yaklaşımlarÖzkan YıkıcıTürkiye’den Afganistan’a dolaşırken – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Türkiye’den Afganistan’a dolaşırken – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Hemen önemli bazı sonuçları peşinen belirtyim: Dokanların başında kurgulanıp sonra uygulamaya geçen genel Kültürler savaşları adıyla isimlendirilen projesin, siyasal yapılanışın ilk örneğinde başarısızlıklarla sonlandı. Büyük Ortadoğu projesinin de ilk sıcak hamlesi Afganistan da sonuçta beklenenei veremedi. Emperyalist sistem demokrasi ve özgürlük ihracıyla tanıtığı bu iki genel siyasal politika, Afganistan örneği ile resmen ortaçağın neofodal yapısını kurumsallaştırıp siyasal yaşama soktu. Bunların yanında, Nato giriştiği Neoliberal süreçteki güvenlik iharıcıyla özgürlük söylemleri Somaliden sonra Afganistanda da başarısızlıkla noktalandı. Bu genel politikalar yanında, sistem uyguladığı siyasetlerle resmen ortaçağın karınlık idolojilerini yeniden sömürgesel kuramda devlet şekileriyle de piyasada uygulanma şansı verdi. Bölgesel olarak Türkiye Yeni Osmanlıcılık ile ittihatçılık idolojik hegemonya kurma düşlerinde Afganistanda resmen yeniden sorgulanır hale dek gelindi. Yine de Ceyda Karanın uyardığı duruma bende katılıyorum: Afganistandan ABD çekilirken, salt yenilgiyle dyeil ayrıca yeni stratejik ikilemli geçişin de koşularının hazırlanmasına da girişmesi mümkündür. Yenilgi üzerinden veya başarısızlık sonrası yeniden sömürgeleşme stratejileri çizilmeye mutlaka girişilecektir. Buna ek olarak, Afganistan bonbası tam da bölgenin ortasında ateşlenmeye hazır şekilde beklemektedir. Talaban ise tecrübeler edilip özellikle diplomatik ilişkilerle kalıcılaşma dış dengeleri korumaya çalışacağını şimdilik hamleelriyle belirtmektedir.

Önceki yazımda da belirtim: Talaban olayı resmen bir ezberi bozdu. Terör örgütüyle masaya oturulmaz. Türkiye, yasal Kıbrıs Cumhuriyetiyle dahi görüşmezken, Kuzey işkalini sürdürürken, ne Esatla nede PYD ile görüşmezken, Kürt kesimi yasal partileri basit diplmasi eksenine koymazken, şimdi dün terör diye damgaladığı örgütle,temas kurmak için binbir dereden yer aramaktadır. Buda politik ezberlerin nedenli anlamsız olduğunun yeni kanıtıdır.

Türkiye bu defa Afganistan konusunda da işleri karıştırıyor. Buna özellikle devlet eksenli öteki Kemalistler ve itihatcılar da ekleniyor. En başta, Türkiye Afganistanı işkal etmedi. Natoyla birlikte işkal edip görevi Natolyla birlikte oluşturuldu. Nato Afganistandan çekilince, Türkiyenin de normal koşulalrda çekilmesi gerekiyor. Oysa, Türkiye kağostaki fırsatı kulanıp Afganistanda yeni işkalci olarak kalmak için çaba göstermektedir. Hem de Kabil havva alanını kontrol etme olmaktadır. Şimdilik akla bazı gerçekleri getirmese de kabil alanının ayni zamanda afyon merkezli önemli ulaşım limanı olduğu da mutlaka dikate alınmalıdır. Yeni Osmanlı ile uyuşturucu ikilemi bence sırıtıyor. Üstelik, Afkanların görüşleri düşünülmeden bu isteniyor.

Tekrar edeyim: Türkiye bazı sosyalistler ve demokratik kürt kesimini bir yana itersek, genelde devlet eksenli idolojikeler le yaklaşmaktadır. Sorgulamarl ve yüzleşmeler de buna takılmaktadır. Devlet eksenli olunca, örneğin Türkiyenin Kuzey Suriyeden çekilmesi,genel Kıbrıs tutumu, Kuzey ıraktaki hareketler, Somalideki durum, düne dek Sudanla olan ilişkiler bütünseliğinde ve hat da Libya ile Mavi vatan masalarında da gerçeklerle sorgulama olup politik iç dinamikler oluşacaktı. Şimdi, eğer düne dek Afganistandaki Nato destekli asker bulunma durumu Afganistanda sorgulanmadıysa, oradaki işbirlikçi kukla yönetimle eğitilen asker gerçekleriyle bnirlikte ele alınmadıysa,hep devletsel eksenli düşünmenin sonucudur. Hala Afkan ve Suriyeli mültecielr tartışılırken, nedense Kuzey Suriyedeki aynen Türkiyenin nifus yapısı dyeiştirme politikasına sesiz kalınmasına da dyeinmemenin nednei bu.

Türkiye şimdi Afganistanı konuşuyor. Talabanın nedenli gerici olduğu veya görüşürüz tutumları devlet yelpazeli idolojiyle tartışılıyor. Nedense, idlipteki Talaban tipi örgütlerin desteklenmesi de hiç düşünülüp seslendirilinmiyor. İdlipte ölen askerler söylenirken, kimin için öldüğü hiç konşturulmuyor. Bunlar  aslında Türkiyedeki devlet idolojik aygıtan, sistemsel bakıştaki oluşaan kurumsal gerçekliğin sonucudur. Natoyla Afganistan ve Somaliye giden Türkiye hala SOmalide kalırken, Afganistanda da kalmak için ısrarlı olmanın siyasal nedeni hiç duyulmaz.

Afganistan geri braktırılmış bir ülke. Ama, tam da Çin Rusya arasında bir yer. ABD bu iki ülkeyi kuşatmak ister. Afganistan gayet uygun. Bir de zengin madenleri ve geçiş yolu hikayesi var. Ama, buradaki tüm yapılarda gericilikle sömürgeleştirme emperyalist anlayışın etkisi var. Bunları hep gözden kaçırtıyorlar. Ama, yoksul bir Afganistan, dünuyanın merkezine oturdu. Yetmişlerden beri genel sistemsel rekabetin savaşı verdirilmektedir. Şimdi projelerin başlangıcıyla işkal edilip yendirtilen Talaban, yeniden Kabile döndü. Herkes korkuyor. Ama yine onunla görüşüp işlerini garantiye almak da uğraşı vardır. Çin, Rusya ve AAmerika gibi genel ülkeler yanında, Pakistan, iran ve Türkiye de bölgesel hegemonya üzerinden gelişmelere direk müdahil olmak istiyor. Bunları önümüzdeki günlerde bol bol konuşacağımız belli.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
318AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin