yaklaşımlarÖzkan YıkıcıTürkiyeden ittifak tartışmaları - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Türkiyeden ittifak tartışmaları – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Bizim hacı Atun para bulma dilekleriyle, duasını edip Ankaranın yolunu buldu. Oradaki Nuretin beyin gözlerine bakıp bakıp dileklerinin olup parayı almayı umut ediyor. Fayiz bey Atunun dileklerinden alkola kocaman büyük vergi eklemesini gerçekleştirip, Fuat beye nedenli nmüslüman  olduğunu anlatmaya devam ediyuor. Sırasının gelip ankaraya gitme umudunu hala taşıyor. Elbet, derebeyleşip Elçinin kuluk mertebesine ulaşan belediyelerin de istenilenleri yapmak için yasayı da parlamentoya havale etmeye çalışıyor. Tüm bunlar olurken, küliğe hayali ve rüyasına dek giren mühteşemlikle Tatar ordan oraya savruluyor. Köpek birleşmelerinden resmi reklam çıkarıp camilerde namaz kılıp şu küliğeğe kavuşma hırsıyla yanıp tutuşuyor. Öyle ki ağaç dikme olayında dahi dua okutarak elçiyle öteki Türkiye resmi kesimlerle bu görüntüyü de veriyor. Anlayacağınız, işimiz bir başka halde dolanıp kördüğüme dek geldi. Elbet eğer süreç işleyip belediyeler seçimi de güncelleşirse, ozaman Türkiyede son günelrde dozajı artıran ama içi heycan vermediği için kamuoyu desteği artmayan itifak durumu, burada da konuşulmaya başlanacak. Özellikle de solun itiffak masalı yeniden bozulmuş plaak gibi çalınmaya çalışınacak. Hem de her gelişmenin buraya gelişi gibi Türkiyedeki gerçekler de yaşaşnırken.

Son dönem arada altı liderin buluşmasıyla da Türkiye muhalefetinin ne yapmak istedikleri konuşulmaya uğraşılıjıyor. Yakın medya ve ilgili partielre bakarsanız bunun  adı itifak ve hat da cepe gibi sunuluyor. Sunuluyor da itifakcıların dahi ortak itifak olmadığı da hep sırıtıyor. Altı denilirken itifaktaki parti sayısı dört gibi. Ama onlarda belirsiz. Epey zamandır Türkiye devlet eksenli kesimler hep erken seçim ve ortak itifak gündemi yaratmaya çalışışyorlar. Pratikte bu nedense hala pek işlemiyor. Zaten tekrar edelim,şu anda Türkiyede ister altı ister dört deyin, kimisi hem var hem yok konumundayken dahi yapmak istedikleri devlet içi dengeleri kendi lehlerine çevirmektir. Bundan dolayı son diyanet akademisi yasasına CHP ve yandaşları boşuna evet demediler! Sorsanız başka telden melodi dinlersiniz.

Devlet içi blgoklaşma öylesine net ki laiklik ismi dahi konulmuyor. Ayasofya olayından beri hep sesiz durdular. Yine de sanki değişim gibi de algılara oynadılar. Sokak muhalefetiyle hiç buluşmak istemediler. Ezilen ve nefes alamayan HDP için ise sadece oy verle yetindiler. Böylesi bir eksenle Erdoğanın yerine gelme hesabıyla harket ediyorlar. Ama, muhalefetsiz muhalefet ile parti hesaplı duruşlar beklenen sosyal muhalefeti dahi kucaklayamadılar. Sadece, sandık gelip oy verilerek kazanma propagandasına sığınıyorlar. Öyle ki günümüz birçok baskıcı resmi idolojiğk aygıtlara dahi karşı çıkamıyorlar. AKP kopuşlu kesimin adeta cenderesine girmiş gibidirler. Erdoğan ise son Ukrayna savaşıyla yaptığı hamlelerle, emperyalist kesimlere yakınlığını kanıtlamaya uğraşıyor. Belki de aradaki hamlelerle kamuoyundaki desteği de artacaktır. Ekonomik kriz, iklim darmadağınlığı, gıda felaketi, durmadan zamlar ve yoklukların üstüne polis jopundan hapisanenede sorgusuz tutukılama yapılanışlarına rağmen Hala AKP gücünden fazla düşmedi. Ukrayna krizi ile de belirli kesimlerin yönetiyuor algısıyla da destek bulması da sürpriz değildir.

Sosyalist hareketler en azından sorununun tesbitinde doğru görüşler geliştiriyor. İtifak arayışları ilerde ders veya başarı kazaanma ikilemi hala taşıyor. Muhalif olan medyanın da destek vermemesine rağmen. Nitekim, nerede ise hiç oyu olmayan DYP dahi onlardan fazla yer buluyor. CHP itifak ekseninde onlar var. Parlementonun üçüncü partisi HDP ve dört vekili olan TİP muhalif medyada nerede ise hiç denecek derecede yer buluyor. Halbuki hDP nefes alamayacak derecede cendereye konuldu. Üstelik muhalefet de oylarına ihtiyaç duyarken bu anlayış sergileniyor.

Bunlar bizi direk ilgilendiriyor. Zaten son belediyeler yasasında da gördüğümüz gibi hem yönetim şekli hem de kayum atama buraya da gelecek. Dün ben Türkiyedeki Kayum olaylarını yazarken, en başta buradaki kendine sol diyen belediye başkanları dahi “burada tutmaz” deme kaçışındaydılar. İtifaklar konusu ise en başta, sanki bir araya gelmekle oylar da gelecek anlayışla içi boş umuda oynanıyor. Gerektiğinden fazla tavizle Doksandaki itifak hala birilerine ders vermedi. Üstelik burada daha baştan “şu söylenmesin, bu konulmasın” sansür ile sol düşünceler dışarıda hep brakıldı. İnanmayan, bu tip yapılanıştaki bildirileri okusa, yeter ve artar.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
218AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin