Yeni İskele, Yeni Boğaziçi ve Mağusa emirnamelerine ne oldu? – Ulus Irkad

954

Geçmiş dörtlü koalisyon döneminde çok iddialı ve şaşaalı bir şekilde başlatılan emirnamelerin şu anda fire vererek ve de çoğu alınan kararların delinerek uygulamaya konulduğu yeşil alanların gene 45 yıldır alıştığımız şekilde partizanca torpillilere dağıtıldığı, alınan veya alınması gereken kararların da gene bir şekilde delinerek bir şekilde etkisizleştirildiği konuşulmaktadır. Doğru mu? Bu konularda şehir plancısı ve mimaride söz sahibi olan arkadaşımız Merter Refikoğlu bunları haykırıyor bize. Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi’nin de aynen Girne olma yoluna sokulduğu, ormanlık arazilerin hala daha partizanlara veya torpillilere peşkeş çekildiğini dikkatimize getiriyor. Girne’nin ve Lefkoşa’nın bugün yaşadığı sorunlar, derelerin içine yapılan yanlış inşaatlarla, dere yataklarının yön değiştirerek ta hastahanelere ve labaratuvarlara kadar taşarak ortalığı allak bullak ettiği bugünlerde, maalesef olaylardan bir deneyim çıkaramamışız. Doğa bizi her geçen gün sınamakta ve cezalandırmakta.

Bu konuda yanıt vermesi gerekenler elbette yetkililer ve de Çalıştaylar toplayarak kararlar alanlar. Gerçekten de bunlar oldu mu? Hatta emirnameler uygulanmadan o ara süreç içinde binlerce projenin Kabul edildiği, o süre içinde üç belediyenin gece gündüz çalışarak proje Kabul ettikleri ve emirnameleri delmek için çalışmalar yapıldığı da söylenti olarak kulağımıza geliyordu. Girne’de geçen Kış ayında yaşananlar, dört genci kaybetmemiz, demek ki bu konuda yanış mimari projeler, yanlış yerlere imar yapanları pek yıldırmamış. Mağusa Bölgesi’nde bile dere yatakları içine evler yapanlar var.  Bu arada Girne’de Karmi köyü’nde de o doğal güzelliği bozmak için bazı şirketlerin harekete geçtikleri ve köyde yaşayan çeşitli milletlere mensup sakinlerin bu olayı protesto ettiklerini duyuyoruz. Olay televizyon haberlerine bile konu olmuş.

Belli ki bu kış yaşadığımız felaketler, dere içlerine yapılan binaların karşılaştığı güç durumlar, pek de bize ders olmamış. Aslında bize değil, bu işten rant yiyen kesimlere ve daha doğrusu da egemenlere… Doğal olarak halkın karşısına çıkıp adil ve doğrucu olacağım diye ahkam kesenler, maalesef şimdilerde eleştirdikleri partilerle işbirliği içine girerek,açıkladıkları ilkelerini de pek gözönüne getirmeyerek, bir nevi de göz boyamacılığı yapıp işi götürmeye, firelerinin açığa çıkmayacağını sanarak, hatta gizli ilişkiler içinde, günah keçileri de yaratarak kendi günahlarını gizlediklerini sanıyorlar. Zamanımızda günahların pek de gizlenemediğini ve açığa çıkacağını pek de kestiremeden, hala daha gözümüze bakarak bizi kandırdıklarını sanıyorlar. Son zamanlarda azınlık olmalarına rağmen Merter Refikoğlu gibi bilirkişi arkadaşlarımız dikkatimizi çekerek oynanmakta olan oyun hakkında dikatimizi çekerek bereket versin bizleri olaylardan haberdar ettiler..

Bu konuda yapılacak icraatların, doğa ve çevreyi bozacak, aynen Girne’deki felaketin bir benzerinin bölgemiz Mağusa’da da olabileceğini dikkate getirerek, bu konuda mücadele vereceğimizi ve halkı da bilinçlendireceğimizi bildiririz.