yaklaşımlarÖzkan YıkıcıYeniden hatırlatma adına - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Yeniden hatırlatma adına – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Son günlerde yaşanan ve bazısı abartılarla bazısı da sıfırlandırılarak geçen gelişmeler, bana yeniden tekrardan hatırlatmaların ihdiyacını dayatıyor. Gerçekler gerçektir. Nedenleri yok sayarak, yaşananları görmezden gelip, sisli perdeyle bir sanalıkta politika yaparsan, sonuçları da bu yok saydırtılanların dışında konuşmaya uğraşırsan, hep yanılırsın. Duvara çarparsın. Önüne çıkan sonucu dahi kendi gerçeği ile değil, ret edilenleri yok sayarak içeriği boşaltılarak konuşursun. Sonra da hiçbir çözüm getiremezsin. Bu her alanda kendini histermeğe devam denilmektedir.

Sadece birkaç günün gerçekleri ve pratikte uğraşılan politik tutumlar, özetlediğim gerçekleri ret ederek hareket etmenin de sonuçlarıdır. Bunları da görmezliğe havale çoktan yaptık. Bir yanda seçim denip havalar atılırken, kendilerinin koyduğu yasal azami kotanın da anlamını bilmedikleri gerçeği ile karşılaştık. Umursamaz ve biz yaparsak olur havasının da teslimiyetin öteki yüzü oluyordu. Zaten, adına seçim dedikleri son belediyeler gelişmeleri, kendi koydukları yasaları dahi bilmeme veya işine gelene göre uygulama sonunda, sıfırlamayı yeniden yaşadık. Öyle bir yeni belediyeler çalışmaları olup yasalaştı ki anayasayla uymayan, seçimler takvimini dahi yasa dışılaştırılma sonucu ve en önemlisi olup dokunulmayan “coğrafi sınırları dahi Güney Kıbrısa dek haritalamalarıdır”. Herhalde Lefkoşa adayları Eğlenceye gidip probaganda yapıp oy isteyecek değildir! Aziz Kaya Vroyişaya uğrayıp ödenmeyen vergileri af edeceği müjdesini vermeyecek. Bunlar hep yaşandı. Kendi kurallarını çiğneyerek yasalarını ret etme derecesinde açıkça ihlal ederek aykırı tarihli seçim noktasına sonunda yolunna sokuldu.

Öteyandan, K. KIbrısa gelen yeni valimiz görevi ama etiket olarak elçi Metin Fevzioğlu dedesinin mirasına devam ediyordu. Hemen halkla ilişkiler probaganda algısıyla öğrencileri arabasına alıp şehre getirdi. Elektrik santraline Tekneciğe gidip bilgi aldı. Elçilikte ihracatçıları topladı. Bunlar tüm dünyada atanan elçinin yapacağı görevler değildir. Ama Türkiye K. Kıbrıs ilişkileri bu noktaya geldi. Vakıflarda olanlar ve kısa zaman önce atama şekilerine girecek değilim. Ama, Vakıfların bildik vakıftan çok başka uygulamada olup hem ganimet tipi yağmayı, hem yandaş paylaşımı hem de Yeniden Osmanlı ümet politikasına eklenme sürecinde epey yol alındığı anlaşılıyor. Hele kıyaklama uygulamalar iyice ısınıyor.****

Bunları hatırlatırken, artık seçim sürecine girdğimiz galiba belli. Yine de konuştuğum çoğu bölge seçimleri alanlarında ısrarla sonucu sorunca, hep biraz da ses vaşlatarak “müdahalenin derecesine göre” yanıtını alıyorum. Son Mağusada geri çektirme yaşananları da beklenti korkularını artırıyor. Birçok UBP kesimi gelecek müdahalelerle ancak bekledikleri kazanımın olacağını da resmi olmayan konuşmalarda söylüyorlar. Karşıtlar da Türkiyenin durumuna göre denmekten artık çekinmiyor. Bir farkla, resmi alanda hiç söylemeyerek, bu koşulların lehlerine belki oynanır beklentileri de bazen raslanıhor. Omorfodan Mağusaya, yaşadığım Lefkoşada bana çoğu kesim şunu hep yavaşça soruyor: “Elçilik nereye kadar müdahale edecek”. Bu durumu sesli söyleyin desem, imkara dahi geçecekleri de kesin. Ama önceki seçimler de ayni koşullarda olup geçti. Ama, şimdi özellikle muhalefetin muhalefet yapma çizgisini daha bir resmi bütünleşmeğe çekmesi sonucu, beklentilerde daha silik duruşlar da sergilenmeğe devamını artırdı. Örneğin artık yapılan yurttaşlarla seçimdeki defakto oyunları hiç ama hiç resmi alanda ala sesi yok. Fevzioğlunun direk elçilikteki toplantılarına veya Karpazdaki askeri bölge oluşturmasına da eleştiri veya mecliste konuşma dahi yapılmama kısırlığına dek gelindi. Ama, seçimler oluyor ve “kazanacağız” denmeğe devam.

****

Tekrardan hatırlatalım: Kıbrıs ve özellikle 74 sonrası K. Kıbrıs yakın tarihte bağımsız olmadı. Hepn sömürgeleşmenin değişik uygulamaları yaşandı. Ada üzerinde hakim olanların değişen sömürgecilik kurallarıyla kendisi de değişti. 74 sonrası Türkiye ile birlikte nifus yoğun kaydırmalarla yeniden bir yapı kurdurtuldu. Rıskı olayı ile de bunun içsel sınırını ilan yapıldı. Bağamsız olmanın, demokratik yaşamın, kültürel iç dinamiklerin gelişmesi burada oluşmadı. Hep dış müdahalelerle oluşan çarpık yapı şeklinde gelişti. Ganimet tip paylaşımla da kendine has birkimler oluştu. Yasa dışılık ve kaçakçılık üzerinden servlet edinme kuralı da işledi. Öyle bir yapı oluştu ki nifus sayısı dahi bilinmiyor. Daha söyletecek söz brakılmadı. Ama seçim yapılıyor. Belediyede kaç kişi yaşıyoru bilmeden kanalizyasyon konuşuluyor. Belediyelerin elçilik kapısında dolaşırken, ısrarla şunu bunun yapma vaatleri uçuşmaya devam deniliyor. Ama, gerçek olan K. Kıbrıstaki sömürgesel sistem uyumu ve ilhaklaşma adımları hiç sorgulanmıyor. Bunlar devam ederek çözüm deniliyor. Olacağı da malum. Hele nifus bilinmeden nasıl belediyecilik veya elçilik kapısında dolaşarak borçlarla devamın ilacı da malum. Ama hepsi kabul denip gerçekler de yok denilerek, seçime devam. Öyle olunca da yasasından kotasına hep yanlışlarla kağos biriktererek yaşama öpücük kondurtulup sevgili rolü yapma başarısına sarılalım.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
240AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin