yaklaşımlarNidai MesutoğluHırsızlığın anatomisi – Nidai Mesutoğlu
yazarın tüm yazıları:

Hırsızlığın anatomisi – Nidai Mesutoğlu

Yeniçağ podcastını dinleyin

İlk hırsız kimdir? Yasak elmayı ağaçtan koparan ve Adem’e yediren Havva olabilir mi? Kendine ait olmadığı ve yenmesi yasak olduğu halde elmayı kesmesi bir hırsızlık sayılabilir mi?

Hırsız sözcüğünün anlamını olarak başkasının malını çalan kimse olarak bilinir. Bu şekilde bir değer elde etmek ahlaki bakımdan hoş karşılanmaz. Dinlerde de günah sayılır.

Hırsızlık başkasının emeğini çalmak demektir aslında. Kişinin emek harcayarak elde ettiği bir malı emek harcamadan almasıdır. Bu bakımdan insanlar ihtiyaçlarını emek harcamadan elde etme yoluna gitmeleri onların zenginleşmelerini de sağlar. Bir kere buna alıştılar mı yüzlerce insanın ürettiği değer bir kişide toplanır. Bu da hırsızlıkla zengin olma demektir.

Hırsızlığa benzeyen başka bir durum da devlette bulunduğu makamı kullanarak haksız kazanç elde etmektir. Bu da bir şekilde devleti çalmaktır. Yani o da hırsızlık sayılır. Buna rüşvet denir.

Bir kişi hırsızı suçüstü yakalarsa yapabileceği davranış şekli çok değildir. Ya hırsızın cezalanması için ilgili yere başvurur ya hırsıza bulaşmak istemediği için gördüğünü görmemezlikten gelir ya da hırsızla pazarlık yaparak hırsızlıktan payını alır.

Eğer hırsızla pazarlık yapıp suça ortak olmuşsanız artık siz de bir hırsız sayılırsınız. Bundan sonra yapılan hırsızlıkları görseniz bile söyleyemezsiniz. Siz de hırsızlığa bu şekilde ilk adımı atmış olursunuz.

Hırsızların işbirliği menfaat çatışmasına kadar gidebilir. Mevcut yasalarla birbirlerinin ceza alması artık olanaksızdır çünkü bu işte ikisinin de başı ağrır.

Hırsızlar arasındaki rekabet artar. En çok çalan en zengin olandır. Daha az çalanlar artık yukarıdaki baş hırsıza imrenirler fakat ellerinden bir şey gelmez. Baş hırsızın onayı kadar çalabilirler.

Hırsıların örgütlü olma haline “Yasadışı çete” denir. Halk arasında buna mafya da denir. Emek yoluyla değil de yasadışı yollarla para kazanmak bu çetelerin işidir.

Devlet ile iç içe girmiş olan bu çeteler artık o kadar ileri gitmişlerdir ki kendilerini yasaların ve devletin üzerinde oluşumlar olarak görürler.

Devletin bu çetelerle mücadele etmesi için devleti yönetenlerin temiz olmasını gerektirir. Ancak bu halde yasalar uygulanıp yasadışı işler yapanlar hukuk önünde hesap verirler. Yargılanır ve cezalandırılırlar.

Bir devlette bu tür yasadışı işler oluyorsa, çeteler yasa tanımaz ve korkusuzca işlerini yapabiliyorsa bilin ki ya devlet bu çetelerin emrindedir ya da çete devlettir.

Emek harcamadan mal elde etmek ile insanın ürettiği artı değeri çalmak gününüzün sömürü düzenidir. Bu düzeni kuranlar aynı zamanda bundan beslenmeye devam etmektedirler.

Bir devlette bütün bunlar oluyorsa baş hırsız bulmak için kafanız kaldırıp yukarıya bakmanız yeterlidir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
240AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin