yaklaşımlarÖzkan YıkıcıAlmanya'dan Fransa'ya bazı düşündürücü hamleler - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Almanya’dan Fransa’ya bazı düşündürücü hamleler – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Almanyada yeni hükümetin kuruluş üzerinden yarım yılı yeni geçildi. Yine son yeni hükümet dönemiyle beş aylık eyalet seçimlerinde, hükümetin önemli büyük oartağı SDP oy kaybederek düşündürücü konuma gelindi. Daha ilginç olan, Almanya kamuoyu Ukrayna savaşında barış yanlısı eylimler fazlayken, son eyalet seçimlerinde direk savaşı savunup ön cepeye koşargibi davranan  HDP ve Yeşilerin oylarının artışıdır. Kimi yorumcular bunu SDP tutumlarındaki çelişkili ve tereddütlere bağlarken, bazıları da Alman kamuoyunun bazen ufak denecek durumlarla kolayca oy kayıplarını hatırlatıyorlar. Buna da en iyi örnek son genel seçimmler olmaktadır. Yine SDP tüm kamuoylamalarında üçüncü sıraya dek gerilerken, son andaki savaş korkusu ve SDP sosyal projelerdeki önemi açığa çıkınca, SDp kendisi dahi beklemediği birinci sırada yerini aldı. Yarışta HDP ve Yeşiler çekişirken, yönetim çelişkileri, açığa çıkan bazı kişisel yolsuzluklar ve sosyal politikalardaki geri adım atılmalar, SDP ye seçimi kazandırtı. Fakat, şaşkınlık gibi görülen, daha aylar denecek süreçte hem de SDP inin güçlü olduğu son seçim eyaletindeki gerilemedir. Bu arada önceki yazılarımda da belirtiğim gibi merkez iktidara yaklaştıkça sağa kayan gerçekliği ile Yeşiler de tarihi durumunu yansıtan tutumlarla hem savaş yanlısı hem de çevre politikalarını dıştalama aşamasına gelmesi de benim aaçımdan sürpriz değildir.

Son Almanya eylet seçimelrinde yine SDp oy kaybeti. Bunun nedenini kimisi tereddüt tutumla özdeşleşse dahi, Ukrayna savaşında karşı olunan kamuoyu yoklamalarına karşın SDP oy kaybediyor ve savaşı ateşleyen HDP ve Yeşiler yükseltiyorsa, burada bir tuhaflık olduğunu söylemek, fazla şüpecilik değildir. Aslında, zaman zaman seslendirilen gerçeklerin yansıyışına tanık oluyoruz. Şu anda Ukrayna savaşıyla aslında genel üüçüncü dünya savaşlı vekalet savaşı yaşanmaktadır. Almanya da baştan beri bu konuda ateşleyici rol alıyordu. Bazı kırvırtmalar bunu örtmez. Üstelik klasik barış hareketlerinin etkisiz olduğu Avrupa solunun da net tavır alamamasıyla daha sert yerde duran başta Yeşiler oy kazancıyla ödüllendiriliyor. Nitekim, Almanyada da tabanında Barış hareeketi olan ama harekete geçemeyen Alman Yeşiler, liderliklerinin savaş destekçisi olarak Ukrayna sınırlarına gidip poz vermesiyle de oyları artı. Ayni şekilde, Alman sol partisi de çalkantılar sonucu Nato politikasına dek çelişkiler yaşamaya başlamasıyla, oluşan boşluk apolitikleşme ile faşist eksene dönüşü de artırdı. Çevreci gibi görünüp sistemle buluşan yeşiler de sol boşluk oyları günü kurtarma verişiyle de ödüllendirildi. Son önemli Alman eyalet seçimi de bunun kanıtı olarak sonuçlandı. Böylesi gelişmeler ise yükselen ırkçılık ve savaş dalgasının daha değişik siyasal destek bulmasına da yardımcı oluyor. Demokratik örgütlerin yetersizliği, Yeşiler gibi yapıların sermaye ile buluşması ile SDp ve Sol partilerin karasız ve sonra merkez politik seçeneklere yaklaşan kesimler oluşturması, Avrupaadaki savaş yanlısı yapılara daha kolay alan açılmaktadır. sSon eyalet seçimleri karşımıza böylesi bir Almanya resmi taşıdı*****

Öteki AB dinamik ülkesi Fransadan, sol ile alakalı yeni bir arayışın haberleri geliyor. Özellikle son dönemlerde iyice darmadağın olan eski sol partiler ve sağın faşist alanının yükselme sonucu, Solda bazı kıpırtılar oldu. Son seçimde oluşan Radikal sol hareket, iyi bir de oy alıp üçüncü sıraya gelince, yeni çekim alanı haline geldi. Hazirandaki parlemento seçimini sağa vermeme adına itifaklar arayışı oldu. Eski Sosyalist ve Komonist partielrle itifak buluşması oldu. Parlementer seçimlerine birleşik itifakla girilecek. Rakdikal sol hareket içinde Sosyalist ve KOmonist partielre yer verilecek. Böylelikle kaybedilen başkanlık seçimi sonrası, parlementonun da sağa verilmesi engelenmek isteniyor. Parlemento dengesiyle de Makrona dilediğini yapma olasılığı verilmeme hedefinde konuluyor.

Fransada bu deneyim nasıl sonuçlanır bilinmez. Bilinen, Fransada demokratik önemli güçlü örgütler ve her an sokakla buluşacak değişik sosyal muhalefet kesimleri vardır. Bu siyasal toprlanma, kendinmi demokratik örgütlerle buluşturursa, Radikal sol hareketin birinci sırada çıkma şaansı vardır. Buda Fransada son dönemki sağ egemen durumu dengeleme şansını da oluşturma olasılığı olacaktır. Tek eleştirilen, solun sınıfsal eksenden koparak, sistemi reforum ve sosyal politikalarla düzenleme rolunda olmasıdır. En önemli durum, savaş sürecindeki ve direk rol alan Fransaya bu itifakın yeni ufuk açıp açamayacağıdır. Şimdiden dünyadaki gelişme gibi Yeşilerin çelişkili duruşunun da hala sürmesidir. Anti Kapitalist eksene girmekteki soğukluğudur.

Bu iki ülkede olan siyasal çalkantılar, gelecek AB şekillenmesinden savaş sürecindeki ABD tutumlarının frenlenme olasılığına dek yanıt verecek derecededir. Almanya şimdilik geri adımdayken, Fransadaki parlemento seçimi yeni bir sokak gücünün sahneye çıkmasına da hız verecek ihtimali vardır. Bu iki ülkede böylesi karmaşalaşma varken, AB dışına giden İngiltere Polonya ve Baltıklar üzerinden ikinci vrupa oluşturmaya çalışıyor.Buna Türkiyenin de ekleneceği kesin. Buda, AB düzeyindeki paydaşlıkta yeni kırılmalar olasılığını da artırıyor. Almanyadaki dağınık ile savaş yanlısı politik partielrin yükselişi, Fransadaaki itifakla sol dalganın yeniden canlanma ihtimalleri, yarınların Avrupasında birşeyleri oynatma şansını da sağlama imkanı vardır. Burada sol ve SDP gerçekliğinin yeniden net bir yörüngeye oturması şart. Fransa ve Almanya son hamleleri bize bunu işaret ediyor.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
301AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin