yaklaşımlarAlpay DurduranOrman değil tarihi servet de gitti – Alpay Durduran
yazarın tüm yazıları:

Orman değil tarihi servet de gitti – Alpay Durduran

Yeniçağ podcastını dinleyin

Ne yazık ki uyarının üzerinden çok geçmeden bol konspirasi (nifak sokucu teorilerle dolu) yayınlarla yeni bir musibetle ders alma kursu geçirdik. Anlayana sivrisinek saz derler. Ders aldıysak çok önemli bir kazanç elde etmiş olacağız. Yani bundan sonra yaza yani kurak ve sıcak iklime girdiğimizde orman ve tarla yangınlarına karşı önlemler alabilmek için Orman yangınlarına karşı hazır kuvvet ekipleri oluşturma hareketi başlamış olurdu. Amma öyle bir şey başlamamıştı ve ilk uyarılar da geldiği Halde izlenebilecek hareketlenme yoktu. Şimdi bu yangının ardından kaç kişinin hesaba çekildiğini izleme zamanı geldi. Ortada bir süreç olsaydı yani yangın tehlikesine karşı alınmış önlemler olsaydı onların etkinliği konuşulurdu. Demek ki kimse uzun yıllardan beri gerekeni yapmadığı gibi şimdi de yapmamıştır.

Dikkatle gereksiz suçlama yapmaktan kaçınmaya çalışarak diyebiliriz ki yangıncılardan ormancılara sorumluluk yüklenmiş insanlar dahil daha üst kademeden de 21 kişi atılmamış adımların sorumluluğunu taşımaktadır ve kimisi bütçeye bu maksatla ödenek koymamakla, kimisi konan ödeneklere dolaylı katılacak ödenekler içinde kendisinin kusurun olup olmadığına bakmamakla kusurludur. En üst kademedekiler bugün hesap sorulacağını vaat etmemekten en ağır suçu işlemiş olanların ezikliğini taşıdıkları için muhalefet de iktidara gelip gidenlerden ise aman susayım demekle suçludur. İktidara uğramayanlardan ise işin siyasileri suçlamakla geçiştirilemeyeceğini öğrenememekten ve hala seçilmekle önlenebilecek şeyler listesinin her ödeneklinin siyasidir değildir bakmadan görevini ve sorumluluğunu ve yatıkları yanında yüklendiği sonuçlar ne yapılabileceğini de düşünüp önerme yapma görevi olduğunu öğrenememekten sorumludur.

Kısacası meşaleye dönen zeytin ile kömüre dönen tavşanın suçu çoğuna bağlıdır. Ancak gene de esasen protesto için partilere sorumluluk yüklemek ve şikâyet varsa onların kapısını çalmak gerekir.

Halkımızın bildiği deyim meclis bir halkın yansımasıdır. Ancak özgür bağımsız bir ülkenin halkı ise yansıma tamam olur yoksa yani halkın oyuyla bile gelse seçilenler halkın servetlerini kamuoyu yaratmak ve halkı gütmek için kullanabiliyorsa yansıma tamam olmaz. Demokrasi varsa böyle bir durumda yani hukuken yasa egemenliği iddiası varsa sonuçta halkın oyu alınacaktır yani partilerin önünü protestocularla dolar taşar.

Bu feci yangın sonrası yasaların emri seferberlik hazırlığı yapmak ve araç gereci tedarik etmek olduğu halde adım atılmamışsa partilerin önünde tepki dalgası görülmeli, polis ve savcılık görev suiistimalini araştırmaya başlamış olmalı memur sendikaları kıpırdamayan üyelerini soruşturma kararlarını almış olmalıdır.

Yanan tavşan resmi, meşaleye dönen asırlık ağaç görüntüsü uyarıcı değilse suçlanabilecek yükseklerden çok kişi sıradadır. Veya olmalıdır.

Siyaseti kişisel çıkar için istismar etmek isteyen ve onun çabasına yardımcı olmayı menfaatine görenlerin eline teslim ettiysek göreceğimiz bundan başka bir şey olamaz. Onun için mücadele sert ve kesin olmalıdır. Yasal görevini ihmal edip kurtulanlar rejimin dibini kemiren kemirgenler gibidir.

En büyük vicdanların inşa etiği çok adil ve verimli rejimleri kemiren bu gibi istismarcılardır ama esasen onları affedenlerden fazla değil!

Çocuğunuzu yüzmeye bıraktığınızda cankurtaran kulesinde gözcü olan yüzme bilmeyen birisi gibi olanlara hesap sorup bir daha yüzme bilmeyen kuleye çıkmaya cesaret eden olmasın.

Anayasamız var. Çok kavgalardan sonra sosyal hakları güvenceye almak için yansın üstünlüğünü defalarca vurgular. Ancak bir koronavirüs tehdidi gelince anayasa beş paralık oldu. Çalışanların haklarının korunmasına yardım için devlet kesenin ağzını açmış ve işverenlerinin yükümlülüklerinden kurtulmalarına izin verilmiş.

Aynı devletin resmi belgelerine göre ise bizim özel sektör sürekli devlet teşviklerine dayanan desteklerle ayakta kaldığı gibi şirketler yasasına göre hiçbir güvencesi kalmamış borçla yani halkın servetlerinden başka bir şey sayılamayacak varlıklarıyla ayakta durmaktadır. Yani devlet yasayı uygulasa iflasların ı ilan edecek ama etmez. Şirket patronları ise başka hesaplarda tehdit altında olmasınlar diye tuttuğu servetini güvencede tutar. Devlet ise emekçilerinin alın teri ile yarattıklarının çok azına denk olan emek payını kesip batması diyerek merkezden kendi kimsen ödemiş, onların yasal haklarını alamaması için de yasadışı ilan etmiş.

Bize de bu ekonomik daralmaya karşı önlem düşünmeyi bıraktılar. Yasagücünde kararname çıkararak temel haklara dokunulamaz emri varsa da Corona ile korkutulan halkımız evinden çıkamadığı gibi itiraz edip de sorun yaratmamayı düşünecek kadar saf olduğunu gösterdi.

Resmi araştırmalar göstermektedir ki sermayedar kazanç vergisinin %80’e yakınını kaçırmaktadır. Aynı zamanda şirketlerin sermayeleri yetersiz ve hisse sahipleri hisselerin i ödemiş değil taahhüt etmişlerdir. Anonim dedikleri bile herkesin adını bildiği kişidir. Onun serveti ise bankalarda ve yatırım olanağı vergi kaçırmaya müsait olan yerlerdedir. Emekçilerini birkaç ay az kar edince batacak değildir.

Esas durumu güç olanlar çok küçük birimledir. Onlar da çok zorluk olmayan bir fon ile üretime devam edebilirler. Yasagücünde kararnameye de gerek duymazlar.

Bunlar açıkça ortadadır. Ama etraftan tozdumanın kalkmasını beklemek gerekir.

YKP esas sorunun hep olduğu gibi yasal yükümlülüklerini yerine getirmeden çalışan işler ve onları yola getirmeye çalışması gerekirken destekleyen sorumlu memur ve amirlerin hizaya getirilmesi ve izlenebilen, dayanıklı ve hesaba gelir bir yapının sağlanmasıdır. Bu pandeminin yaratacağı sorunları gidermek için gereken fonlar devlet destek ve bağışlarını ve yasadışı işlere göz yumanların rüşvetlerinin peşine düşülürse kat ve kat sağlanabilir.

Hakkında bilgileri basına düşenlerden başlandığında gerekli araştırma fonları elde edilir ve gerisi hızla gelir.

Ülkemizi vergi kaçakçılarının merkezlerinden biri olarak dünyaya tanıtanlardan hesap sorarak gizli kazançları aydınlığa çıkarmak ve devletin hakkını almak sorunu ortadan kaldırır. Yeter ki halk popülistlerin devleti kemirme şansı için çevirdikleri entrikalara kanmasın ve bir gelmemek üzere onları seçimlerde devirsin.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
218AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin