yaklaşımlarYılmaz ParlanSendikal Platform’un Londra ziyareti! - Yılmaz Parlan
yazarın tüm yazıları:

Sendikal Platform’un Londra ziyareti! – Yılmaz Parlan

Yeniçağ podcastını dinleyin

Sendikal Platforum uyeleri Jack Straw ile birlikte (2)Daha önce de yazmıştım Sendikal Platform’un geliştirdiği gücü güçle dengeleme politikası çerçevesinde yaptıkları ziyaretler uluslararası alanda çok etkili oluyor, içerde fark edilmese de dışta bayağı bir yankı buluyor.

Kimileri Sendikal Platform’un yaptığı dış gezilere dudak bükse de gerçekler balçıkla sıvanmıyor. Neymiş “sorunu yaratanlarla yapılan ziyeretler sorunu çözemezmiş bu sorunu sadece TC’nin üstüne yıkmak haksızlıkmış vs.” E ben de burdan sendikal harekete katılmayan bu sendikacalara soruyorum nasıl çözülürmüş? Sizin yöntemlerinizle çözülmeyeceği ortada. Hatta daha ileri gidiyorum yalnız başına hareket ettiğiniz zaman üyelerinizin en ufacık haklarını bile koruyamıyorsunuz ama başınız her sıkıştığınızda Sendikal Platform’un kapısını da çalıyorsunuz. Bu iki yüzlülük değil de nedir?

İngiltere garantör ülke olarak sorumluluklarını yerine getiremeyebilir bu şartların oluşmasında payı da olabilir ama tüm İngiltere’deki insanları aynı kefeye koymak ne kadar gerçekçidir?

Unutulmasın ki İngiltere ve Avrupa demokratik kültürün dünyaya yayıldığı bir güç merkezidir. Sizin karşınızda insanlar olabileceği gibi yanınızda olacak birçok insan da bulabilirsiniz. Bu güç merkezlerinde demokratik mekanizmaları çalıştırmak biraz da sizin vereceğiniz sese bağlıdır. Siyasette kural şudur, ‘ses verirseniz ses alırsınız’ ‘that’s it!’..

Sendikal Platform’un bu stretejisinin dışında kalan ister sendika, ister sivil toplum örgütleri, ister siyasi partiler olsun rejime meze olmaya devam edecekler ve tarihin siyasi çöplüğünde yerlerini alacaklardır, benden uyarması.

 

Platform üyeleri burada da işgale dikkat çekti

Sendikal Platform, 12 kişilik heyetle Londra’ya yaptığı tarihi ziyerette İngiltere’nin en büyük sendikası İngiltere Öğretmenler Sendikası ve Avrupa Öğretmenler Sendikası Konfederasyonu, İletişim Sendikaları ve Sendikalar Kongresi yetkilileri ile bir araya geldi. Daha sonra İngiliz Parlemontosu’na ait Portcullis House’ta İngiltere Dışişleri eski Bakanı Jack Straw ile bir araya gelindi. Ardından İngiltere Kıbrıs’ın Dostları Grubu Koodinatörü Mary Southcott ile görüşme yaptıktan sonra İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nda Kıbrıs-Yunanistan-Türkiye masası şefi David Reed’le biraraya gelindi. Platform üyeleri burada da işgale dikkat çekerek işgalin olumsuz sonuçlarını Reed’e anlattılar ve İngiltere’nin sorunun çözümü konusunda daha fazla çaba sarfetmesini istediler. Ardından İşçi Partisi Edmonton Milletvekili-Kıbrıs’ın Dostları Grubu Eş Başkanı Andy Love, yine Kıbrıs’ın Dostları Derneği Başkan yardımcısı Lord Dubs, Enfield Milletvekili Nick De Bois ve daha birçok İngiliz yetkili ile temaslarda bulunuldu.

Tüm bu görüşmelerde Sendikal Platform’un, Ada’da çözümsüzlüğün ortadan kaldırılması, BM parametleri çerçevesinde Birleşik Fedaral Kıbrıs’ın yaratılması, Kıbrıslıların kendi kendini yönetmesi, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve emeğe saygının yükseltilmesi amacıyla bir araya gelen örgütlerden oluştuğu; onbinlerce insanın katıldığı mitingler ve toplumsal hareketlerin öncüsü olduğu anlatıldı.

Platform garantör ülke olarak İngiltere’den daha etkin tavırlar almasını, 23 Mayıs, 1 Temmuz antlaşmaları çercevesinde de Kıbrıslıların ortak kullanacağı “Tek Egemenlik, Tek Yurttaşlık, Uluslararası Tek Temsiliyeti olan Siyasi Eşitliğe dayalı Birleşik Kıbrıs’ın yaratılması ve hayata geçirilmesini” istedi.

 

Ortak bir gailemiz vardır. O da Kıbrıs gailesidir.

Aynı akşam Sendikal Platform, Harringey’deki Kıbrıs Türk Toplum Merkezi’nde, Kıbrıs Türk Dayanışma Derneği’nin düzenlediği toplantıda halkla bir araya geldi. Saat 19.00’da başlayıp 22.00’de biten toplantıya Kıbrıslı Türkler yoğun ilgi gösterdi.

Toplantıyı organize eden Kıbrıs Türk Demokrasi Derneği Genel Sekreteri Derman Saraçoğlu’nun “Burada birbirimizden farklı siyasal görüşler taşıyor olabiliriz. Ancak bizleri, Londra’da karşı karşıya bulunduğumuz pek çok sorun arasında, bu salona taşıyan ve birbirimizle buluşturan ortak bir gailemiz vardır. O da Kıbrıs gailesidir. Buradaki bu yoğun katılımınız, aynı zamanda ‘gailesi sizi mi tuttu?’ diyenlere de bir yanıttır” demesi, salondaki izleyicelerden takdir aldı.

 

Seçimler siyasi iradenin yansıması için değil, tamamen göstermelik

Platform adına ilk konuşmayı KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil yaptı. Şener Elcil Londra’da bulunmaktan duyduğu mutluluğu izleyicilerle paylaştıktan sonra Kıbrıs’ın kuzeyinde işlerin doğru gitmediğini, işgalin her geçen gün dozajını artırarak devam ettiğini, garantörlerin sözlerinde durmamalarından dolayı trajedi yaşandığını söyledi. Elcil, Türkiye’nin bırakın garantörlük vecibelerini yerine getirmeyi 1948 Cenevre antlaşmalarına da uymadığını, Ada’ya sürekli nüfus taşınarak demografik yapıyı bozduğunu, Ada’da artık çok az Kıbrıslı Türk’ün kaldığını vurgulayarak TC’nin adadaki taşeron hükümetler vasıtasıyla bütün ipleri elinde bulundurup bütün Bakanlıkları TC’li müşteşarlar ve müşavirler vasıtasıyle yönettiğini, seçimler de siyasi iradenin yansıması için değil, göstermelik yaptıklarını belirtti.

 

Sözde yöneticiler de TC’nin kuklası

KTÖS Genel Sekreteri Elcil, Kıbrıs Türklerinin nüfusunun 100 binin altına düştüğünü kaydederek Ada’da taşınan nüfusun karartmadan dolayı tam bilinmediğini, Ada’da günde 810 bin ekmek tüketildiğini, 400 bin kayıtlı motorlu araç, 500 binin üzerinde de cep telefonu abonesi bulunduğunu, tüm bu verilerin nüfusun 600 bin civarında olduğunu gösterdiğini, böyle bir ortamda yapılan seçimlerin Kıbrıslı Türklerin iradesini yansıtmadığı gibi, sözde yöneticilerin de TC’nin kuklası olduğunu, taşınan nüfusun ise ucuz iş gücü altında sömürüldüğünü ve nitelikli iş gücünü de göçe zorladığını anlattı.

 

Sömürge Bakanı Beşir Atalay

“7 buçuk 8’lik Başbakan’nın kukla olduğunu”, Ada’daki süre gelen işgalin en somut göstergesinin ise 162 okula karşılık 192 cami açılması olduğunu belirten Elcil, eskiden “daha çok Türk olacaksınız” politikasının yerini şimdilerde “daha dindar olacaksınız” politikalarının aldığını ifade etti.

Sömürge Bakanı Beşir Atalay’ın “dini vecibeleriniz eksik bu yüzden size Külliye ve İlahiyat Koleji açacağız” dediğini, TC’nin Kuzey Kıbrıs’a verdiği 350 milyon dolarlık yardımın 5’e katlanarak TC’ye geri döndüğünün altını çizen Elcil, bunun 80 milyon dolarının ordaki askeri harcamalara harcanıp geriye kalanın büyük şirketlere hibe edildiğini, otellere ve büyük şirketlere kıyak çekilerek dağıtıldığını ifade etti.

 

Kıbrıslı Türk olarak değil sadece Türkçe konuşan bir Kıbrıslıyım

“Kıbrıs’a bir şey yok” diyen Elcil, TC’den 1.4 milyar dolar mal ithalat edildiğini, Kuzey’deki ekonomik tek faaliyetin ise kerhane ve  kumarhaneler olduğunu, üretimin yok edildiğini söyledi. Tüm bunlar olurken seyirci kalınamayacağına işaret eden Elcil, İngiltere ve AB’yi sorunun çözümü konusunda sorumlulukları olduğunu hatırlatıp bu gerekçelerle ortak vatanı kurulması için yollara düştüklerini vurguladı. Şener Elcil kendisinin burada bir Kıbrıslı Türk olarak değil sadece Türkçe konuşan bir Kıbrıslı olarak bulunduğunu söylediğinde ise salonda bir alkış tufanı koptu, dakikalarca alkışlandı…

 

“Bence çözülür”

TIP-İŞ Başkanı Erol Şeherlioğlu ise “Kapitalist sistemi sorgulayıp 74 işgali olduğunda biz öğrenci idik ve bu söylemde çok tepki almıştık bugün ise işgal kelimesi her alanda söyleniyor. Petrol ve doğalgazın varlığı çok önceden biliniyordu. Kıbrıs sorunu, sorunu yaratanlar tarafindan çözülebilir mi” diye sordu.

Şeherlioğlu kendi sorusunu “Bence çözülür” diye yanıtladı. İşgalin ayakta tutulabilmesi için dine ve Türklüğe ihtiyaç duyulduğunu, Sendikal Platform’un yarattığı toplumsal muhalefetin ise dünyanın dikkatini çektiğini anlatan Şeherlioğlu, son iki mitingde ise siyasi destek alınamadığına vurgu yaptı. Erol Şeherlioğlu, son mitingden sonra Kıbrıslıların polis şiddetiyle tanıştığını, sendikacıların yaka paça hapse atıldığı bir dönem yaşandığını kaydederek “Toplumsal muhalefetin bastırılması Ankara hükümetinin eseridir. Özürlü maaşı alan 7 bin kişi TC’den ithal politik bir ranttır ve bu politikalarla özürlü bir toplum yaratıldı” diye konuştu.

“Seçimleri boykot etmek daha etkili olmaz mı?”

Toplantıya katılanlar ise Kıbrıs’ta ve Londra’a örgütlülüğün yeterli olmadığına ve asimilasyon politikalarının başarıya ulaştığını ifade ederek “Size destek verelim ama bizi bırakıp gitmeyeceksiniz. Seçimleri boykot etmek daha etkili olmaz mı?” gibi görüşler belirtti.

Bir izleyicinin “Çözüm gelmeden biz kendi kendimizi idare edemez miyiz” sorusuna  önce TIP İŞ Başkanı Erol Şeherlioğlu yanıt verdi. Şeherlioğlu, yapılacak bir seçimin hiçbir şeyi değiştirmediği gibi temsili iradenin de olmadığını, son iki yılda 5 bin vatandaş yapıldığını kaydederek boykotu da artık bir seçenek olarak düşünmek gerektiğini söyledi.

 

Sokaktan başka çare yok

Bir başka izleyicinin sorusunu ise KTÖS Başkanı Güven Varoğlu yanıtladı. Varoğlu, özetle “Siz sesinizi yukselteceksiniz mücadele edeceksiniz Kıbrıslı Türk azınlık konumuna düşürüldü, biz bu politikalara karşıyız. Sokaktan başka çare yok. Besleme lafı bu mitingten sonra ortaya çıktı. Siz reaksiyon göstermezseniz kimse sizin icin tepki vermez. Rejim uyumuyor burdaki uyduları, acentaları vasıtasiyla sokağı yatıştırdılar” dedi.

DEV-İŞ sözcüsü Koral Aşam ise “Özeleştiriyi bileceğiz Yanlışları düzelteceğiz” dedi.

 

Sendikal Platform konuyu BM’ye götürecek…

Bir başka izleyicinin sorusu üzeerine tekrar söz alan KTÖS Sekreteri Şener Elcil, Meclis’teki siyasi partilerle fazla uğraşmaya değmediğini, birlik olsaydı Toplumsal Varoluş Hareketi’ne üye siyasi partilerin de ziyarete geleceğini belirterek, “Bizi birleştiren Kıbrıslılıktır Bende türkçe konuşan bir Kıbrıslıyım” diye konuştu.

Elcil’in “İşgalin kalkması önceliğimizdir. Şimdiki Meclis binasında eskiden sigara sararlardı şimdilerde ise Meclis’teki partiler bizi sarıyor” sözleri üzerine salonda ikinci kez alkış tufanı koptu.

Siyasi partlere oy verenlerin de sorgulanması gerektiğini ifade eden Elcil, son olarak bir izleyicinin sorusu üzerine Sendikal Platform’un konuyu BM’ye götüreceğini açıkladı.

Güç merkezlerini ziyarete devam edeceklerini ifade eden Elcil’in gücü güçle dengeleme politikalarının devam edeceğini söylemesi, salonda bulunan birçok insanın yüreğine de su serpti.

“Sendikal Platform emparyalimize karşı da politika belirledi mi?” sorusuna ise DAÜ-BİR-SEN’den Tevfik Yoldaş yanıt verek belirlediklerini söyledi.

 

GÖZDEN KAÇMAYANLAR!

Adaya dönen Sendikal Platform, Londra ziyaretiyle ilgili yaptığı basın toplantısında Londra’da verilen mektubun içeriğinin açıklanmasına Platforum içinde olan KTAMS, KOOP- SEN, KTOEÖS ve DEV- İŞ itiraz etti. Bu konuyu daha sonra yine irdeleyeceğiz.

 

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
215AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin