılacak.

Net olan, Putin beşinci kez seçimi aldı. Seçimler demokratiklikle sorgulanırsa, en başta uzağa gitmeyelim: Türkiyedeki yaşanan yerel seçimlere veya bizde yapılan tüm seçimlere bakmak yeterlidir. Hele Amerikanın gelecek seçimi ve aday profilleri, dünyanın gericilik, otoriter girdabında nasıl debelendiğini de anlamamız gerektiğini anlatmaktadır.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin