yaklaşımlarÖzkan YıkıcıGeride kalmakta olan yılın, türkiye görünümü – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Geride kalmakta olan yılın, türkiye görünümü – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Türkiyenin artık K. Kıbrısla olan ilişkileri, bu yıl daha da ileriye getiriildiği kesindir. Bu nedenle, Türkiyeyi daha dikkatli izlemek de kaçınılmazdır. Tüm ülkeler gibi, Türkiye de 2020 yılını tamamlamak üzeredir. Özetleyecek kolaylık, gerçekten son üç beş gün gelişmeleri, epey ayna tutuyor. Bir anlamda, yılın Türkiyesinin getirildiği aşama, kısa birkaç gündeki olanlar, adeta anlatmaya yetiyor. Üstelik, direk K. Kıbrısa da ynsıyacağı da kesindir.***

Türkiye tıpkı dünyadaki öteki devletler gibi beklenmeyen Pandemiyle yılın adeta çerçevesini oluşturdu. Sorunlar etkilenirken, yeni yaşam şekliyyle de tanışır hale gelindi. Türkiyede Korona salgını oldukça çalkantılı geçti. Zaten ta baştan, olayın kavranmasındaki yetersizlik giderek her dönemde yansıdı. Maske dağıtımından tutun rakamların doğru yayınlanıp yayınlanmaması tartışmaları hep sürdü. Yeni sorunalr da buna eklendi. Sağlık sisteminin özel kamu farkı veya tetbirsizlikler sonucu sağlık kesimindeki verilen kayıplar, hepsi korku, belirsizlik ve güvensizliği getirdi. Hele bir aşamada, yalan söylemenin “ulusal çıkarı koruma” sığıntısı olması, konu hakında hem eksik bilgi, hem de güvensizliği de artırdı. Belkide en ders alıcı durum, tüm baskı ve yasaklara karşın meslek hekim örgütlerinin uyarıcı görevlerini yapması ve baskı oluşturup bazı kararları aldırtmasıyla yaşandı.

Son aşamada klasik yaşanan tekrarlanıyor. Aşılar konusu dalanıp tartışılıyor. Bakanın dahi söylediklerinin  sorgu işaretli oluşu da bundandır. aAncak, devletin ekonomik krizde oluşu, krizi tam yönetememesi ve sayılarda dahi yanlış söylemesi, belirli kesimde tepki yaratıyor. Ancak, medya ontrolu ve inancın kulanılmasıyla da belirli kitlelerde de destek bulmaktadır. Aşı durumunda da ayni tereddütler ve sorular yaşanıyor. Klasik yanıt vermeme de karşılık oluyor. Fakat, bir başarı hikayesi de mutlaka yazılıyor.****

Pandemi salgını eleştiri ve açıklamalar arasında, yasaklar ve yanıtsızlarla da renklenirken! Hukuk alanında da son kararlarla gelinen noktayı itiraf ediyor. AİHM kararıyla Demirtaşın derhal serbes brakılma kararı ve nedeninde “tutukluğunun nedenini siyasal “ olarak gösterilmesi ilk önemli haberdi. aArdından Klasik Erdoğan tavrıyla “bizi bağlamaz” şeklindeki tutum ve yargının belirleyeceğini söylemesi de resmin tamamlanmasını sağladı. Üst yargı veya evrensel yargı ile imzalamaların sıfırla çarpılması demekti. Madalyonun genel yüzünde bu varken, dikaten kaçırılan nokta da şu: Barolar Türkiyede kısa zaman önce önemli Demokratik mücadele verip hukukun bağımsızlığı direnişini gerçekleştirdiler. Oysa, AİHM kararı gibi net uluslararası hukuk kararında sadece 23 baronun imza vermesi de düşündürücüdür. En azından yargı kararına uyma konusunda kararı savunan örgütlerin oldukça azınlıkta olması da bazı sorulara yanıtdır.

Ayni günlerde meclis alıştırılan belediyelere kayum atanmasını bu defa Dernek ve Vakıfları da içerecek yasa geçirildi. Bunlar yetmezmiş gibi, Çıplak arama ve bazı tecavüzler yapanlara krevat taktı diye iyi halden serbes brakılma kararları da verildi. Can Dündarın kararı ise uluslararası düşünüşe dek ele alınmalıdır. Daha nice benzer kararla karşılaşıyoruz

Ekonomide ise kriz devam ediyor. Önemli değişkenlik, Erdoğanın savunduğu fayizlerin düşürülmesiyle dövizin düşeceği veya eflasyonun ineceği görüşünün pes etmesidir. Üstelik, merkez bankası başkanalrını fayizleri düşürmeme nedeniyle görevden alırken, birden fayizlerin yükselmesiyle başkanın kellesini aldı. Yetmedi, bakan damat da görevden alındı. Böylelikle senelerin ekonomik tezi tersine döndü. Döviz ise oldukça yükselip dalgalanıp tutunacak yer arayarak yılı tamamladı. Elbet, fayizlerin düşmesi ile Amerikadaki bazı kararlar oldukça ateşlenen doları aşağa doğru da çekti….

Türkiye ekonomik dünyada önemli yerlere gelen bilgiler de geldi: Dünya bankasının yayınladığı, kamu ihalelerinde alt yapı ihaleleri alan en büyük 6  şirketin beşi bildik Türkiye şirketlerinin olduğu kaydedildi. Yine ayni şekilde iki şirtketin devlet ihalesindeki yeri de vurgulandı… Tartışmalı olgular da oldu: örneğin ekonomi sayfalarına hem işten atılanlar azalırken, nifus çoğalırken, istihtam azalırken işsizliğin düştüğü karışık taplolarla karşılaştık. Eflasyonun yapılan zamlar ve çarşı fiyatlarıyla çelişen bilgileriyle tartışılır halde izler konuma da geldik.

En somut sonuç yine son günlerde geldi: geçen Bütçe, ilginç: milyarlarca dolar vergi affı büyük sermaye kesimine verildi. Vergi afları ve asgari ücret vergi alma gibi tuhaf rakamlarla karşılaştık. Diyanete ayrılan bütçenin birçok bakanlıktan daha fazla olduğu da görüldü. Diyanet aldığı bütçe katgısı, kadınlarla alakalı yaptığı açıklamalar sonucu epey tartışılır oldu. Hele Ayasofya camisinin tamamen ibadete açılırken ki kılıç figürü çok durum anlatıor. Danıştayın kadim hukuk kararı da Ayasofya için Kemalizme vurulan önemli ikili darbe oldu…..

Türkiye ayrıca dış politikada da hamleler yaptı. Suriyede idlipte tutunma ve cihatçıları yok olmaktan kurtarmaya çalışırken, öteki K. Suriyede K. Kıbrıs benzeri yapılanma hızına girdi. Doğusunda da Kürt eksenini zorlayarak adım atmaya uğraştı. Libeyada işler karışık. ANbargo, anlaşmalar ve bazı görüşmelerde Türkiyenin olmaması gibi oldukça karışık yerde bulunuyor. Karabağ olalyında Azarbaycanla birlikte davranmasıyla da kendine moral bulunan politik alan haline gelindi. Somali, Mali, ve nice ülkede Türkiyenin durumu gözlenihyordu. Bunlar dış politik hamlelerdi.

Bu arada K. Kıbrısa daha bir müdahale ederek, resmen Maraş müdahalesi ve diyer yandan UBP varan müdahaleler yapıldı. Bunlar bir anlamda Türkiye haritasının yılık resimleridir.

Kürt konusunda işler darmadağın. Osman Öcalanla görüşüldüğü idiyalarından tutun ırak Suriye müdahalelerine dek birçok anti kürt ve Barzani tipi itifaklarla yılı doldurdu. Rusya ile gelgit.ABD ile sancılı ortak itifaklık kayganlığında günler geçti. Akdeniz kriziyle nerede ise tüm ülkelerle karşı karşıya gelindi. Aslında, dış politikada resmen saldırı militarizim politikası ile denge arama arasında gelip gidildi.

Kısaca, dokunulmazlıklardan, uluslararası ararlara, ekonomik krizlerden bölgesel oyunlara dek Türkiyede AKP rejimi çizdiği yolda hamlelerini yapıp beyenmesek de gerçekleştirdiği seneyi tamamlıyor. Kimine göre sorun olsa da AKP için başarı denecek hamleler oldu

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
233AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin