yaklaşımlarÖzkan YıkıcıTeslimiyetin çirkefinden rıza oluşların izleri - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Teslimiyetin çirkefinden rıza oluşların izleri – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Makamcı “jetine” biner. Yakıt olarak da “ihalesiz alınıp da depoya konulan benzin” oluyordu. Gideceği yerler yabancı deyildi. Hani, Jet sgandalında görevden alınınca, partiyi basıp protesto eden çevrelerin olduğu yerleşimlerdi. Dilediği yalanı kolayca sıkma şansı var. Nede olsa yalaka ve kayırmayla bekleyişler oldukça fazladır. Üstelik ahali balık hafızanın da ötesine geçti. Kolayca unutur veya “bende olsam yapardımla” kendini aklıyordu. Girne sahilinde yakın yerleşimlere doğru yola çıkar…

Gidilen yerleşimlerin önemli bir felaketi vardı. Daha açılırkenden zehir saçan Teknecik santral olayı vardır. Nerede ise otuz yıla geliniyor. Hala fitre takılmadı. Kirli yüksek ve oldukça zehirleyici duman etrafı adeta darmadağın yaptı. Kanserin en çok görüldüğü coğrafya idi. Fakat, baş  makamcı hiç korkmuyordu. Üstelik Jet, adapas, ihalesiz yakıt gibi birçok konuda kendine soru soracak da yok. Senelerdir zehirleniyoruz diyecek yanda da çıkması imkansızdı. Onun için rahatdı. Peşine medyayı da takarak. Hafta sonu güzel bir nutuk çekti! Öyle çekti ki yalanın biri ötekini kovaladı. Araya “Türkiyenin sayesinde ve teşekkürler” ekleyince işler tamamdı. Zaten, konuştuğu ahali parti seçiminde dahi kendine oy vermediği gerçeği de çoktan unutuldu. Ne sgandal soruları ne fitresiz elektrik santrali kanser sonuçları kendine soruldu. Bu arada kavramları bilip bilmediğine emin olmadığım atışlar da oldu. Bilerek yalan mı dediği veya adet yerini bulsun diye kavram fetişizmi gerçekleştiriğine pek tatmin olmadı.

Sonuçta konuştu. Bir de acayip laf dedi. Nede olsa sorgulayan da yok. Hat da geçmişteki partili makamcılara da aşağlayıcı sözler kondurtu: neymiş, “ilk defa kalkınma planı yapıyormuş”! Haydi ordan diyecem, cümleme yazık olur. Paket ve talimatla iş yapan ve atanmış olan biri bilmediği de malum olan makamcı kalkınma planı deyince kim inanır. Ama inanır gibi olunuyor. Nede olsa yağ ve yalaka işbirliğinin de ödüleri hep malum. Aflar, dokunulmazlıklar, kayırmalar ve sınavsız işe alınmalar ne ararsnız. Hayatın her alanında yandaşlığın kaymağını yeme şansınız var. Varsın baş makamcı yalan söylesin!

*****

Resmi konuşma dışında bolca lafazanlık yapılır. En basit doğrulanan lafazanlık ise elimizi nere atsak kolayca yasadışılık ve sgandala ulaşmaktır. Öyle alışıldı ki yolda araba sürmekten, çalıştığınız dayrede veya ilaç almaktan girilen sınava dek hep çirkefin kokusunu hep duyarsınız. Buna da alışırsınız. Yeri geldiğinde, konuşacak konu kısırlığı olduğunda da bunları sohbetinize katarsınız. Aslında her ortaya çıkan çirkein çürümüşlüğün sonucu olduğunu da bilrsiniz. Sürpriz gelmez. Gelmez de yine de bazen gündem yaratma veya bazı karşılıklı ilişkilerde kulanım nedeniyle ortaya serilince, hemen sürpriz ve önemli diye de konuşma dönüşüne gireriz.

Bu hafta yeni ilaç sgandalı sosyal sigorta ayağında gündeme düştü. Aslında yukarda belirtiğim gibi, anormal deyildi. Hat da bunu kolayca yapanlar da anlatıyordu. Fakat, resmi ağızla açıklanınca, şaşkınlık gibiliğine gelinir. Merak edilen aslında konu deyil, kimlere fatura çıkacağıdır. Bu arada makamcılar hemen “sonuna dek gideceğiz” diyordu. Buna inanan hiç derecek derecede kişi vardı. Öncekilerin sonuçları ortadayken, bunu söyleuyen örneğin bir makamcının “jet, adapas, ihalesiz yakıt” gibi birçok dosya olamasına rağmen, sonuç deyil unuturma olduğu akla gelmesi de konuya bakışta hemen darmadağınıklar getiriyor. Genelde olay kimler sorusuyla geliştirildi. Kime karşı yapıldı veya kimlere fatura çıkacağı lakırtıları aldı başını gidiyor. Ama, yine de birçok kişi, benzer konuda öylesine alıştı ki “nasıl yapılır” derken dahi yeri geldiğinde de benzer başka noktadan girişimleri olduğu da anlaşılıyor.

***

Bunlar olurken, Ersin Tatar da Nivyorkta geziyor. Caka satıyor. Ne yaptığı ise hiç önemli olmuyor. Onca mahşetlere konulsa da hiçbir şey olmuyor dedirtecek izlenim hemen sırıtıyor. Zaten, son Nivyor gidişlerde en başta Rusya, Çin Fransa veingiltere başbakanları veya başkanları gitmedi. Ordan bir şey çıkmayacağını ve salonda konuşmanın anlamsız hale geldiğini gayet iyi biliyorlar. Fakat, ne doğrudürüs görüşme yapan nede temas kuran dereceğe gelmeyen Tatar hem de uzun zamana yayan Nivyork gezintisinde.

Gariptir, bu geziden beklenti kendine barışçılar denilen bazı kesimlerdir. Sanki Tatar insiyatifi ile görüşmelerin başlayacağı umudu ponpalandı. Mesajlar net yapılanlar ortadayken, hala eski ezberle federasyon veya görüşme dneiliyor. Halbuki belli oldu ki Ergoğan Guteresle görüşmedi. Nedeni hiç söylenmedi. Yeni görevli atanaıp atanmayacağı sınırına dek gelindi. Bunlar hep Teslimiyetin rıza görmesi sonucu oluştu. Ne yalanlar nede çirkeflik hiç dönüşüm siyasal çizgilerini oluşturamıyor. Böylesi koşullarda bu siyasal elğtle federasyon olacağı beklentisi ise başka bir rızalığın teslimiyetidir. Bunlar oldukça da K. Kıbrıs daha karanlıklarda altın arayan madenciler gibi zengin hayallerinde debelenip durulacak.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
248AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin