yaklaşımlarAlpay DurduranUstalar toplandı AB ve ABD’yi kandırma uğraşı başladı – Alpay Durduran
yazarın tüm yazıları:

Ustalar toplandı AB ve ABD’yi kandırma uğraşı başladı – Alpay Durduran

Yeniçağ podcastını dinleyin

durduran2Ortada gene bir belge var. Ne olduğunu bilenlerin anladıkları ise bir birinden farklı… Yalnız Türk ve Rumlar farklı düşünüyor değil onların aralarında da farklı anlaşılıyor.

Öyle ise bu belge neyi halletti?

KKTC’yi Tanıtma ve Yaşatma Derneği, Eroğlu’nun arkasında olduğunu bir bildiriyle duyurdu. Eroğlu da hiçbir geri adım atmadığını ilan etti. Dışişleri bakanı Kassulides de bu bir antlaşma değil dedi. Anastasiades de DİKO ile yaptığı koalisyon sözleşmesinin bir harfine bile aykırı bir şeye imza atmadığını vurguladı. Dahası da var. Her iki kesimde de bu ortak belge koşunda çelişen düşünceler ayan beyan ortaya konuldu.

Ancak gelişmeler de var ki tarafların yetkilileri iyi görünmek için önlemlere hız verdiler. Türk tarafında Kudret Özersay’ın görüşmecilik görevine gelmesi bunlardan birisi, Rum tarafındaki görüşmeci ise uzlaşmaya yakın esnek birisi diye tanındığı için görevinde kaldı ki bu da ikincisi… Dahası da var. Amma tersi de var.

DP açıkça paralel görüşmecilik olmaz ha dedi. Yani Özersay’ı görüşmeci yapıp Eroğlu’nu kenara atacak girişimlere karşı çıktı. Çünkü ona göre dış işleri bakanını devreye koyup Eroğlu’nun kenara atılması olasılığı var ama DP Eroğlu’na güvenmektedir ve onu garanti olarak görür ve devlet kurumumuzun iki kurucu devlet ten biri olarak devam etmesini ona emanet ettiğini ilan etmektedir.

DİKO hükümetten çekilmeyi düşünecek kadar karşı olduğunu açıkladı. EDEK tam karşı çıktı. AKEL destekledi ama Talat’la yaptığı anlaşmaların bundan daha iyi olduğunu ve Anastasiyades’in sadece kriz yaratmada usta olduğunu ve belirsizliklerle yeni sorunlara çanak tutuğunu söyledi; yani ya başarılı olursun ya da seni bundan sorumlu tutarım dedi. Bunun Anastasiyades’e ya başarılı ol başarıyı paylaşalım ya da başarısız ol faturasını sana çıkarayım dedi.

Bu durumda Davutoğlu’nun öyle veya böyle çözüm istiyoruz demecini de düşünürsek arkasında bu oyunu oynayalım ve sonunda uzlaşmaya gidilmezse yaşasın KKTC diye anlasak haksız olmayız.

Gelin de bundan olumlu bir adım çıkarın

Olumlu olan tek şey dış dünyanın suçlama oyununu ustalıkla elli yıldır sürdürenlere yeni bir ortak bildiriyi daha onaylama başarısıdır. Bu etkinliğini sürdürürse ne olacak iş gibi görünmese de bakarsınız bir antlaşma daha ortaya çıkar. Yoksa aktörlere bir antlaşma çalışması emanet edilecek gibi değil.

Bundan sonra oturup uzlaşmazlık noktalarını ele alıp kapsamlı bir çözüm çıkaracaklarmış! Kapsamlı ya son güne kadar belirsizlik, sonra da hiç anlaşma yok demek olacak ya da bu arada güven yaratıcı önlemler paralel olarak ele alınıp Maraş işi kıvırılırsa elimizde kalacak demektir. Anlaştıklarımızın uygulanabileceklerini uygulayalım diye çerçevelerle adım adım çözüm bile kararlaştırılamadı.

Havaya bakarsak Annan planı öncesi aynen görünüyor. Suçlama oyununu ustaca yürütüp de bir tarafı suçlu ilan edebilecek bir taraf sivrilirse görüşme bırakılıp referandum diye bağırmaya başlayacak ama bu kez istemediği bir antlaşmayı referanduma sunacak bir olmayacak. Referandumsuz görüşmeler kopacak.

Türkiye suçlanmayacağı bir zamanda görüşmelerin kesilmesinden bayram eder. Rum tarafı ise ölesiye korkar. Yalnız onlar sünnetçi korkusunu bilmezler. Bir lokumu ağzına bir sokup oldu da bitti maşallah deyip bırakıp giderler. Çocuk korkar ama ağrısını da kaldırır, iyileşmesini de bekler. Biz de antlaşma isteklerimizi haykırmaya devam ederiz. KKTC’yi tanıtma hikâyesini yutturacak biri de ortaya çıkmaz.

Karamsarlık bizi sardı mı? Sanmam. Çünkü Haziran’a kadar çözüm öngören aklı başında bir devlet telaşla önlem almaya çalışmasın olur mu? Batık bir maliye ve ihraç edilmesi yolu kapalı bir ekonomik düzen ne zaman hazır hale getirilecek? Denizleri bile keyfine göre paylaştıran Türkiye KKTC <ile yaptığı antlaşmaları Kıbrıs’ın da kabul etmesini mi bekleyecek? Yalnız 2001’den sonraki borcu ele alsak onu Kıbrıs’a mı yükleyecek? Yoksa Türklerin bunu ödemesini mi bekleyecek?

Daha nesine bakalım? Kıbrıs’ın tümünü büyük değişikliklere sokacak bir antlaşma için Türkiye bir şey yapmasa bile bizimkiler hemen bir komite kurup ne yapmamız gerek ki hazır olalım diye harekete geçmesin olur mu? Eroğlu’na bakarsan Anavatanı arkasında olacak ya tamamdır ve zaten bir yerde kopacak ve çözüm olacak değil lakin güya çözüm isteyenler vardır; yetkili mevkilerde…

Tiyatro halimiz diyeceğim de tiyatroya hakaret olacak.

Şimdi bunları yazıp da enseyi karartalım demiyorum. Çözüm bulunsun da bir çaresine bakarız diyorum. Çözüm olsun da sonra düşünelim demiyorum. Bu meskenete işaret edip bu andan sonra önlem alınmasını diliyorum. CTP’nin elektrikler kesilince Rumların da ne fena olduklarını gördüm dediği gibi hayal kırıklıkları yaşamayalım diyorum.

Hiç değilse bu aymazlığa son verip inceleme başlatalım.

TL döviz olacak ve EURO’ya hesapların ve fiyatların değişmesi gerekecek. Medine dilencisi gibi el açmaya başlamadan bazı sorunlarımızı olsun biz düşünmüş olalım.

Her neyse taraflar suçlama oyununa hazırlanırken dinleyecek bir varsa az bir laf da benden gelmiş olsun!

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
218AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin