yaklaşımlarÖzkan YıkıcıAlgı operasyonları ile gerçeklerde, Kore görüşmeleri ve Nikaragua olayları! – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Algı operasyonları ile gerçeklerde, Kore görüşmeleri ve Nikaragua olayları! – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Önemli her konuya başlarken, yaşanan önemli eksik veya yanlışa parmak basmak da artık geneleğim oldu. Çünkü, hemen bozulan bir ezber veya yanlış algıların karşıtı, gerçeklerin fışkırdığı koşulların yaşandığı gündemleşme gerçekleştirildiği zamandan geçmekteğiz. Çok kolay yanılmamız şöyle gerçekleşiyor: ezberimizde hep “algıdan ve kandırılmadan” söz ederken, hep onun gündemi ile de tutsak olup onları konuştuğumuz artık normal yaşam haline sokuldu. Bellek kaybı veya algı operasyonları ile cedereleşip onların isteği ile düşünce oluşturuluyor. Herkes, bazı istisnalar dışında, resmi medya ile kamuoyu oluşturmada algı operasyonları ile kocaman yalanların kulanıldığı bilinmesine rağmen, yine de bunlara kapılındığı da ortada. Her kesim, ABD eksenli medya habercilikteki yalanları yakalamasına rağmen, tekrardan dönüp ayni yanlışa da düşülüyor. Hem “onlar yalan söylüyor” denilirken, de algı operasyonları ile de ayni eleştirilen yanlışa gelecek hedef veya güncel haber olarak da savunulan tuhaf bir düşünce tipi de oluştu. Öyle oluştu ki, eleştirildiği veya yanlışı bilinenlerin yeniden dönülüp aynen düşülerek savunulduğu da hep tekrarlandı. Aşağda bizde fazla gündem olmasa da Kore görüşmeleri ve Nikaragua olaylarıyla yeniden nasıl ayni yanlışa düşüldüğünün dünyasal belgelerini yazacam….

Herkesi tam da Trumpun saldıracağı an olarak bekletilen K. Kore, birden onun öteki parçası G. Kore başkanıyla yapılan görüşme dünya gündemine ilgi duyanlara düştü. Aslında, Kıbrıslıların hep keskin paradoksu da burada yansıdı. Parçalanan Koredeki gelişmeleri de izlemeleri gerekirken, konuya Hep Amerikan kalıp orda takıldılar. Daha tuhafı, bazılarının sağa düşüp yeni yol alarken, “barış kelimesi de” dilerine büründü!……

Herkesi savaş moduna sorkarken, ağırlıklı Amerikan probaganda algısıyla tutsaklaştırıp, K. Canavarı yaratılırken, birden medya artık kaçınamacağı bir sonucu haber olarak yayıyordu! “iki Kore lideri, sınırda buluşup, önemli bir görüşme yaptı”! Önemli alınan kararlar tarihi günde açıklanacağı da eklendi. Oysa, herkes canavar K. Korenin bonbalanacağı beklentisinde oluyordu. Üstelik, öyle bir Kore anlatılıyordu ki K. Kore yok edilecek ülke olarak dünyanın baş düşmanı algısıyla beyinlere konuldu. G. Korenin esbirisi dahi yapılmıyordu. Bilgi eksikliği ile bellek kaybı üzerinden Emperyalist algı operasyonları gayet güzel yapıldı.

İki Kore lideri görüştü. Önemli adım sayıldı. Eğer, Kore yakın tarihini bilmiyorsanız, Korenin parçalanmasında Emperyalist yapının direk müdahale edip ülkenin bölünmesine neden olunduğu* Buna sırf NATOYA girme adına Türkiyenin de katılıp bunda rolu olduğunu* Parçalanan Kore sınırının dünyanın en yoğun askeri bölge olduğunu* K. Koreye baskılarla militaristleştirildiği yakın tarih sürecini bilmiyorsanız, kolayca aptal yerine konulup yandaş terkisine sokulursunuz. Tabi, bunları bilip de yine Amerikancı oluyorsanız, çıkarcı veya kulanım aptalı yerine geçersiniz.

Ayrıca, Güney Kore Kuzey Kore sınırında hala savaş hali olduğunu, Ateşkes dönemi yaşandığı ve özellikle Amerikanın barış anlaşmasına yaklaşmadığını da bellekten silerseniz, kandırılmanın daha kolay koşulları da oluşturulmduğuna tanık olursunuz! G. Korenin Amerikan ve öteki yandaşların desteği ile oluşturulduğu, ikibinlere dek diktatörlüklerle yönetildiği, demokrasiye geçişin bedelini sokakta ödeyerek geçtiği sürecini de bilmeniz gerekir. Nitekim, bu son bölüm önemlidir! G. Kore Halkı mücadele ile sol yönetimler seçince de Kore sayfası bir başka işlemeğe başladığını ve Amerikan manevralarına ve kriz yaratmalarına karşın da görüşmelerin olduğu da yakın senelerde görüldü. Hat ta, sözde Amerikan onayı ile yapılan bazı yumuşatıcı anlaşmaları dahi, ardından Amerikan Merkez bankası uyarısı ile K. Korenin mal varlıklarına yine de el konmaya ve para hareketlerine engel devam etirildi!

Son görüşme ise algı operasyonunun en çirkin şekliyle yaşandı. ABD Trumpu lider yapıp, Kore pimini de çekip krizle derinleştirme kontroluna dalarken, pek konuşulmayan ve bu makale yerinde zamanında yazılan “G. Kore başkanlığına Solcu Mun” seçilmesi ile ikili bir G. Kore ile ABD siyasal kırılması da yaşanmaya başlandı. ABD G. Koreye silahlar yığıp operasyon saldırılarına doğru kayarken, G. Kore sokakları yeni liderleriyle birlikte, barış gösterileri ve yeni Amerikan füzelerine karşı sokakta gösteriler yapıyordu. Nitekim, onca canavarlaştırılan K. Kore lideri de tüm dünya karalamalarına karşın, hamleleri ile iki kore arasında önce Olimpiyat ortak takımıyla başlayan ve görüşmelere dek uzayan bir diplomasi yolu da izlendi. Özellikle, ne G. Korenin yeni sol lideri, ne yapılan barışçıl yüzbinler kitle gösterileri tarafcıl algı operasyonlu medyalarda yer bulmadı!

Başka bir utanç da şöyle yaşandı: Batı medya ve politikacılarınca yayılan K. Kore katliyam vahşetleri nedense görüşmelerde öldürtülen kişilerin K. Kore heyetlerinde olması gerçeğine karşın, en azından “atlatılma özrü” dahi yapılmadı.

Sonuç; iki Kore lideri sınırda hem de öyle sürekli olmayan şekilde, bir görüşme yaptılar. Tam da herkesin Vurulma sırasını bekletilen anda. Burada çok önemli bir ikilem vardır: Tam da K.Kore üzerinden yoğun algı operasyonları ile pim çekilecek süreç yaşatılırken, iki liderin yumuşatıcı ardı ardına gelen hamlelerine, dünyanın karşılığı önemlidir. Önemli başka nokta da bizimkiler gibi değil de sol liderlerin G. Korede kazandığı anda en vahşi ilan edilen karşıtla nasıl yakınlaşma adımlarını atıkları da Köre yaşananları özellikle ve özellikle başta Kıbrıs ve Türkiyeli solculara anlarlarsa derstir.Yeter ki ahali de oyuna gelip algı esiri değil de gerçeklerle sokağa çıksın!

Bakalım, adım adım ve gerçekten Kıbrısta dahi onca görüşmeyle gerçekleştirilemeyen ortak takımla Olimpiyat katılımlı nükler işkal gölgesinde yapılmasının devamı gelecekmi? Gerçek olan, onca anlatılan K. Kore canavarlaştırma algıları ve gölgede brakılıp esirleştirme istenilen G. Kore liderleri, gerçekten önemli adım attılar. Devamı oldukça zor. Ama, onlar daha şimdiden bazı önemli zorları aştılar. Bizler, olanları bilerek, algısal yalanlara teslim olmadan, en azından bu Kore gelişmeleri doğru kavrayıp, kendimize de derslerle kavramamız gerekir. İlk adım da doğruları yazarak, algı operasyonlarına esir olmamamız şart.*******

Gelelim Nikaraguaya: Hemen belirtelim: Nikaragua Kuzey Kıbrıs için, yakın tarihi önemi de vardır. Dünyada yapılan bir devriminin mitink ile kutlanılan yerlerden birisiyiz! Bunu unutmayalım. 79 Yazında, Enternasyonal dayanışma yaşanmışlıkla Lefkoşa sokakları devrimci senpatizanlarla bu olay Kıbrısın da gündemine sokuldu. Tam da Kıbrıslı tartışmaları da yaptırdı. İşte bu Nikaragua yine son günlerde dünyada yeniden algı operasyonlu batı oyunu ile sahnede. Batı medya yayınlarında ve bunu aktaranlar hemen “Nikaragua halkı sokağa çıkıp yönetimi protesto yaptı” diye geçildi….Protesto nedeni değil de batı diliyle “devrilmesi gereken diktatör algısıyla” konu işlendi. Amerikanın Latin Amerika operasyonlarından birisi sokakta yansıyordu. Tıpkı hondoras darbesi, Brezilya parlementer darbe, Venezueladaki provakasyonlar, Paraguaydaki parlementer darbeler gibi, Nikaraguda da bir sivil renkli darbe girişimi yapılıyordu. Latin Amerikan son yıllardaki sola karşı ABD politikasını yakından bilmeyenler bunu anlayamazlar.

Nikaragua yönetimi daha önceden bozulan sağlık politikasını önleme ve halka ulaştırma adına reforum yapmak istedi. Özellikle özelleştirme ile darmadağın yapılan sağlık yapısını yeniden kamusal güçlendirme adına zenginlerden daha fazla vergi alarak, halka sağlık olarak dönüştürme yasasını sundu. Birden sokaklar doldu. Eski Kontralar tetikcilik adına harekete geçtiler. Bir gazeteciği vurup probaganda ile Nikaragua yönetimine parsselediler! Ortega, yasayı geri çekip, görüşme çabasına girdi.

İlginç olan, sokağa döktürülen kesimler bildik yerlere değil de ünüversitelere veya hastanelere saldırdılar. Buda politik hedefin kendi yansıyan yüzü olarak yerini aldı. Fakat: batı basını hep şunu haykırıyordu: “Halk yönetime ayaklandı* diktatörlük baskı uyguluyor” algısını gayet süsleyerek sundu. Şimdilik, öteki Latin Amerika ülkelerine Nikaragua benzemedi. Fakat, ABD belli ki bu coğrafyada öteki sol yönetimlerine yaptıklarını burada da devam etirecektir.

Size, iki ülke gündemi ve sunulan haber şekli ile yaşanan bazı gerçekleri yan yana koyup yazmaya çalıştım. Bilmem, görevimi tam yapıp kendimi anltabildim mi?

 

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
216AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin