.Yeniçağyeniçağ güncelLefkoşa’da tartışmalı reklam panoları sözleşmesi geçersiz ilan edildi
yazarın tüm yazıları:

Lefkoşa’da tartışmalı reklam panoları sözleşmesi geçersiz ilan edildi

Yeniçağ podcastını dinleyin

remonRemon Reklam Hizmetleri LTD ile Lefkoşa Belediyesi ile Cemal Bulutoğulları döneminde yapılan sözleşme, dün toplanan Lefkoşa Belediye Meclisi tarafından “geçersiz” olarak kabul edildi. Lefkoşa Belediye Meclisi’nin kararına göre, Lefkoşa Belediye Meclisi bünyesinde oluşturulacak olan bir komite, konu ile ilgili olarak, Remon Reklam Hizmetleri LTD. ve Reklamcılar Birliği ile görüşüp 30 Ocak 2014 tarihinde konu ile ilgili nihai kararı verecek. Lefkoşa Belediye Meclisi’nde temsil edilen siyasi partilerden 1’er üye bulunacak komiteye başkanlığı ise Lefkoşa Belediye Başkanı Kadri Fellahoğlu edecek.

 

Başsavcılık raporu

Hatırlanacağı üzere 2013’ün sonlarına doğru, Başsavcılık, Remon ile ilgili yapılan sözleşmenin ‘Hukuka uygun olarak yapılan bir sözleşme olmadığı ve alınan kararın yasal bir zemini olmadan alındığı’ kanaatini belirtmişti.

Başsavcılığın 28 Kasım 2013 tarihli raporunda;

“Alınan karara bakıldığında Belediyenin Kira İhale Komisyonu’nun Kent Mobilyaları Yapımı ve İşletmesi İhalesi hakkında, ihaleyi sonlandıracak bir karar almadığı ve ihaleye katılan şirkete vermediği görülmektedir” ifadeleri yer almıştı.

Başsavcı Yardımcısı Muavini Behiç Öztürk imzalı, Başsavcılık Görüşü’nde yer alan ifadeler şöyleydi:

“Onaylanan husus Kent Mobilyaları Yapımı ve İşletmesi İhalesi’nin, Kira İhale Komisyonu’nun Remon Reklam Hizmetleri LTD. tarafından ihale için verilen teklifin ilgili şubeye ve Belediye Meclisi’ne havale edilmesi hususu olup mezkur ihaleye verilen teklif nedeniyle ihalenin neticelendirildiği ve Remon Reklam Hizmetleri LTD. şirketine verildiği hususu değildir. Bu nedenle gerek Kira İhale Komisyonu’nun, gerekse, Belediye Meclisi’nin açılan ihaleyi sonuçlandırdığı ve Remon Reklam Hizmetleri LTD. şirketine verildiği şeklinde herhangi bir karar yoktur ve ihale neticelendirilmemiştir.”

Lefkoşa Türk Belediyesi’nin İhale Tüzüğü’ne de atıfta bulunulan Başsavcılık Görüşü’nde, Tüzükte, “Büyük boyutlu ihalelerde ihale, İhale Komisyonu’nun önerisi ve Belediye Meclisi’nin kararı ile gerçekleştirilir” ifadelerin yer aldığı da not edilmişti.

Başsavcılık Görüşü’nde yer alan ifadeler devamla şöyleydi:

“Kent Mobilyaları Yapımı ve İşletmesi İhalesi hakkında İhale Tüzüğü hükümlerine uyulmadığı ve gerek İhale Komisyonu’nun, gerekse Belediye Meclisi’nin ihalenin teklif veren şirkete verildiği hususunda hiçbir kararları olmadan mevzuata ters bir biçimde ihale konusu ile ilgili olarak,17/9/2010 tarihinde 10 yıl süreli bir sözleşme yapıldığı akabinde de Belediye Meclisi’nin görev süresini aşması nedeniyle sözleşmenin geçerli olabilmesi amacı ile Bakanlar Kurulu’nun onayına sunulduğu görülmektedir.”

Başsavcılık görüşünde, konu Bakanlar Kurulu’na sunulurken Remon Reklam Hizmetleri LTD.’ye ihaleye konu işin verildiği hususundaki İhale Komisyonu ve Meclis Kararları’nın sunulup sunulmadığının da belirtilmediği kaydedilerek, şunların altı çizilmişti;

“Şayet, herhangi bir karar olmadığı ve buna rağmen sözleşmenin yapıldığı Bakanlar Kurulu’nun bilgisinde ise idi,  Bakanlar Kurulu’nun K-402-2011 sayılı 02/03/2011 tarihli kararı almaması gerekmekte idi. Yok, Bakanlar Kurulu’na İhale sonuçlandırılmadığı halde sonuçlandırılmış gibi bir önerge ile sözleşme gönderilerek onay istenmişse tamamen Bakanlar Kurulu yanıltılarak bir karar üretildiği sonucuna varmak gerekir.”

“İhale Komisyonu ve Belediye Meclis Kararları olmadan veya ihalenin Remon Reklam Hizmetleri LTD.’e verildiği hususunda herhangi bir karar üretilmeden ihale usulüne uygun sonuçlanmış gibi konu şirketle yapılan sözleşmenin hukuka uygun olarak yapılan bir sözleşme olmadığı ve/veya yasal zemine dayanmadığı, ayrıca Bakanlar Kurulu’nca konu sözleşme hakkında alınan kararın da yasal zemini olmadan alındığı kanaatindeyim.”

Başsavcılığın konuyla ilgili görüşü devamla şöyleydi;

“Hukuki zemini olmadan akdedilen konu sözleşme nedeniyle Remon Reklam Hizmetleri LTD. tarafından sözleşme gereği yapılanlar nedeniyle mezkur şirketin büyük masraflar yaptığı da bir gerçektir. Hal böyle iken, akdedilen sözleşmenin feshedilmesi haline konu şirket tarafından büyük bir olasılıkla tazminat davası ikame edilecektir. Böyle bir halde LTB’nin uğrayabileceği zarardan sorumlu kılınabilecek ve pay sahibi olan dönemin tüm yetkililerinin açılabilecek muhtemel bir tazminat davasında şahsen sorumlu kılınabilmeleri amacıyla Belediye tarafından gerekli kararlar ile hukuki tedbirlerin alınması gerekecektir kanaatindeyim.

Meselenin, LTB Meclisi’nce değerlendirilmesi, bir karar varılması ve kara uygun hareket edilmesi kanaatindeyim”.

Kaynak: TAK, Yenidüzen

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
215AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin