arşivUlus IrkadOydaşmacı demokrasi - Ulus Irkad
yazarın tüm yazıları:

Oydaşmacı demokrasi – Ulus Irkad

Yeniçağ podcastını dinleyin

Şimdiye kadar demokrasiler veya seçimler hep çoğunluğun haklarını savunmak olarak tarif edilmiştir. Oysa ki 21. yüzyılda demokrasi demek azınlığın haklarını savunmak, en az çoğunluk kadar azınlıkların haklarının olması demektir. Hep alışılagelmiştir; renkler ya Beyaz veya Siyahtır. Aralarında ton farkı denilecek başka renkler yoktur diye. Oysa Kuantum düşüncesinde kesin renkler yoktur ve renkler arasında ton farkları ve farklı farklı tonlar da vardır. Mesela siyah ve beyaz arasında gri tonlar da bulunmaktadır. Sistem çoğunluğa göre ayarlanmıştır. Çoğunluğun oylarını alan ülkeyi de idare edecektir. Oysa bu öyle değildir. Sistemin çoğunluğa göre ayarlanması aslında gerici ve ırkçı bir anlayıştır. Geriye kalan azınlıkların hakları ne olacaktır? Bunların haklarını kim savunacaktır?  Şimdi mesela ülkemizde 46 yıldır seçimler  olmaktadır ama maalesef azınlıkta kalanlar ki bayağı azınsanmayacak bir sayıları da oldukça vardır, bunlar mecliste savunulmuyor veya temsil edilmiyorlar. Aslında şunu da vurgulayalım; baraj siteminin de oldukça gerici olduğu açıktır. Bu hakçı bir durum değildir. Adaletli bir durum değildir. Azınlık denilen insanların talepleri arzuları veya görüşleri temsil edilmediğinde de o ülkede tam bir demokrasi vardır denilemez. Bu haksızlıkları ve de  adaletsizliği çözmek için Batı’da yeni yeni yöntemler denenmekte veya genişletilmektedir. Örneğin Batı’da direnç puanı denilen yeni bir yöntem vardır ve orada herhangi bir örgüt içinde, herhangi bir görüş veya üye onaylanacaksa, o üyenin veya görüşünün en az aldığı direnç puanı, o üyenin seçilmesine yeter çünkü bu görüş veya üye dirençle karşılaşmadığından, bu görüş veya üye çoğunluk tarafından onaylanmaktadır denilmektedir.

Batı’da insan hakları veya lokantalarda sigara içilmesi olayı oylanamaz çünkü insanların sigaradan öldükleri yaşamla isbat edilmiştir. Hiçbir topluma  “İnsan haklarını kaldıralım diye referandum yapalım” denemez. İnsan hakları bir toplumun yaşamı için elzemdir, zaruridir. Meclislerden herhangi bir karar çıkarılırken, bu kararın meclis dışında kalan etnik veya matematiksel gruplar için ne anlama geldiği veya bu yasa çıkarılırken onların da istençlerinin bu yasada varolması gerektiği savunulmaktadır. Yasama, yürütme ve yargının tek bir kişide toplanması oylanamaz. Demokrasinin daha da ileri gitmesi için mücadele verilir veya yasalar çıkarılır. Tek bir kişi tüm yetkileri elinde toplayacak diye anayasalar değiştirilemez Batı’da. Batı’nın demokratik ülkelerinde çoğunlukçu demokratik sistem, devleti tek bir dinin, tek bir boyun veya tek bir dilin yönetmesi kabul edilemez. Devlet tüm kişileri veya vatandaşları temsil etmek için kurulur ve tüm dil ve dilleri de temsil eder. Azınlık sorununu ortadan kaldırmak için  çoğunluğun ortadan kaldırılması öngörülür Batı’da. Doğunun Şark mentalitelerinde ise azınlıklar ezilir ve tüm yetkiler de tek bir şahıs üzerinde toplanmaya çalışılır. Tabi böyle bir ülkeye de demokratik bir ülke denemez.

Belli ki demokratikleşmeden ve de çoğunlukları ortadan kaldırmadan sorunlarımızı da çözemeyeceğiz. Doğunun esas sorunları Çoğunluk sisteminden kaynaklanmaktadır.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
234AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin