arşivhaberYasa gücünde kararname çıkarma yetkisi ve sınırları - Mehmet Öner Ekinci
yazarın tüm yazıları:

Yasa gücünde kararname çıkarma yetkisi ve sınırları – Mehmet Öner Ekinci

Yeniçağ podcastını dinleyin

Mehmet Öner EkinciHukukçu-ve Emekli Meclis Genel Sekreteri olan Mehmet Öner Ekinci’nin “yasa gücünde kararname çıkarma yetkisi ve sınırları” başlıklı yazısı:

Yasa Gücünde Kararname Çıkarma Yetkisi, hukukumuza, 1975 Kıbrıs Türk Federe Devleti Anayasasının 88’nci maddesi ile girmiştir. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasında böyle bir kural yoktu.

KTFD Anayasasının 88’nci maddesi şöyle idi:

 

Yasa Gücünde Kararname

Madde 8

(1)        Ekonomik konularda, ivedilik varsa, Bakanlar Kurulu, yasa gücünde kararname çıkarabilir. Yasa gücünde kararname, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girer ve aynı gün, gerekçesi ile birlikte Meclise sunulur.

(2)        Meclise sunulan yasa gücünde kararnameler, İçtüzüğün, yasaların görüşülmesi için koyduğu kurallara göre komitede ve Genel Kurulda, öncelik ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanır

(3)        Yasa Gücünde Kararnameler, Kıbrıs Türk Federe Meclisi tarafından kaldırılıncaya veya değiştirilinceye ya da Anayasa Mahkemesi olarak Yüksek Mahkemece iptal edilinceye kadar yürürlükte kalır.

(4)        Yasa gücünde kararnameler ile, yeni mali yükümlülükler getirilemez, kişisel ve siyasal hak ve özgürlükler kısıtlanamaz.

Yasa Gücünde Kararnamelerin Cumhuriyet Meclisinde Görüşülüp Onaylanmasına ilişkin Sorunlar

 

Yasa Gücünde Kararnamelerin “Öncelikle” ve “İvedilikle” Görüşülmesi:

Anayasanın 112’nci maddesine göre Yasa Gücünde Kararnameler, Resmi Gazetede yayınlandıkları gün Cumhuriyet Meclisine sunulmakta, Komitelerde ve Genel Kurulda, öncelikle ve ivedilikle görüşülmektedir. “Öncelik” bir yasa tasarısının gündemin “Yasa Tasarı ve Önerileri ile Komitelerden Gelen İşler” kısmının başına konulması anlamına gelmektedir. “Ivedilik” ise bir tasarının 48 saat bekleme süresini dolduran Genel Kurulda görüşülmesidir. Cumhuriyet Meclisi, Anayasa kuralı gereği Yasa Gücünde Kararnamelerin görüşülmesinde öncelik ve ivedilik koşuluna uymak zorundadır.

Ancak, uygulamaya baktığımızda bu anayasal gereğe uyulmadığı gözlenmektedir.

 

KKTC ANAYASASINDA YASA GÜCÜNDE KARARNAMELERLE İLGİLİ DÜZENLEMELER

Yasa Gücünde Kararnamelerle ilgili kurallar, Anayasanın 112’nci maddesinde düzenlenmiştir.

Maddenin (1)’inci fıkrasında, Yasa Gücünde kararnamelerin hangi durumlarda çıkarılabileceği öngörülmüştür. Buna göre, Bakanlar Kurulu, yalnızca ekonomik konularda ve ivedilik varsa Yasa Gücünde Kararname çıkarabilir. Anayasa Koyucu, yasa gücünde kararname çıkarma yetkisini sınırlandırıken, bununla da yetinmemiş ve Maddenin (4)’üncü fıkrasında, başkaca sınırlamalara, bir başka deyişle bazı yasaklamalara da yer vermiştir. Şöyle ki, Yasa Gücünde Kararnamelerle, yeni mali yükümlülükler getirilemeyeceği gibi, kişisel ve siyasal hak ve özgürlükler kısıtlanamaz. Kişisel hak ve özgürlükler, Anayasanın 14-34’üncü maddelerinde, siyasal hak ve özgürlükler ise, 67-76’ncı maddelerinde düzenlenmiştir.

Yasa Gücünde Kararnamelerin Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda Görüşülmesine ilişkin esas ve usullere, 112’nci maddenin (2)’nci ve (3)’üncü fıkralarında yer verilmiştir. (2)’nci fıkraya göre, Cumhuriyet Meclisine sunulan yasa gücünde kararnameler, İç tüzüğün, yasaların görüşülmesi için koyduğu kurallara göre komitelerde ve genel kurulda, diğer bütün konulardan önce, öncelik ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanır. (3)’üncü fıkraya göre de, bir önceki fıkraya göre, Cumhuriyet Meclisi, öncelikle ve ivedilikle görüşmek ve kararını vermekle yükümlü olduğu kararnamelere ilişkin kararını doksan gün içinde vermesi gerekmektedir.

Ancak, uygulamaya baktığımızda, genel olarak maddede öngörülen Anayasal gereklere uyulmadığı gözlenmektedir.

 

Başsavcılığın Yasa Gücünde Kararnameler hakkındaki görüşü

Başsavcılık, Başsavcı Sayın Aşkan imzasıyla, Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkanı Sayın İrsen Küçük’e gönderdiği, SAV.0.00-43/3-09/1066 sayıya ve 23 Haziran 2009 sayılı yazısında, Yasa Gücünde Kararnamelerle ilgili olarak, Anayasanın Yasa Gücünde Kararnamelerle ilgili düzenlemeler içeren 112’nci maddesini iktibas ettikten sonra, şu değerlendirme ve önermede bulunmuştur:

“Yukarıda iktibas edilen maddeden de görüleceği üzere, Anayasa Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Yasa Gücünde Kararnamelerin aynı gün gerekçesi ile birlikte Cumhuriyet Meclisine sunulmasını ve Meclisin bu kararnameler hakkındaki kararını doksan gün içinde vermesini düzenlemektedir. Kıbrıs Türk Federe Devleti Anayasasında Yasa Gücünde Kararnameler, Kıbrıs Türk Federe Meclisi tarafından kaldırılıncaya veya değiştirilinceye ya da Anayasa Mahkemesi olarak Yüksek Mahkemece iptal edilinceye kadar yürürlükte kalır demesine rağmen bu kurala 1985 Anayasasında yer verilmemiş ve bu kararnamelerin doksan gün içerisinde Meclis tarafından karara bağlanması düzenlenmiştir. Bu nedenle Resmi Gazetede yayınlandıktan sonra doksan gün içerisinde Cumhuriyet Meclisi tarafından görüşülüp, karara bağlanmayan kararnamelerin kendiliğinden yürürlükten kalkacağı görüşündeyim. Komiteniz gündeminde bulunup da doksan günlük süresi dolmayan kararnameler Meclisin takdirine göre aynen kabul, değiştirilerek kabul veya ret edilebilirler. Komiteniz gündeminde olup da Resmi Gazetede yayınlanmasından itibaren doksan gün geçmiş olan kararnamelerin ise yürürlükten kalkmış oldukları nedeniyle, Komitenizde görüşülmesine olanak olmadığı, kanaatinde olduğumu belirtir, saygılar sunarım.”

Başsavcılığın görev ve yetkileri, Anayasanın 158’inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddenin (3)’üncü fıkrasına göre: “Başsavcı,Devletin, Cumhurbaşkanının, Bakanlar Kurulunun, Bakanların ve diğer Devlet organlarının hukuk danışmanıdır. Kendisine bu Anayasa veya yasa tarafından verilen veya emrolunan diğer bütün yetkileri kullanır ve görevleri yapar.”

Bu düzenlemeden de görüleceği gibi, Başsavcılık bir danışma organıdır. Anayasayı yorumlama ve uygulamanın bu yoruma göre yapılması yönünde karar üretme yetkisi yoktur.

Başsavcı, Yüksek Mahkemenin yerine geçerek Anayasayı icrai bir biçimde yorumlamakla ve Meclisi bu yönde hareket etmeye zorlamakla kanımca hatalı davranmıştır.

Başsavcılık, madde ile ilgili yorum yaparken, bu konuda kendisinden önce Anayasa Mahkemesinin bu konuda herhangi bir kararı olup olmadığına bakmalıydı. Bunu yapmadığı gibi, Anayasalarda öngörülen sürelere uyulmaması halinde süre geçtikten sonra üretilen Meclis kararlarının meşruiyetini zedeleyip zedelemediği konusunda Anayasa Mahkemesinin veya TC Anayasa Mahkemesinin veya doktrinin nasıl bir yargıya vardığı konusunda da araştırma yapma gereğini duymamıştır.

 

Anayasanın Yorumu:

Anayasanın 149’uncu maddesine göre: “Anayasa Mahkemesi, bu Anayasanın herhangi bir kuralını yorumlamak münhasır yetkisine sahiptir. Bunu yaparken Anayasa ile ilgili komite raporları ile Meclis tutanaklarından yararlanır.”

 

Yasa Gücünde Kararname Yetkisinin Sınırları:

Yürütme Erki, dünden bugüne, Anayasanın 4’üncü maddesinde yer alan “Yasama yetkisi, …Cumhuriyet Meclisinindir” biçiminde düzenlenen “Yasama Yetkisinin Devredilmezliği İlkesi”nin istisnasını oluşturan, yasa gücünde kararname çıkarma yetkisini kullanırken, Anayasal kurallara uyarlık konusunda gerekli dikkat ve özeni göstermiş değildir. Anayasanın yasa gücünde kararname çıkarma konusunda Bakanlar Kuruluna yasa gücünde kararname çıkarırken, bir takım sınırlar çizmiştir. Bu sınırları şöylece berlirlemek olanaklıdır:

(1)        Yasa Gücünde Kararname, yalnızca ekonomik konularda çıkarılabilir;

(2)        Yasa gücünde kararname, yalnızca ivedilik varsa çıkarılabilir;

(3)        Yasa Gücünde kararnamelerle yeni mali yükümlülükler getirilemez;

(4)        Yasa gücünde kararnamelerle, Anayasanın İkinci Kısmının İkinci Bölümünde 14-34’üncü maddelerde yer alan “Kişi Dokunulmazlığı”, “Hayat ve Vücut Bütünlüğü Hakkı”, Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği” “Hak Arama Özgürlüğü ve Yasal Yargı Yolu”,”Cezaların Yasal ve Kişisel Olması ve Sanık Hakları”, “Özel Hayatın Gizliliği”, “Konut Dokunulmazlığı” gibi hak ve özgürlükler kısıtlanamaz;

(5)        Yasa gücünde kararnamelerle , yine Anayasanın “Temel Haklar, Özgürlükler ve Ödevler” başlıklı İkinci Kısmının Dördüncü Bölümünde,67-76’ncı maddelerde yer alan “Siyasal Hak ve Özgürlükler” kısıtlanamaz.

 

Yasa Gücünde Kararname Yetkisinin Kötüye Kullanılması:

Yukarıda özetlenen sınırlamalardan açıkça görüleceği gibi,yasa gücünde kararnameler, ancak ekonomik konularda ve ivedilik varsa çıkarılabilir. Her iki konunun birlikte varlığı, yasa gücünde kararname çıkarılması için bir zorunluluktur. Ekonomik de olsa bir konuda ivedilik yoksa, o konuda yasa gücünde kararname çıkarılamaz. Uygulamada bu kurala, uyulduğu söylenemez. Bir yasanın parlamentodan çıkarılmasının gecikmesi nedeniyle doğabilecek açık ve belirgin zararları karşılamak amacıyla kararname çıkarılması düşünüleceği yerde, böyle bir yetki nasıl olsa Anayasa ile verilmiştir diyerek,yürütme erki, gelişigüzel kararname çıkarmayı yeğlemektedir.

KTFD Anayasasının 88’inci ve KKTC Anayasasının da 112’nci maddesi ile Bakanlar Kuruluna verilen Yasa Gücünde Kararname Çıkarma Yetkisi, bugüne kadar hükümet edenlerce doğru ve yerinde kullanılmış değildir. Anayasal kurallar tümüyle gözardı edilmiş ve Anayasa ile çizilmiş olan sınırlara uyma yönünde duyarlık gösterilmemiş ve çokça Anayasa çiğnenmiştir. Anayasa çiğnenmiştir, çünkü, Yürütme erkini elinde bulunduran Hükümetler, yasama yetkisinin devri anlamına gelecek biçimde yasa gücünde kararname çıkarırken, Cumhuriyet Meclisi, bugüne kadar, yetkilerine açıkça tecavüz edilmesine karşın, Anayasanın 145’inci maddesi ile kendisine verilen, organlar arasında yetki uyuşmazlığı savıyla Anayasa Mahkemesine başvurmuş değildir.

2006 yılından başlayarak bugüne kadar yasa gücünde kararname çıkarma yetkisi, yürütme organlarınca, özellikle parlamento tatilde iken, çok sık kullanılmış ve çıkarılan kararnameler yoluyla da, yasama yetkisine açıkça müdahale edilmiş, Anayasanın 112’nci maddesinde belirlenen sınırlar ve yasaklara uyulmayarak Anayasa çiğnenmiştir.

Örnekleyecek olursak, Anayasanın 75’inci maddesinde, Siyasal hak ve özgürlükler başlığı altında düzenlenen “Verginin Yasallığı” ilkesi gereğince, yasa ile düzenlenmesi gereken “her türlü vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler” , 75’inci maddenin (3)’üncü fıkrası ile, yürütme erkine, “Yasanın belli ettiği yukarı ve aşağı hadler içinde kalmak, ölçü ve ilkelere uygun olmak koşuluyla, vergi, resim ve harçların bağışıklık ve istisnalarıyla oran ve hadlerine ilişkin konularda değişiklik yapmaya Bakanlar Kurulu yetkili kılınabilir” denmek suretiyle yetki verilmişken yasa koyucu, kendisine ait olan yasama yetkisine açık müdahale olmasına karşın, gerekli girişimlerde bulunamamıştır. Bu açıdan Mecliste görev yapan muhalefet de, maalesef, yetkinin yerinde ve doğru kullanılıp kullanılmadığını ve yasama yetkisine açıkça müdahale edilip edilmediğini saptamak açısından gerekli başvuruları yapmaktan uzak durmuştur.

 

Yasa Gücünde Kararnamelerle ilgili Anayasa Komitesi Raporu:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Meclisi Anayasa Komitesinin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasa Tasarısına ilişkin Raporunda, Yasa Gücünde Kararname Çıkarma Yetkisi ile ilgili olarak, Yürütme Bölümünde, Madde 9’da, şunlar söylenmektedir: “Yasa yapılması, değiştirilmesi ve yürürlükten kaldırılması, Cumhuriyet Meclisinin asli yetkilerinden olup, Anayasanın 78’nci maddesi, bu yönde kurallar içermektedir. Bu yetki, Cumhuriyet Meclisinin olmakla beraber, ekonomik konularda eğer ivedilik varsa, Bakanlar Kurulunun, yasa gücünde kararname çıkarması uygun görülerek, 112’nci madde bu yönde düzenlenmiş ve bu yetkinin sınırları belirtilmiştir.

Anayasa Tasarısının 112’nci maddesinin çizdiği sınırlar özenle gözetilmesi ve bu yetki sadece ivediliği olan ekonomik konularda kullanılarak, yasalarla düzenlenmesi gereken hususlar, yasa gücünde kararname ile düzenlenmelidir.

Getirilen yeni düzenleme uyarınca, Cumhuriyet Meclisine sunulan yasa gücündeki kararnamelerin, 90 gün içinde karara bağlanmaması halinde yürürlükten kalkacağı hükme bağlanarak, bu konuda mevcut Anayasal boşluk giderilmiştir.”

 

ANAYASA KOMİTESİ TUTANAKLARINDA YASA GÜCÜNDE KARARNAMELER:

Yasa Gücünde Kararnamelerle ilgili 112’nci madde, Anayasa Komitesinin 16 Mart 1984 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Komitece onaylanan madde metni şöyledir:

Yasa Gücünde Kararname

Madde 112

(1)        Ekonomik konularda, ivedilik varsa, Bakanlar Kurulu yasa gücünde kararname çıkarabilir. Yasa gücünde kararname, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer ve aynı gün, gerekçesi ile birlikte Cumhuriyet Meclisine sunulur. (1975 KTFD Anayasası ile aynı)

(2)        Cumhuriyet Meclisine sunulan yasa gücünde kararnameler, İç tüzüğün, yasaların görüşülmesi için koyduğu kurallara göre komitelerde ve Genel Kurulda, diğer bütün konulardan önce, öncelik ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanır. ( Koyu renkle yazılan bölüm dışındaki düzenleme, 1975 KTFD Anayasası ile aynı)

(3)        Yasa Gücünde Kararnameler, Meclis tarafından kaldırılıncaya veya değiştirilinceye ya da Anayasa Mahkemesince iptal edilinceye kadar yürürlükte kalır. Ancak, sunulmasından başlayarak en geç üç ay içinde Meclisce kabul edilmeyen yasa gücünde kararnameler yürürlükten kalkar. (Yeni fıkra) (Bu fıkra daha sonra : “Meclis bu konudaki kararlarını doksan gün içinde verir.” biçiminde değiştirilmiş ve Genel Kuruldan bu şekliyle geçmiştir.)

(4)        Bu maddede öngörülen yasa gücünde kararnameler ile, yeni mali yükümlülükler getirilemez, kişisel ve siyasal hak ve özgürlükler kısıtlanamaz. . (1975 KTFD Anayasası ile aynı)

Ancak hemen belirteyim ki, Komite tutanaklarında yer alan bu madde daha sonraki görüşmelerde değişikliğe uğratılmış ve bugünkü halini almıştır.

 

KKTC Anayasa Mahkemesinin Yasa Gücünde Kararnamelerle ilgili Kararı:

Anayasa Mahkememiz, AM.8/1992,D.6/92 sayı ve 24 Aralık 1992 tarihli kararında şunları söylemiştir:

“Bu havale ile Anayasa Mahkemesinden 16.5.1983 tarih ve 36 sayılı Resmi Gazetenin Ek III’ünde 201 sayı ile yayımlanan Kıbrıs Lirasının Yürürlükten Kaldırılması ve Kıbrıs Lirası ile İfade Edilen Meblağların Türk Lirasına Dönüştürülmesi Hakkında Kararnamenin KTFD Anayasasının 88.maddesinin (2).fıkrası ile KKTC Anayasasının 112.maddesinin (2) ve (3).fıkralarına aykırı olup olmadığının bir karara bağlanması istenmektedir. Bu hususta bir karara varabilmek için ilgili Anayasaların havale konusu yapılan maddelerini yorumlamak gerekir. İlgili Anayasaların ilgili maddelerini incelemeye geçmezden önce ise Anayasa Mahkemesinin bazı meselelerde belirtmiş olduğu görüşlere değinmekte yarar vardır.

Anayasa Mahkemesi 12/91 sayılı havalede Maxwell on the Interpretation of Statutes, 10’uncu baskı, sayfa 3’e atıfla genel tefsir ilkelerine göre, yasada kullanılan deyim, kelime veya terimler birden fazla mana taşımadıkları veya doğal ve lûgatı manası verildiği takdirde ortaya saçma bir mana çıkmadığı sürece onlara ilkin doğal ve lûgati manasının verilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Turhan Öztürk of Famagusta v. The Republic of Cyprus, 2 RSCC; p.35 at p.39’da ise şu görüşe yer verilmektedir: “The main question to be decided in relation to the interpretation of sub-paragraph is the extent of its generality. It is the duty of this Court to interpret the constitution as it finds it and in accordance with the undisputed principle that effect must be given to the clear meaning of its provisions.”

Önümüzdeki havalede alıntısı yapılan KTFD Anayasasının 88.maddesini incelediğimizde ilgili maddenin metninin herhangi bir tefsire mahal bırakmayacak şekilde açık olduğu görülmektedir.

Anayasa Koyucu Madde 88’in (1).fıkrasında ekonomik konularda ivedilik olması halinde Bakanlar Kurulunun yasa gücünde kararname çıkarabileceğini, bu gibi kararnamelerin Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girip aynı gün gerekçesi ile Meclise sunulacağını; (2).fıkrasında Meclise sunulan bu gibi kararnamelerin Komite ve Genel Kurulda öncelikle ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanacağını ve (3).fıkrada ise yasa gücünde kararnamelerin KTFD Meclisi tarafından kaldırılıncaya ya da değiştirilinceye ya da Anayasa Mahkemesi tarafından iptâl edilinceye dek yürürlükte kalacağını açıklıkla hükme bağlamıştır.

KKTC Anayasasının 112.maddesinin (1).fıkrası ile (2).fıkrası da KTFD Anayasasının 88.maddesinin (1) ve (2).fıkrasının aynı olup, KKTC Anayasasının 112.Maddesinin (3).fıkrası ile Meclis görüşmesine 90 gün kısıtlama koymuş olup, KTFD Anayasasında olduğu gibi yürürlükten kaldırılmasına ilişkin hüküm de içermemektedir.

K.K.T.C. Anayasasının 112.maddesinin (2) ve (3).fıkraları da, yukarıda söylenenler ışığında, yorum gerektirmeyecek şekilde açık olup, gerek K.T.F.D. gerekse K.K.T.C. Anayasalarında kararnamelerin Komite ve Genel Kurulda görüşülmesi ile ilgili hususlar yön verici olup, bu kurallara uyulmamış olması konu kararnameyi ilgili Anayasaların havale konusu maddelerine aykırı yapmaz. Anayasa koyucu bir kararnamenin Komite ve Genel Kurulda görüşülmemesi ile yürürlükten kalkmış olacağını murat etmek istemiş olsa idi bu şekilde bir madde eklememesi için herhangi bir neden yoktu.

1961 T.C Anayasasının kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi ile ilgili olarak 20.9.1971’de değiştirilmiş şekli ile 64.maddesinin ilgili kısımları aynen şöyledir:

Madde 64

Türkiye Büyük Millet Meclisi kanunla, belli konularda, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararnameler çıkarmak yetkisi verebilir.

Yetki veren kanunda, çıkarılacak kararnamelerin amacı, kapsamı ve Önümüzdeki havalede alıntısı yapılan KTFD Anayasasının 88.maddesini incelediğimizde ilgili maddenin metninin herhangi bir tefsire mahal bırakmayacak şekilde açık olduğu görülmektedir.

Anayasa Koyucu Madde 88’in (1).fıkrasında ekonomik konularda ivedilik olması halinde Bakanlar Kurulunun yasa gücünde kararname çıkarabileceğini, bu gibi kararnamelerin Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girip aynı gün gerekçesi ile Meclise sunulacağını; (2).fıkrasında Meclise sunulan bu gibi kararnamelerin Komite ve Genel Kurulda öncelikle ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanacağını ve (3).fıkrada ise yasa gücünde kararnamelerin KTFD Meclisi tarafından kaldırılıncaya ya da değiştirilinceye ya da Anayasa Mahkemesi tarafından iptâl edilinceye dek yürürlükte kalacağını açıklıkla hükme bağlamıştır.

KKTC Anayasasının 112.maddesinin (1).fıkrası ile (2).fıkrası da KTFD Anayasasının 88.maddesinin (1) ve (2).fıkrasının aynı olup, KKTC Anayasasının 112.Maddesinin (3).fıkrası ile Meclis görüşmesine 90 gün kısıtlama koymuş olup, KTFD Anayasasında olduğu gibi yürürlükten kaldırılmasına ilişkin hüküm de içermemektedir.

K.K.T.C. Anayasasının 112.maddesinin (2) ve (3).fıkraları da, yukarıda söylenenler ışığında, yorum gerektirmeyecek şekilde açık olup, gerek K.T.F.D. gerekse K.K.T.C. Anayasalarında kararnamelerin Komite ve Genel Kurulda görüşülmesi ile ilgili hususlar yön verici olup, bu kurallara uyulmamış olması konu kararnameyi ilgili Anayasaların havale konusu maddelerine aykırı yapmaz. Anayasa koyucu bir kararnamenin Komite ve Genel Kurulda görüşülmemesi ile yürürlükten kalkmış olacağını murat etmek istemiş olsa idi bu şekilde bir madde eklememesi için herhangi bir neden yoktu. 1961 T.C Anayasasının kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi ile ilgili olarak 20.9.1971’de değiştirilmiş şekli ile 64.maddesinin ilgili kısımları aynen şöyledir:

“Madde 64

Türkiye Büyük Millet Meclisi kanunla, belli konularda, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararnameler çıkarmak yetkisi verebilir. Yetki veren kanunda, çıkarılacak kararnamelerin amacı, kapsamı ve ilkeleriyle bu yetkiyi kullanma süresinin ve yürürlükten kaldırılacak kanun hükümlerinin açıkça gösterilmesi ve kanun hükmünde kararnamede de yetkinin hangi kanunla verilmiş olduğunun belirtilmesi lâzımdır.

Bu kararnameler, Resmi Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak, kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir. Kararnameler, Resmi Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.

Yetki kanunları ve Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan kararnameler, Anayasanın ve yasama meclisleri içtüzüklerinin kanunların görüşülmesi için koyduğukurallara göre, ancak, komisyonlarda ve genel kurallarda diğer kanun tasarı ve tekliflerinden önce ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanır.

Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan kararnameler, bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince reddedilen kararnameler bu kararın Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu değişikliklerin Resmi Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer.”

Alıntısı yapılan maddenin içeriğinden de görülebileceği gibi kanun hükmünde kararnameler aksine hüküm olmayan hallerde Resmi Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler ve ayni gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulurlar.

Gürbüz Önbilgin ve Muammer Oytan’ın 1977 baskı, T.C. Anayasasının İlke ve Kuralları ile Anayasa Mahkemesi Kararları Dizisi isimli yapıtının 121’inci sayfasında kanun hükmünde kararnamenin hukuki durumu incelenerek S.125, para.2’de şu görüşe yer verilmektedir:

“Resmi Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmalarına rağmen hiçbir işlem görmemeleri yüzünden uzunca bir süre çıkarıldıkları gibi yürürlükte kalmaları nedeniyle K.H.K’lerin, hiç olmazsa Tüzükler gibi, Danıştay’ın incelemesinden geçirildikten sonra çıkarılmaları yönteminin getirilmesi uygun olurdu.”

Alıntı yapılan pasajdan da görülebileceği gibi bir kanun hükmünde kararnamenin Meclise sunulmasına karşın görüşülüp bir işlem görmemesi böyle bir kararnameyi yürürlükten kaldırmamaktadır.

 

SONUÇ:

Bütün bu nedenlerle ilgili Kararnamenin KTFD Anayasasının 88.maddesinin (2).fıkrası ile KKTC Anayasasının 112.maddesinin (2) ve (3).fıkralarına herhangi bir aykırılığı olmadığına, Başkan ve Yargıç N. Ergin Salâhi’nin karşı oylarıyle ve oy çokluğu ile karar verildi.”

Görüleceği gibi, Anayasa Mahkemesi, oyçokluğuyla da olsa, 90 günlük süre içinde görüşülüp karara bağlanmayan kararnamelerle ilgili olarak, “KKTC Anayasasının 112.maddesinin (1).fıkrası ile (2).fıkrası da KTFD Anayasasının 88.maddesinin (1) ve (2).fıkrasının aynı olup, KKTC Anayasasının 112.Maddesinin (3).fıkrası ile Meclis görüşmesine 90 gün kısıtlama koymuş olup, KTFD Anayasasında olduğu gibi yürürlükten kaldırılmasına ilişkin hüküm de içermemektedir….. bir kanun hükmünde kararnamenin Meclise sunulmasına karşın görüşülüp bir işlem görmemesi böyle bir kararnameyi yürürlükten kaldırmamaktadır.” Yargısına varmıştır.

Başsavcılık Görüşü uyarınca Yasa Gücünde Kararnameler bir Komite Raporu ile veya Komite Kararı ile Yürürlükten Kaldırılabilir mi?

Ekonomi, Maliye ve Bütçe Plan Komitesi, 8 Temmuz 2009 tarihli bir Rapor ile, Başsavcılığın yukarıda alıntıladığım görüşü uyarınca, Komitenin gündeminde bulunan bazı Yasa Gücünde Kararnameleri,

“Komitemiz, gündeminde bulunan Yasa Gücündeki Kararnamelerin yasal durumu ile ilgili KKTC Başsavcısı Sayın Aşkan İlgen’den yazılı görüş talep etmiş ve Komitemize hitaben 23 Haziran 2009 tarihinde gönderilen cevabi yazıda, Anayasaya göre Resmi Gazetede yayınlayarak yürürlüğe giren Yasa Gücünde Kararnamelerin aynı gün gerekçesi ile birlikte Cumhuriyet Meclisine sunulmasını ve Meclisin bu Kararnameler hakkındaki kararını 90 gün içinde vermesi gerektiğini, bu nedenle Resmi Gazetede yayınlandıktan sonra 90 gün içerisinde Cumhuriyet Meclisi tarafından görüşülüp karara bağlanmayan Kararnamelerin kendiliğinden yürürlükten kalkacağı görüşünde olduğunu, Resmi Gazetede yayınlanmasından itibaren 90 gün geçmiş olan Kararnamelerin yürürlükten kalkmış oldukları nedeniyle Komitemizde görüşülmesine mahal olmadığı, kanaatinde olduğunu belirtmiştir.

Komitemiz, Başsavcı Sayın Aşkan İlgen’in vermiş olduğu yazılı görüş ışığında, 90 günlük sürenin sona ermesi sebebiyle söz konusu kararnamelerin görüşülmesine mahal olmadığı nedeniyle, KARARNAMELERİN Komite gündeminden çıkarılmasına karar vermiştir.

Komitemiz, Kararnamelerin Komitenin gündeminden çıkarılmasına ilişkin Raporunun kabulünü oy birliğiyle Genel Kurula salık verir” diyerek Genel Kurula havale etmiştir.

Genel Kurul da,15 Temmuz 2009 tarihli 21’nci Birleşiminde, bu Rapor görülmüş ve Birleşimi yöneten Meclis Başkanı, Raporu Genel Kurulun onayına sunduktan sonra Kararnamelerin oy birliğiyle gündemden çıkarılmış olduğunu beyan etmiştir.

Meclis Başkanının bu Beyanı ve Raporun Genel Kurulca Kabul edilmesi, Kararnamelerin Yürürlükten Kalkması için Yeterli midir?

Anayasanın 112’nci maddesinin (1)’inci fıkrasına göre, Yasa Gücünde Kararnameler, Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmektedir.

Anayasanın , Cumhuriyetin Resmi Gazetesi” başlıklı 161’inci maddesinin (1)’inci fıkrasında : “Cumhuriyetin yasa, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici hukuki belgeleri ile kamuyu ilgilendiren ve yasalarla belirlenen ilan, ihbar ve benzeri işlemleri, Başbakanlığın denetimi altında Devlet Basımevinde basılan Resmi Gazete’de yayımlanır.” denmekte ve (3)’üncü fıkrasında da, “Yukarıdaki (1)’inci fıkrada belirlenen hukuki belge ve işlemler Resmi Gazetede yayımlanmadıkça yürürlüğe giremez” amir kuralı yer almaktadır.

Ekonomi, Maliye Bütçe Plan Komitesinin Kararnamelerin Komitenin gündeminden çıkarılmasına ilişkin Raporu, Genel Kurulca onaylanarak kabul edilmiş, Ancak, Genel Kurulun iradesini belirleyen kabule ilişkin bir karar, Resmi Gazetede yayımlanmamıştır.

Bu noktada, Meclis Başkanlığına ve Komitelere Parlamento çalışmalarının Anayasal çerçevede yürütülmesi konusunda toplu bilgi vermesi gereken Parlamento çalışanları da, tıpkı Başsavcılık gibi, Anayasa Mahkemesi Yasa Gücündeki Kararnamelerle ilgili Kararını atlamış olması düşündürücüdür.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
233AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin