Ulusal egemenlik ne dereceye kadar – Alpay Durduran

4342

Trump geldi işler kızıştı. Trump’a göre önce Amerika ama Venezüella’da kimin devlet başkanı olacağına karar vermek başka bir devlet başkanına yasak değil. Onun için Venezüella halkına bırakın başkanı meclis başkanını başkan kabul edin dedi ve artık Venezüella başkanı olarak meclis başkanını kabul etmeleri için başka devletlere de baskıya başladı.

Kolombiya’ya da diskur geçti ve uyuşturucu üretimine engel olmaya ve hudutlarından ABD’ye kaçak sokulmasına izin vermemeye davet etti. Onun için hududa da duvar çekmeyi planladı.

Ancak Kolombiya başkanı Duque, “Bu (uyuşturucu üretimi ve ticareti) fenomenle mücadelede biz hesabımızı Kolombiya halkına veririz. Elbette bizimle çalışmak isteyen ülkelerle ortak çalışma yürütürüz.” diye yanıt verdi. Tipik bir dış kamuoyuna hoş görünme çabası oldu ve sonra bir yanıt da iç kamuoyuna salladı. Kolombiya’nın üzerine düşeni yaptığını ifade eden Duque, halkı yüksek miktarda uyuşturucu tüketen ülkelerin de bu konuda mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Kısacası halk boyun eğmeyen bir kahramana sahip olduğunu sanabilir ama uyuşturucu çeteleri de işlerine devam ederler.

İktidardaki parti Demokratik Merkez’in lideri ve Kolombiya eski Devlet Başkanı Alvaro Uribe de Trump’ın suçlamaları karşısında değerlendirmede bulundu. Uribe, ABD’nin uyuşturucu ile mücadelede Kolombiya’dan daha iyi bir müttefik bulamayacağını savundu. Partisi de Dukue’yi destekledi.

Ta Kıbrıs’ta yaşayan bizlere ne oluyor demeyelim. Dünyamızın ne halde olduğunu anlamamıza yarayacak bir örnektir. Egemenliği başka ülkeler aleyhine kullanmak rahat huzur bırakmaz, onun için egemenliğime dokunma diyenlere dikkat gerekir. Trump’a da ülkesinde hukuk devletine yaptığı saldırılarla “önce Amerika” sloganının altının boşalttığını görmesi gerektiğini göstermek gerek. Onun yüzünden insan hakları ve iyi komşuluk ilişkileri Meksika hududunda yaralandı. Amerikalı hududu kapatacak diye perişan olan Meksikalı insanlara ve başkalarına da dayanmıyor ve eylemler yapıyor. Hukuka saygılılar yasamanın kararlarına da dayatmalarla sorunlar çıkarılmasına öfkeyle karşı çıkıyorlar.

Elbette Amerika komşusundan uyuşturucu kaçırılmasına karşı önlem almalı, Kolombiya önlemek için elinden geleni yapmalı… Ancak dereceleri ve başarısı değerlendirilmeli… yoksa ardından “Sen ülkende yönetimdeki yozlaşmayı gideremedin onun için kaçakçılar bu kadar kolayca benim ülkeme sızıyorlar” demeye sıra gelir. Bu da yeni sorunu ortaya çıkarır, Kolombiyalı da bu kez yozlaşmayı önlemede deneyimlerinizde yararlanalım der ve durum öylece kalır. Kalmazsa Amerika yönetimde reform yapın, şöyle yapın böyle yapın der ve yeni bir ulusal egemenlik derdi çıkar. Hem de kapsamlısı…

Sudan’da başka bir örnek daha var. Sudan’da ekmek fiyatlarının artmasına devletin sübvansiyonları kaldırması ve buğday ithalatını durdurması yol açtı haberi yayımlandı. Sübvansiyonları sonlandırmak, IMF’nin ülke ekonomisini reforme etmek için verdiği tavsiyeler arasındaydı. Yani para ekonomilerinin standart önerilerinden birini yerine getirdi ama bu noktaya gelinceye kadar iç savaşla ikiye bölünmüştü ve Güney Sudan parçası petrol kaynaklarıyla ayrılmıştı, yani ekonomik kaynakları azalmıştı. Bu yeni bir üretim dengesinin oluşmasını sağlayacak ciddi bir yeniden düzenlemeyi (reform) gerektiriyordu. Öyle sübvansiyonları sonlandırma ile geçiştirilemezdi. Trump ve Kolombiya ile atışma gibi karışıklıklarda Sudan’da bir diktatör topun ağzına düştü. İstifa ettiği söyleniyor da istifasını asker istedi. Yani askeri bir diktatörlük ve çok olasıdır ki seçim vaadiyle yerleşecek. Yani başkanlığına itiraz edilenden kurtulacağız gibi ama bakalım. Bu da bize gösterir ki sorunlu ülkelerde kolay iş olmaz. Adım atılır sonucu beklemedik felaketler olur. Arada gören göz önem verilmesi gerekenleri görebilir ama dikkatle bakmalı ve haberlerin içinde tüm etmenleri izlemelidir.

Yoksa ulusal egemenliğe aykırı deyip gerisine bakmamak durumu aydınlatmaz. Ona dış tehdide karşı önlem alma hakkı yani nefsi müdafaa hakkı diye haklarla hareket edenler çözüm bırakmaz. Dünya ufaldı ve sonunda BM’yi yarattı, AB’yi yarattı iletişim de çok çok arttı. Onun için ulusal egemenlik deyip de sorunları ortaklaşa ele almaya direnmek sonun hepimizin zararına olur. Şakaya da gelmez. O zararlar birikince savaşa ve yıkıma doğru sürükleniriz.