• Geceye Türkiye’den konuşmacı olarak Devrimci Yol lideri Oğuzhan Müftüoğlu katılacak
  • Etkinlik, 30 mart Çarşamba akşamı saat 19.00’ta KTAMS’ta gerçekleştirilecek
  • Anma etkinliğinde konuşmacı olarak Müftüoğlu’na 68 veya 78 kuşağından Türkiye’de üniversite eğitimi görürken öğrenci ve devrimci hareket içinde yer alan Bektaş Göze ve Hamit Aygün eşlik edecek

“Tam bağımsız Türkiye”, “Kahrolsun Emperyalizm”, “Kahrolsun Faşizm Bütün Halklar Kardeştir” şiarlarıyla örgütlenen Türkiye Devrimci hareketini boğmak, yok etmek amacıyla gerçekleştirilen “Kızıldere Katliamı”nın 44. Yıldönümü nedeniyle anma gecesi düzenlenecek.

Türkiye devrimci tarihinde önemli bir dönüm noktası olan Kızıldere Katliamı nedeniyle düzenlenecek etkinliğe 68 kuşağından itibaren Devrimci Hareketi içerisinde yer alan ve 12 Eylül 1980 Faşist Askeri Darbesi öncesi Türkiye’nin en yaygın devrimci hareketi olan Devrimci Yol (Dev-Yol) Lideri Oğuzhan Müftüoğlu katılacak.

kizildere2016 wTürkiye’de eğitim görerek 68 ve 78 kuşağı devrimci hareketleri içinde yer alanlar tarafında düzenlenen etkinlik, 3 Mart Çarşamba günü saat 19.00’da Kıbrıs Türk Amme Memurları (KTAMS)’da gerçekleştirilecek.

Devrimci direniş; kararlılık; devrime adanmışlığın adı olarak kabul edilen Kızıldere Katliamı nedeniyle düzenlenecek etkinlikte konuşmacı Oğuzhan Müftüoğlu’na Türkiye’de eğitim görürken öğrenci de devrimci hareket içinde yer alan Bektaş Göze ve Hamit Aygün eşlik edecek.

Anma etkinliğine katılmak amacıyla Kıbrıs’a gelecek olan Müftüoğlu, Ada’da kaldığı süre içinde çeşitli radyo televizyon programlarına katılacak, bazı ziyaretlerde bulunacak.

68 ve 78 Kuşağı Devrimciler adına Tertip Komitesi üyesi Bektaş Göze, Hamit Aygün, Kemal Aktunç ve Rasıh Keskiner yaptıkları ortak değerlendirmede, bu etkinliklerin amacının geçmiş olaylar üzerinden günümüzü değerlendirme, dün ile bugün arasında bağ kurarak geleceğin daha iyi anlaşılması sağlamaya yönelik bir çaba olduğunu söylediler. Tertip Komitesi, etkinliğe tüm halkımızı da davet ettiklerini belirttiler.

 

Ne olmuştu

Bundan 44 yıl önce 30 Mart 1972’de 12 Mart Muhtırası sonrasında kitabına uydurularak idama mahkum edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ile Hüseyin İnan’ın idamlarını engellemek amacıyla harekete geçen Mahir Çayan önderliğindeki 10 Türkiyeli devrimci Niksar ilçesinin Kızıldere köyünde yakalama gereği duymadan katledilmişlerdi.

Türk Ordusu tarafından gerçekleştirilen katliamda, halen Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) HDP milletvekili olarak görev yapan dönemin Devrimci Gençlik Derneği (Dev-Genç) Başkanı Ertuğrul Kürkçü dışında Türkiye Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (THKP/C) ile Türkiye Halk Kuruluş Ordusu (THKO)’lu 10 devrimci katledilmişti.

Yakalama gereği duyulmadan ve devrimciler tarafından Denizlerin idamını engellemek amacıyla Türkiye’deki Kuzey Atlantik Savunma Paktı (NATO) Üssünde kaçırılan Amerikalı askeri personelin kurtarılmaları bir an bile düşünülmeden girişilen askeri saldırıyla Türkiye’de devrimce hareket ezilmek yok edilmek istenmişti.

Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Sinan Kazım Özdoğan, Ertan Sarıhan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz, Ahmet Atasoy, Ömer Ayna, Hüda Arıkan isimli 10 devrimciyi yok eden Askeri Cunta Kızıldere’deki katliamdan sonra 6 Mayıs 1972’de Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan’ın idam etmişti.

Öldürülerek yok edilmeye çalışılan Türkiye devrimci hareketi ve özel olarak THKP/C devamcısı olan pek çok örgüt, özellikle 1976-77 itibarıyla daha güçlü bir devrimci dalgayı oluşturmuştu. Devrimci Yol, THKP/C mirasına sahip çıkarak ve onu aşarak Türkiye genelinde şimdiye kadar hiçbir devrimci örgütün ulaşamadığı yaygınlıkta örgütlenmeye ve güce sahip olmuştu.

Devrimci Yol’un büyük ve yaygın örgütlülüğü Darbe Lideri Kenan Evren’in bir konuşmasındaki “Ya biz gelecektik Ya da o yıldızlı yumruklular” tümcesinde de ifadesini buluyordu.

Kızıldere Katliamı ve Deniz’lerin idamlarıyla 1961 Anayasası’yla başlayan Türkiye’deki görece demokrat ve hukuk devletine dönüşme süreci fiilen sona germişti. Başlayan yarı açık faşist baskı süreci daha sonraki yıllarda Türkiye’yi emperyalizmin taleplerinin daha rahat gerçekleştireceği düzene taşıyan 12 Eylül 1980 Faşist Darbesine kadar gelmişti.

 

Bitmeyen Devrimci Yolculuk

“…Bizim özel hayatımız yok denecek kadar kısıtlıydı. Olayların yoğunluğu, toplantılar, görüşmeler, yayın çalışmaları arasında kendimize ayıracak zaman da pek kalmazdı.” “Bitmeyen Yolculuk – Oğuzhan Müftüoğlu” isimli kitap, hem Müftüoğlu’nun hem de Türkiye’nin devrimci yolculuğunun tarihini farklı bir gözden anlatıyor.