yaklaşımlarÖzkan YıkıcıYeniden Suriye toparlaması – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Yeniden Suriye toparlaması – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Kasım ayında yapılacak ABD Seçimleri ile Suriye politikası da mutlaka müdahaleler le deyişmeler beklenmektedir. Seçimler sonrası ABD çıkmaza takılan Suriye politikası, ayni zaman da içsel çelişkileri de savaş meydanına yansırken, yeni gelecek başkanın mutlaka deyişiklik yapılacaktır. Tıpkı Buş ırak bataklığ sonrası Obama yeni dizayin siyasal sıçraması gibi! Amerikan gerçeği böylesi karışık ve tıkaç içindeyken, bölgesel ülkler de fırsatı kulanıp bölgesel güç olma adına Suriye içlerine direk müdahaleler yapılıyor. Bunu direk Erdoğan ekseninde görmek mümkün. Hem hamleler, hem gelecek yeni müdahale politikalar beklenirken de Suriye de savaş olanca hızıyla herkesin herkese saldıracak şekil de devam ediyor. Dış güçlerin ise müdahalesi yoğunlaşırken, parçalı siyasal anlayışlı devletler de kozlarını Suriye de yaşıyor. Tüm bunlar bize yeniden Suriye gelişmeleri toparlamayı dadayatıyor. Algı operasyonlarının bol, sık sık kayganlaşan itifaklar, belirsiz ardı ardına tutmayan politikalar ve bellek kayıplarının ayuka çıkıp, haberlerin dilenen le yetinllme koşulalrın da mutlaka arada tekrardan konuyu özetleyerek toparlamak şart. Nerden nereye gelindiğini ve günün denilen le uygun olmadığın sık sık anımsatıp, yarını da okuma da yardımcı olmak gerekir.

****

Kısa zaman önce bugün kü gibi bir aşmaz vardı. ABD yine seçime giriyor ve ikinci Buşun Ortadoğu politikası ırak bataklığına saplandıy dı. Ne ırak ta istenilen yapı kuruluyor, ne de öteki ülke hamleleri yapılma olasılığı buluyordu! Bunlar ABD siaysetinde mutlaka dizayin gerektiriyor du. Obama bunun imgesi olarak öne çıkıyor du. Sonuçta seçimi Obama kazandı. Obama klasik BOP projesini yeniden şekilendirme adına bölgesel güçleri öne çıkararak, kendisi de pasefik alanına kayarak, yeni ayarını yapıyor du. Bunun anlamı; açık ABD uluslar arası işkal dönem yerine, resmen bölgesel güçlerin müdahalesi ile içsel itifaklar la siyasal askeri kural işleyecek ti. Bunun pratik uygulayıcısı da şimdiki Demokrat aday bayan Klinton oluyordu. Özellik le Lipya politikasındaki gelişmeler ve Kadafinin katledilme şekli ile Bayan Klintonun açıklamaları, tarihe ibret alınacak ders olarak geçti.

Lipya ayağının Kadafinin katli ile noktalanırken, hedef bukez Suriye olacak tı. Nitekim, de oldu. Sudilerin finansmanı, Katarın yönlendirmesi ve Türkiyenin de müdahil olarak geçişler de rol alması ile bildik Suriye politikası başlatıldı. Demokratik bazı muhalif tepkileri kulanıp, ülkeye onbinler ce eğitilmiş cihatcı Suriyeye sokuldu. Hat ta; Lipya deneyimli cihatcıları ve silahları da deniz yolu ile isgenderun limanına getirip Türkiye üzerinden Suriye ye sokuldu. Bu çalkantı ile herkes Esatın gideceğini bekliyordu! Esat direnişe geçerken birden hesap ta olmayan iki güç Suriye politikasını yerlebir ediyor du.

Nasıl ki herkes BOP projesini okurken, Suriye sonrası iranın hedef te olduğunu biliyor sa! Ortadoğu sonrzası, Rusya hamlelerinin de olacağı hedefleşmesi var sa, ozaman bunu ilgili ülkeler de biliyor hesabı hiç yapılmadı. Hep “sanki tek ABD eksenli politik kutup varmış” algısıyla hareket edildi. İşte Suriye ezberini bozan bu ufak ama sert gerçek oldu!

Ekranla “Suriye gidiyor” yayınları yapılıyor du. Esatın da tükendiği belirtiliyor du. Önce beklenmeyen Kürt gerçeği ile iç dinamikler sarsıldı. OSO adıyla kurdurtulan yapı giderek IŞİD veya Elnusrra gibi cihatcı dönüşüme uğruyor du. ABD beklediği SUnistanlı siyasal Müslüman kardeşli ekseni oluşturamıyor du! İran hamlesi ve Rusya müdahalesi ile tektip Suriye gelecek hesapları da altüst ediyordu. 2012 yılı resmen kayganlıkların yaşanma yılı oldu.Oysa bizim ekranla “Türkiyenin başarılı Suriye politikası” ezberi okunuyordu.

Yeni denklemler sonrası Suriye aşmaza girdi. Batı için başarısızlık sinyalleri taşıyor du. Kürt çıkışı ile de itifaklar ekseninde bölgesel güçler le uluslararsı merkezler arasında da kırılmalar getirdi. ıŞİD eylemlerinin korkunçluğu da eklenince, karşıtlık kamuoyunda yeni bir ivme aldı. Esat kırılması ile eski dostun IŞİD yapısının düşmanlaşma dönüşümüne girildi. Dünya batı emperyalistler nekadar Suriye eksenli probagan da yapsa da, Suriye gerçekleri başka telden melodi çalıyordu. Giderek klasik ders yeniden yazılıyor du! Başarısızlaştık ça Suriye ekseni de kayıyor du. Kutsal itifaklar çatlıyor du. IŞİD eylemlerinin de dehşeti gelince, bu yapyı besleyen batı birden yaratığı topu, ateş le kucağında buldu. Bu Suriye denklemine ıŞİD olayının de yeni yelpaze olarak kattı!

Bu kağoslaşma kendini yeniden üreterek karmakarışık halle soktu. Kayhanlık ve itfak esnekleşmesi, yapılar la devletleri dahi karıştırdı. Ayni eksenli iki iç güç, içte karşıt halle dahi geliyor du. ABD ile Türkiye Kürt ekseni bunun en somut kanıtıydı! Böylelik le Suriye devleti artık yıkılmaya deyil de dizayinleştirme noktasına geldi. Ama hegemıüonya farklılaşmalar da oldu. Dünya güçleri adeta Suriye de dünya savaşı yaşıyorlar dı. Bölgesel güçler de aynen katılıyor du. Türkiye de giderek Pakistanlaşarak ve kendi Kürt sorununu bölgeseleştirerek bu oyuna girdi. Herkes hamle ve fırsat cederesinde sıkıştı. Umulmadık anda oluşan dos veya düşmanlaşma, Suriye de hamleleşti. Nitekim; Rusya Türkiye yakınlaşması Ceraplus hareketi olarak yaşandı. Küçük kasaba dahi dünya belirleme alanına gelinebilinir di! Ceraplus, Elarabi, Kobani bunlardan birkaçıdır.

Şimdi Suriye kısgaç altında dünya hesaplarının merkezlerine oturdu. Kısıntı ve belirsizlik adeta fırsat la birlikte çelişkiler le doludur. Herkes oynunu oynarken, yeni arayışı da oluyor. ABD Suriye politikasında hegemonyası sorgulanır halle geldi. Obama ise dön döenemini yaşıyor. Yeni adaylar şahin politikacı ve gelecekleri net deyil. Net olmasa da belli ki Suriye denkleminde yeni hamleler olacağı kesin. Bu kağos dahi duranlık deyil fırsat kulanma ile güçlenme hamleleri ile doludur. Halep savaşı bunun en önemlilerinden birisidir. Hem durmadan deyişen savaş koşulları ve seçimler sonrası mutlaka yeni hamlelerin beklendiği bir Suriye karanlığında yaşıyoruz. Herkesin gücünü kanıtlama yarışına girip, bunu başaramadıkça, yenisini aradığı bir tarih yazılıyor. Hat ta son ateşkes de gösterdi ki Amerika bile atığı imzaya rağmen kendi bazı kurumlarının uymadığı çatlaklıklar yaşandı. Her olayın bölgesel yangına dönme potansiyelli oluşu da yakın zamanın çok öngörüsüzleştiğini de göseriyor.

Kısaca; Suriye dünya hegemonyasının ve krizlerin aşmazlarının insan felaketleri ile yaşatıldığı ülke haline sokuldu. Dünya savaşının taktikleri ile güçlü hegemonya mücadelesi yapılıyor. Belli ki ABD seçim sonrası Suriye yeni siyaaasal hameleler devam edecektir. İyi izlemek şart. Helle dibinizdeki ülke olup gemiler etrafta, uçaklar buradan havalanır ve füze sesleri burada duyulurken, bu denli duyarsızlık da iyi bir olgu deyildir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
233AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin