yaklaşımlarÖzkan YıkıcıDünyamıza buyurmaz mısınız? – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Dünyamıza buyurmaz mısınız? – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Son yaşanan ve hızla gelişen olayların, krizlerle örülü olması ve medya örülmelerle adeta yıldırım hızıyla yaşanması, hepimize önemli mesajlar vermesi gerekir. En önemli gerçek, medya gücü, görsel kültür etkisi ve haberin operasyon algısıyla, kamuoyu oluşturma tutumunun yeniden gerçekleşmesidir. İnsanlığın en acı duruşu da şu: Afganistan, ırak ve Libya gibi çok acıtan, yanıltılan ve sonuçları hala kağoslarla süren sorunsal yaşanmışlıklara karşın, hala gereken sorgulamaları yapamayacak durumda oluşudur. Kocaman yalanları, probaganda güç siyaseti ve görsel şovlarla defalarca insanlık yanıltırıldı. Ancak, bunların sonucunu yine insanlık çekiyor. Üstelik, böylesi kirli oyunların yeni aktörlerinin de bedelinde yine mahsun insanlar olmaktkadır. Neyazık ki bu hafta içinde, kocaman yakın tarih yeniden kısa zaman içinde yaşatıldı. İnanılmaz yalanların haberleşmesi, gelişen hızlı siyasal kararlar ve bedeli hep halk kesiminin ödeyerek, kanla sulanmasını yaşadık. Daha paradoksalı işe şu: Suriyede yeniden cihatcıların toparlanması adına batının aBD ve yandaşları yeni hamnlelerini görsel medya probaganda gücüyle yaparken, isveçte de Suriyede ayakta tutulmakla uğraşılan cihatcıların uzantılı hamlesinin bedelini de oradaki halka ödetiliyordu. Rusyadaki metro, Suriyedeki kimyasalar, ABD direk füze saldırısı ve isveçteki kamyonla imtihar eyleminde günümüz sisistemsel gerçekliğin ta kendisi vardır.

Bir önceki makalemde Rusya Suriye ekseninden gelişen olayları taployla yorumlar dışında kısaca yazdım. Dikatli okuyanlar hemen ardından daha soruşturma dahi yapılmadan, gereken uyarılar dinlenmeden ve en önemlisi, B.M. konuyla ilgili karar almadan, hemen ABD yeni başkanı Trump hemen kendi açıklamasıyla, Suriye üzerine atmış düzeyinde füze yoladı. Medya zincirine tüm batı liderleri eklendi. Sanki her şey tamamdı. Ama İsveç gibi yerde Suriye üzerine bonbalar yolanıp, cihatcılar ayakta tutulup, yeni paylaşımda pay almaları için uğraşılırken, o cihatcıların uzantıları isveçte kamyon sürüp, savaşla alakası olmayan insanları katlediyorlardı! “Tıpkı, Fransa, Belçika, Birleşik krlaıkn gibi”! Kimse bu resmin tümünü görmek istemedi. Buna ek olarak, yeni fırsatmı çıkıp Diçle operasyonuna hazırım diyen Erdoğan ve paralarını dökmekle hazırlanan Sudiler de ayni koroya katıldı…..

Dahası da var: hesapta ABD demokratik başkanlıkla yönetiliyor! Yasalarına göre başkan bu tip saldırılar için enazından Senatodan onay alması gerekiyordu! Yine, ikidebir söylenen uluslar arası hukuk ilkeleri de mevcut; bunlara göre de Güvenlik KOnseği kararıyla birlikte böylesi genel müdahale yapılabilinir. Veya; ilgili devletin yardım isteyerek meşrulukla müdahale sağlanır. Bunalrın hiçbiri olmadı! Ama ABD Kıbrıs yakınındaki kocaman ABD gemisi, Suriye üzerine füzeler yağdırtı!

Başka eşelenecek koşullar da vardır: Örnekmi; Trump kısa zaman önce, Suriyede Rusya ile birlikte müdahale ederek, IŞİD temelinde baş düşmanın terörizim olduğunu açıkladı. Esatın birincil düşman olmadığını söyledi. aBD devleti içinde çalkantılar aldı başını gidiyordu. Rusya ile görüşen bazı atanacak kişilerin de atanmaması için başta CİA ve Medya ne gerekiyorsa yaptı! Başka anımsanması gereken ve geçen yazımda da hatırlatığım gerçekler de vardı: Suriye ile ilgili nezaman genel Cenevre toplantısı yapılacak sa, öncesinde baskı aracı olarak hep Kimyasallar ortaya çıkıyordu.Dahası; Kimyasallar la Suriye üzerine müdahaller konuşuluyordu. Nitekim; Obama tam da direk müdahale edecekken, bu kimyasaların Suriyeli Esat değil de IŞİD tarafından Doğu Gutada kulanıldığı anlaşıldı. Oraya araştırmak için giden B.M. temsilcilerine de İslamcı cihatcılar ateş açtı!

Bu anımsatmalar la şimdi olanlar, belli ki bazı acil kararların aldığı ve konunun peşpeşe gelmesinin de tesadüf olmadığı kuşkularını epey artırmaktadır. Ancak, sağolsun başta batı ve bizim medya, konuyu aynen sistemin istediği algılarla probagandalaştırıp hizmete sundular. Madem medya ayağına geldik, şu eleştirileri tam yerine koyalım! Özellikle bizim ve benzer medyalar, korkunç resimlerin yayınlanmasını hep eleştirdiler! Bunları medya etiği olarak da kurguladılar. Nitekim, başta ABd ve düne dek “özgürlükcü” dedikleri kesimlerin yaptıkalrı insanlık dışı vahşetlerini, hep böylesi otosansürle etikleştirip örtüler! Oysa şimdi daha kimin yaptığı belli değilken, Suriyedeki kimyasal olayını çocuk acı resimlerle haberleştirip probagandalaştırdılar. Kendi dedikleri etiği kendileri çiğnediler. Başka açıdan, kimin yaptığı net değilken, enazından çeşitli görüşlerle birlikte olasılıkları belirtmeleri ile gazetecilik meslekli sorgulamaları gerekirken, sanki hazırlanan senaryonun tmtamamlayıcı figürleri gibi rolerini oynadılar….

Oysa, daha geçenlerde hem de ingilterenin Gardiyın gazetesi, aBD uçaklarının bonbalayarak Rakka ve Musulda katledilen yüzlerce çocuğun dosyasını yayınladı. Yemende Sudi uçaklarının vurduğu hastaneden, çocuk kreşlerine dek ölen çocuk haberleri de vardı. Bunların adını dahi koymadılar. Hele bugünkü gibi de çocuk resimlerle duygusal olgularla kamuoyu da yaratmadılar. Gardiyan gazetesi basını ve dünya kamuoyunu zamanında eleştirirken, sanki kısa zaman sonra, probaganda operasyon için Suriyede bukez kuşkularla dolu olayı birini yıkıp katliyamla destek vermenin de olacağına dikat çekmek istiyor gibiydi!

Son ABd hanlesi ile başta kuşkucu nice sömürgeci efendi rahatladı. İsrail dişlerini irana göstermeğe hazır. aBd ayni tehtitle K. Kore için de ayni metodu kulanma olasılığını da seslendiriyor. Belli oldu ki bu tesadüf yerine, Trump ile devlet içi bazı askeri saldırgan kesimlerin uzlaştığını işarat ediyor. Bunun Rusya ayağının ne olacağı, soru işaretli. Soru işaretli olmayan, Türkiyenin Suriye parçalanmasında eyer istenildiği halde işdahla hazır olduğunu da açıklar duruşudur. Hele de Suriyede işkal edilen yerin defaktosunu değiştirerek güvenlik adıyla Türkmenleri yerleştirip, yeni Kuzey Kıbrıs deneme tahtası da işin şakası olmadığını da gösermektedir.

Girişte de yazdık: afkanistan, ırak, Lipya ve şimdi de Suriye! Irak işkal edildi* Afkanistan da aynen öyle oldu. Lipya da dilendiği gibi Kadafisizleştirildi. Peki ne oldu? Kimleri yaratılar! Seksenlerde ortak oldukları ve Doksanlarda afkanistan stratejisi ile düşmanlaştırdıkları Elkayde* ırak işkalinin işkenceleri ve eski “yoldaşları” üzerinden IŞİD filizlendi. Suriye hamlesi ile iktidarı almaları için desteklenen IŞİD gerçeği! Daha sayacak minyatür örgütler de mevcut: Elnusra, Şaamfetihciler, OSO ve niceleri… BOP projesi ile Suriye ırak ekseninde Sunistan yöresinin adayları da bunlardı. Finansörler ve bölgenin özgürlük merkezleri Katar ve Sudi Arabistan….

