yaklaşımlarÖzkan YıkıcıCOVID-19 ile ekonomi, İtalya ve İran örnekleminden – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

COVID-19 ile ekonomi, İtalya ve İran örnekleminden – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Dünya artık genel klasik adıyla Koronavirüsü veya dönüşüme uğrayıp COVID-19 ismiyle anılan virisün zararlarını taşıyarak konuşmaktadır. Birçok nedenle, oldukça yaşamda karşılık bulan COVID-19 virüsü, zaten var olan genel ekonomik krizin hem yönetilememnesi hem de seçeneklerin oluşamama cenderesinde, ekonomi yanında savaşların yayılması ile kitlesel destekle faşizmin devlet biçimleri seçeneğine gelmesiyle, resmen üstüne konan virüs, sağlıkla başlayan ve beraberindeki tetiklemelerle sürmektedir. Şimdiden belli olan nedenlerle lsistemin çürümüşlüğü ile yeniden üretilememe sıkışması sağlık alanında da eklenen yük oldu. Bazen probaganda, bazen bilgisizlik, bazen saptırmalarla dönüşen kültürleşme, sonuçta kimisi fırsatı deyerlendirme, kimisi de telaşla ordan oraya savrulmaya başlandı. Özellikle evlere kapanmayı önerilen durumlarla birlikte, insanlar alışılmamış yeni hayata doğru yönelendirme oluyor. Hele de sistemin piyasa sihiri resmen kapanışla iflas etmesi de gelecekte bazı kıpırtılar bekleniyor. İnsanlar alışılmamış koşullara yöneltilirken, bu korkuyla veya bilgisizlikle de beslenince, bu ya yeni geleceğin ortak yönelişi veya daha kötüsü, faşizme yeni ivme getirip barbarlığın yükselmesine neden olacaktır.

Yeni virüs salgını, sonuçta dünyayı kuşatı. Tehlikesi veya ölümcül etkileri pekde etkisi kadar olmasa da; yeni oluşu ve bilinmezlik yanına tedavi şekli de bilinememe duruşu, olayın karışıklaşıp piskolojik sığınma mekanizmasına da ihdiyaç oluşturdu. Öylesine yerleşip, politikacının dilinden sokaktaki telaşa yansıdı ki sistemin başta ekonomik sarsıcı krizleri de teyet geçmek zorunda kaldı. Çoğu konuşulmadan, ama yaşama da yeni sentomlar yerleştirip hızla krizler birbirine giriyor. Tabi ki kitleler bedel öderken, sermayenin bir kısmı da kriz ve sağlık fırsatını kulanıp fiyat tetiklemeleri ile ceplerini bir güzel doldurmaktadır.

Hafta başı ve dün iki ekonomik piyasas kara günü yaşandı. Mart ayının Pazartesi ve pperşenbe gün piyasa dibe vurmalarla Kapitalizim resmen önemli finansman kirizini yaşadı. Daha geçenlerde, ABBD Merkez bankası beklenmeyen şekilde fayizleri düşürtüp, piyasaya nakit aktardı. Yetmedi; eklenen Koronavirüs hastalığı sonrası önce Dünya Bankası 12 Milyar dolar, İMF 50 milyar dolar ve peşinden öteki Uluslar arası finanjsman yapılar bolca virüsle mücadele teşvik ucuz kredileri paketleri açıkladılar. Nitekim, bunun rüzgarıyla Türkiyede Salı Gecesi TC Sağlık bakanı, gündüz kabulenmek istenmediği ülkedeki Virüs tesbitini hem de gece yarısı açıklayarak adeta “acaba bu kaynaklar için mi yaptı” kuşkusunu yarattı.

Yetmedi: Petrol piyasası tam darmadağın olurken, Sudi Arabistan ile Rusya oturdukları masadan, anlaşmayarak ayrıldılar. Rusya Petrol artırma üretimine karşı çıkıp, fiyatı belli bir yerde tutma tutumunu ortaya koydu. Sudiler ise fırsatı kulanıp daha fazla üretim ile başta Rusya ve iran ekonomilerinin darbe vurma silahına sarıldı. Böylelikle petrol varel fiyatı 62 Dolardan 30 fiyata hızla düştü.ilaç tekeleri fırsata sarılıp asronomik rakama fiyatı tetiklerken, piyasada da birçok hisse düşerken, dibe vururken, ilaç, kimyasal made ve gıda şirketlerinin hisseleri artı. Hat taa, genelde ilaç tekeleri artık enerji tekelerinin gücünü geçerek ikinci sıraya oturduğu gerçekliği de netleşti.Ek bilgi ise bolca övülen özelleştirme ve sağlığı sektörleştirme piyasasının da çöküş sinyaleri başladı. Özellikle krizi yönetmede kamusal gerçeklik net şekilde yansırken, sigorta şirketlerinin COVID-19 vürüsünün özel hastanelerdeki tedavisinin ödenmeyeceğini, çünkü anlaşmada olmadığı açıklamaları peşpeşe geldi. Bir anlamda, Neoliebral çöküş veya bitiş 98 Yılında Asya kaplanlarıyla başlanırken, son Koronavirüs sağlık krizi ile Neoliebralizmin piyasal sihirin iyice bozulmasına da tekrardan yanıt veriliyordu.

Bilmem, bizim adamıza da yansıyan fırsatı kulanan kesimler insanların korkuyla sarıldıkları ürünleri fahiş fiyatına satma fırsatcılığı, yukardaki gerçeklerin yanında nereye konulacağını da siz bulun. Ama, bireyseleşme ve kapanma önerileriyle birden yeni yaşam baskıları altında sistemin de son kertede sağlıktan çöküşü sonra ne çıkar; buda insanların örgütlenerek oluşturacakları gerçek kanıtlayacak. Şimdiden anlaşılması gerekip de anlaşılmayan: örgütlü ve kamusal yapıların şimdiki krizi daha iyi yönetiği sonucudur. Demek ki örgütlü oldukça kendi çıkarınız da ona göre yerini alır. Sanırım, şimdilik ilaç tekeleri başta olmak üzere birçok kesim bu fırsatı kulanma örneği yeterlidir.*******

 

Bilginin önemi ortadayken, cihalet tutsağı netken, güven ve gerçekliğin sorunlar arşısındaki önemi de acıyla yeniden tekrarlanırken, yukarda eklediğim bilgilerle de sistemin sadece virüs deyil, ekonomik alandaki bunalımını da ekleyince, bundan elbet alınacak ülkesel örneklerin de önemi ötelenmemesi gerekmektedir. Hele de gerek sistemin davranma şekli, gerek se konuya yaklaşımdaki yapılanmanın yanlışlıkları bizi yeni bilgilerle konuşmayı da dayatıyor. Bu makalemde İtalya ve iran örneğini seçtim. Çin konusunu daha olayın başında zaten yazdım. Türkiye veya Kıbrısı zaten yaşıyoruz. Hele de sınır kapılarını kapactacak kolaylıklı duruşların da nedeni başka yazının konusudur. Sadece, kazanılmayan ve verilen her hak, bir çırpıda da alınır. Sınır kapıları olayında bunu KIbrısta çok acı dersle yaşadık da bunu kimse de seslendirmedi!****

İtalya önemli Kapitalist ekonomilerden birisidir. Üstelik birçok krizi de kolalyca geçiştirdi. 2008 Yılından sonra girilen Finans Kapital krizi italyaya iki defa net sarsıntılarla uğradı. Üstelik birinde de hükümet bunalımı olmasına rağmen. Kapitalist Finans merkezi bunları fazla tahrip olmadan geçiştirdi. Fakat, Koronavirüs dalgasına İtalyan sağlık kurumsalaşması dayanamadı!

Bunu çoğu kesim “dikae almadılar” deseler de salt o deyildi yaşanan. Benzerleri öteki kapitalist güçlü ülkelerde de gerçekleşti. Özellikle Kuzey italyadaki tırmanmada, sağlık sistemindeki eksiklikler yanında piyasa modelli sektörel kurumsalaşma nedeniyle konuyu salt metalaşma ile kar noktasında ele aldıkları nedeniyle, sonuçta önce önemsememe olurken, idari olarak da yönetememe ve kamusal örgütlenme ile müdahale edemediler. Daha doğrusu Edemezlerdi!Konu kar yapma veya ödenen paraya göre satın alma ticari kural deyildi. İnsani felaket gibi gelip yeni olgu oluşu ve görüldü ki doktorların sağlık yerlerindeki yetersizlikten bezip kaşma eylimleri, elbet mesajı doğru vermek gerekir. Nasıl ki bozulan ekolojik gerçekten gelişen virüslerin gerçekliği ve bunları ancak kamusal örgütlenme ile engeleme olgusu yok saydırtarak konu anlaşılmazken, İtalya örneği de Neolierbal yapının nasıl kara önem verip insanı ikincil yapma alanındaki sağlığın resmini çiziyordu.

Dikat ediyorsanız, kimse italyadaki genel yapısal yanlışı pek söylemek istemiyor. Doktorların isyanını da pek duyan olmadı. Sadece, italyadaki rakamlar ile yanında “önemsememe” kelimesi kondurtularak tamamlanmaktaydılar. Oysa, her sağlık olayında özelleştirmenin acı travması hep karşımıza çıkmaktadır. Sistem bunu örtme adına öteki gündemlerle insanları meşkul edip bunu hep gizlemeye çalışıyor.******

Bir de iran ibretliği vardır! Tabi başta Amerikan borazanları için de siyasal fırsat tı! Nitekim, iranda virüs haberleri ile yükselen rakamlara siyasal damıtıyla tamamlanmaktaydı. Bu arada iran rejimindeki dini bakışın da olumsuz açıklamaları hemen karşıtlık düşmanlığında kondurtuluyordu. Örneğin, Türkiyede dahi hala Cuma namaz kılma birlikteliği tam konuşulmazken, iranda Camiye gitmenin olumsuzluğu oldukça başta fazlalıkla kulanıldı. Tabi unutmayalım: ayni anda Suriyede Türkiye ve İsrail uçakları, iranın sıkışmışlığını kulanıp oradaki iran yanlısı veya İranlı kesimleri de bonbaladılar. Buda siyasal ek hamleydi.

 

Bazıları elbet önemli olguları da söylemek istedi: örneğin, iranın Amerikan baskısıyla anbargolar altında olduğu hatırlatıldı. Bazı ilaç yapımı kimyasal madelerin ülkeye sokulmadığı, bundan da iranın bazı yapması gereken müdahaleleri de yapamadığı vurgulandı. Elbet, sadece iran deyil genel Müslüman dünyasında “Türkiye dahil” aşı yapmama ve urufelerle sağlık probagandası da işin cabasıydı. Anti olma, yetersiz tıpbi madeler ve gericilik siyasal kültürü üstüne Emperyalist baskı da iranı sorgularken, eklenmesi gerekmektedir. Onca dünyayı sarsan sağlık nedeni dahi Emperyalizmin smürgecilik hırsını giderememektedir. İ

İtalya sistemsel Neoliberal sağlık politikası,iran ise Emperyalist anbargo ile gerici İslam rejimli siyasetlerin aynası olarak Koronavirüs sürecinin örnekleri olarak yaşanıp devam edilmektedir. Hem düşünce hem de olanak yanına olayın yeni oluşu da eklenince, tıkanan Emperyalizim ile acı şekilde gericiliğe yönelerek, baskıalrla kurumsalaşarak sürdürülme çabaları bizi bir yere getirmez. Hele de son dönemin çoğu virüs olayının Çİnden başlaması da araştırılması gereken önemli başka konudur.*****

Kısaca; tüm dünya gibi, K. Kıbrısta da Kovim19 virüs korkusuyla ordan oraya savrulurken, gerçekler de piskolojik yalnızlaşma ile örtülmeğe çalışılmaktadır. Bu yazıda sadece ekonomik yönden deprem yaratacak ekonomik gelişmelerin nasıl bilinmeden geçişi veya yaşanırken ki İtalya iran örneklemleriyle sistemin sağlık aynasını karşınıza getirdik. Son not şu: Dünya Bankası ve İMF kuruluşlarının ayırdıkları paraları ve etkilerini kısaca belirtim. Önemli sorgulama: günümüzün tıpkı birçok genel sonucu gibi, yaşanılan Koronavirüs sağlık olayında da oluşan yanlışlarda başta dayatılan İMF veya teşvik yapan Dünya Bankasının direk katgısı vardır. Onlar, ekolojik nedenden tutun sağlığın metalaştırma sektörlüğünü dayatıp borçlarla yaptırdılar. Buda tarihi yüzleşmenin ta kendisidir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
218AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin