Yeni Kıbrıs Partisi, “gösteri yapma özgürlüğünün ihlal edildiği” iddiasıyla Polis Genel Müdürlüğü aleyhine açtığı davanın sonucunu değerlendirmek için Lefkoşa Mahkeme binası önünde basın açıklaması yaptı. YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı okuduğu basın bildirisinde Lefkoşa Kaza Mahkemesinin “gösteri yapma özgürlüklerinin kısıtlandığı” yönünde karar ürettiğini söyledi. Kanatlı, “Kıbrıs’ın kuzeyinde gösteri ve toplantı yapma özgürlüğünün polis tarafından keyfi olarak engellenmesi maalesef siyasal yaşamımızın bir parçası oldu” dedi ve “Polisin yaptığı hak ihlallerine karşı hem yerel mahkemelerde, hem de AİHM’de avukatımız Öncel Polili nezdinde davalar açmaktayız” diye de ekledi… Kanatlı’nın ardından Ledra Hukuk Ofisi adına Avukat Gökçe Güçveren davanın detaylarıyla ilgili bilgi verdi.

Basın toplantısında okunan açıklama şöyle:

Kıbrıs’ın kuzeyinde gösteri ve toplantı yapma özgürlüğünün polis tarafından keyfi olarak engellenmesi maalesef siyasal yaşamımızın bir parçası oldu. Polis yalnızca gösteri ve toplantı yapma özgürlüğünü değil, son dönemde “yasaklı kitap” bulundurma ya da kitap ile yasadışı propaganda yapma iddiası ile tutuklamalar gerçekleştirerek düşünce ve ifade etme özgürlüklerini de ihlal etmektedir.

Elbette polisin insan hakları ihlalleri bunlarla kısıtlı değildir. Gözaltında işkence ve kötü muamelenin yaygın olması bugünkü gazetelere yansıyan haberler dahil birçok kez gündeme geldi, bu konuda meclis araştırma komitesi de oluşturuldu ancak hiçbiri etkin bir sonucu ortaya çıkaramadı.

Tüm bu ihlallerine karşı YKP, insan hak ve özgürlüklerini savunmak için mücadeleyi her zeminde sürdürmekte kararlıdır. Polisin yaptığı hak ihlallerine karşı hem yerel mahkemelerde, hem de AİHM’de avukatımız Öncel Polili nezdinde davalar açmaktayız.

17 Kasım 2012 tarihinde, Türkiye’deki bazı cezaevlerinde bulunan siyasi tutuklulara yönelik tecridin kaldırılması ve Kürtçenin kamusal alanda kullanılması adına yapılan açlık grevleri ile dayanışma için YKP Mağusa ilçe binasında bir eylem gerçekleşmiş, eylem polisin baskısı ile yarıda kesilmiş, sonrasında ise Fasıl 154 Ceza Yasasının 20. ve Fasıl 50 Reklamların Teşhiri Yasasının 2, 14(1) maddelerine aykırı izinsiz pankart açmak iddiası ile dönemin YKP Yürütme Kurulu ve Parti Meclisi üyelerine dava açılmıştı. Mağusa Kaza Ceza Mahkemesi 25 Aralık 2013 tarihinde reklamcılık yasası ile pankart açmanın ilişkilendirilemeyeceği için sanıklar aleyhine getirilen davayı red ve iptal etmişti.

Bu sürecin sonunda avukatımız Öncel Polili aracılığı ile polis genel müdürlüğü ve başsavcılık aleyhine “haksız kovuşturmaya maruz kalma” ve “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 11. Maddesi ve 29/2004 sayılı yasa ile Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 21. Maddesinde düzenlenen gösteri ve/veya toplantı yapma özgürlüğünün ve/veya Anayasa’nın 24., Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin 19. maddesinin ihlal edildiği” iddiası ile dava dosyalamıştık.

Dava geçen hafta sonuçlandı ve Lefkoşa Kaza Mahkemesi gösteri yapma özgürlüğümüzün kısıtlandığı yönünde karar üretti.

YKP için, insan hakları ve özgürlükleri önemlidir ve bu mücadelesini sürdürmekte kararlıdır.

YKP, düşünce, ifade etme, gösteri ve toplantı yapma özgürlüğü konusunda son dönemde artan keyfi uygulamaların ortadan kaldırılması için tüm örgütlere ortak mücadele çağrısı yapar…

YKP, işkence ve kötü muameleye karşı, Ceza Yasasında değişiklik yapılarak bunun suç kabül edilmesi, bu iddiaların araştırılması için etkin, bağımsız kurumların oluşturulması ve bu konudaki uluslararası sözleşmelerin eksiksiz şekilde bu coğrafyada uygulanması için tüm kesimlere mücadele çağırısı yapan…

Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni 10 Aralık 1948 tarihinde kabül etmişti, YKP, ‘insan, haklarıyla insandır’ diyerek Bildirgenin kabül edilişinin 70. yılında 2018’de daha az insan hakları ihlalinin yaşanacağı bir yıl olmasını diler, yalnız dilemekle kalmaz, sokakta, meydanda, salonda, mahkemede tüm zeminlerde, mümkün olduğunca tüm kesimlerle beraber mücadele edeceğinin altını çizeriz…