Batı Avrupa ve ABD halkları başta karşı çıkışlar yaptılar. Kurumsalaşan evrensel işkal ve işkencelere enazından protestolar yaptılar. Ama şimdi bunlardan eser yok! Fakat, Fransa, Belçika, Almanya ve isterseniz Türkiye, Pakistanı da merkezi model yerler olarak koyun. Buralarda da saldırılar oluyor. Bazen imtiharcılar, bazen bonba koyarak ve bazen de son dönemin kamyonlarla insan ezmeler oluyor. Peki bunun altından kimler çıkıyor? Ortadoğu için beslenen teröristler. Bakın tekrar belirtecem: ABD destek için ve yok olacakları beliyken, yağdırdığı füzelerle moral verip ateşlendirdiği Elnusra ve IŞİD tipi yapılar, ayni zaman içinde isveçte normal yurtaşa kamyonla ölüm saçan gerçeklik yüzleşmesini yazıyorlardı. Peki ilgili halklar, biryandan sokakta korktuklarını, öteki yandan o endişelndikleri kesimi desteklemek için yalan uydurup vuran yönetimlerini neden hala destekliyor. İsveç kamyonu ve ABD füzesinin hedefi! İkisini yan yana koyarsanız, ne çıkar?

Önceki yazımda dikatle okursanız, Rusya saldırısı, Kimyasal probaganda duyurunsun ayni güne geldiğini, ardından Cenevre toplantısı ile birlikte bildik Kimyasal tekrarın oluşunun akışını ve çeşitli ahberlerle derledim. Sorasında da hiçbir kuralını uygulamadan ABD füze saldırısı. Hemen bazı ABD Neoklonk yazarı köşelerinde Rusyanın irandan kopup aBD ile birlikte dvrranmasını istediler. Bunlar çok mesaj verir. Ama ırakta aldanan, Lipyada kandırılan, Afkanistanda uyutulan nice kesim, Suriyede de uyuşturucu afyon uykusuyla konuşmakla meşkul oldular. Belli ki Trump kendine karşı olanlarla Suriye füzelerinde uzlaştı. Hani Güvenlik KOnseği, nerde kaldı demokratik işleğiş, peki insan hakları ve soruşturma nedenleri hangi raflarda toza boğuldu? Birkaç yalan da şöyle yutuldu: Kimyasal silah olayında çocuk resimler yanında şu bilgiler de vardı: “Keskin, pis bir koku vardı”! Oysa, açıklanan bilgilerde Serin gazı denildi. Biraz bilgisi olan Serin gazının pis kokusu olmadığı aklına gelir. Hele biraz geçmişe de uzanınca, Adanadaki durum akla gelir!

Bir de klor gazı denildi. Ama belli ki ilgili konuda ezber tam yerine oturmadı. Ayrıca, B.M. denetiminde Suriyedeki Kimyasal silahlar imha edildiydi. Ama Cihatcıların elindekilere dokunulmadı ve kulandıkları da bizat B.M. temsilcileri tarafından ortaya çıkarıldı. Paradoks olan, Suriye için suçlama amaçlı yapılan bu tip sorgularda, konu Cihatcılara ulaşınca suçlama dahi yapılmama gerilemesi de yaşandı.

Toparlaycak olursak; Suriye kartları yeniden karıştırılıyor. Batı adeta ortaklaşıp Trumpu adeta yeni askeri maceralara doğru yönlendiriyor. Asıl hesap Suriye ekseinde iran kırılması yaparak, Rusyaı etkisiz kılıp, yarım kalan BOP projesini irana doğru mezjepsel eksende açmak istenmektedir. Şimdiden Türkiye ve Basra Körfezi şeryatcıalr hazır. Suriyede önceden yazdığım bilgi de yeni cihatcı itifak kurma hamleleri başladı. IŞİD yerine elnusra ile kaçan öteki cihatcıları yeniden toparlama amacı vardır. Tabi bu planlar kaçınılmaz olarak başta Batı Avrupada da kültürler çatışmasının da yansıması olacaktır. Faşist dalga daha da yükselecek. Burada hep önemli eksiklik barış isteyenler ve sosyalist değişim seçeneğinin çok cılız olmasıdır. Bunlar hep haykıra haykıra yeniden sırıtma durumunda kalıyor.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
234AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin