yaklaşımlarAlpay DurduranMevlit kandili tumba – Alpay Durduran
yazarın tüm yazıları:

Mevlit kandili tumba – Alpay Durduran

Yeniçağ podcastını dinleyin

Meclis başkanı mevlit kandilinin resmi tatil olmaktan çıkarılması ve Kıbrıslının daha fazla çalışması için Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının hükmüne göre resmen tatil yapmamasını8 sağlamak için harekete geçti.

Halk arasında Türkiye daha ayak sürerken Atatürk devrimlerini İngiliz idaresine rağmen uyguladığı övünçle anlatılır. Bunlardan birisi de güneş takviminin esasa alınması ve hatta miladi takvime göre başlangıç tarihinin de İsa’nın Avrupa kültürüne göre doğum günün alınmasıdır. Onun için Muhammet’in doğum günü ama İsevi takvime ve güneş takvimine göre doğum günü resmi tatil olmuştu. Nedeni de Kıbrıs anayasasının Kıbrıs Hristiyanlarına İsa’nın doğum günü olan Noel’in Ortodoks için olan gününü resmi tatil olması ama Müslümanların da ayrı bir doğum günün hakkının tanınması idi.

Bize anayasayı sunan Türkiye yetkililerinin yanında Kıbrıslı bir iki kişi de buna uyduğu için Batı takvimine göre doğum günü saptanmış ve miladi takvime göre kutlanması kararlaştırılmıştı.

Gel gör ki bugüne kadar sorun olmayan Kıbrıslının yeni resmi tatili artık Türkiyelinin görüne battı. Buraya kadar gelip Kutlu Doğum haftası törenleri düzenleyenler bunu güneş takvimine göre değil ay takvimine göre yaptırmaya başladı. Böylece Kıbrıslıya iki doğum günü kutlama zorunluluğu doğmuştu.

Emir büyük yerden gelmeye başladığı için bu da nerden çıktı diyemediler. Zaten din ve devlet ayrılığı olan laiklik ayaklar altına alınmaya çalışıldığı için Atatürkçülükle övünen Kıbrıslının seçimine katıldığı temsilcileri din işlerini Türkiye’ye havale etmişti. Ansızdan bir müftü gelir bildiğini okurdu. Kutlu Doğum haftası da böylece yerleşti ve miladi doğum günü olan mevlit kandili karışıklığı çıktı.

Kimsin sen ey Kıbrıslı? Neredesin laiklik tumba miladi doğum günü de tumba.

Sırada ne?

Erdoğan milliyetçiliği ayağının altına almış. Bunun anlamı ne? Mevlit Arap olmayan birisinin, dolayısıyla Türk olduğu söylenen birisinin bir gazelidir veya na’tıdır. Bayramını Araplardan bir gün farkla kutlayan Türkiye bilimselliği üstün tutma anlayışıyla ay takviminden de farklı bir uygulama içindedir. Doğum günü için de ayni yola gidecek mi? Yoksa esas olan Suudi anlayışı ile aya bakıp mı karar verecek?

Dahası da Arap kabile kafasına göre ruh gebeliğin saptandığı güne değil bir süre sonra ama doğmadan önce ruhun rahimdeki bedenine Allah tarafından yerleştirilmesi ile ortaya çıkması doğumdan önemlidir. Onun için doğum günü kutlaması görülmezdi. Kuran’a göre önemli olan ruhun yerleştirilmesidir. Mevlit onun için Türkçedir ve Araplar bilmez. Onların da böyle bir ilahisi veya gazeli yoktur.

Kıbrıs’ta resmi tatil saptanırken sanmayın ki bu durumlar konuşulmadı. Mevlit kandili diye bir resmi tatil geleneği olsaydı İngiliz devrinde de konu olurdu. Sadece camilerde ilahi okutulurdu. Diğer kandiller gibi mevlit de idrak edilirdi (nedense başka günler kutlanır denirdi, kandile gelince idrak edilir denir). Ancak laikler gene de kutlardı, gericiler bile tebrik ederdi, yani mübarek sayardı. İdrak ise bambaşkadır, insanın bir şeyi mübarek etmesi yani tebrik etmesi yani kutlaması veya kutsaması yani Kudüs gibi kutlu yayması olamaz diyedir. Söyleyen de bilmez söyleten de ama kavgası sürerdi.

Şimdi İslam’a yeni hayat şırınga etme kavgasındaki inceltilmiş lokma bıyıklılar bizim kandili 20 Nisan’a saptamamızı uygun bulmadılar. Değişecek tabii… Türkiye’de şaşkın tavuğa döndürülmüş seçmen diğer partilerden kurtulmak için üç mü dürt mü ne eğilimi içinde barındırıyor diye AKP’ye oy verdi ya bizi de dilediği gibi yoğurma hakkını elde etmiş gibi davranmakta beis görülmüyor.

Öncekiler ortamı uygun hale getirmişti bunlar yararlanıyor. Kime niyet kime kısmet.

Borca batırılmış bütçe ellerinde. Merkez Bankası ellerinde. BRT bile ellerinde… Yetmez mi polis de onların emrinde… Yangıncılar bile onlara bağlı… Yüksek öğrenimden ilkokula ellerinde… Bizimkiler de kabarmakta, hindi gibi…

Kurban olsun onlara bu mevlit tatili de.

Bunlara dur diyelim desek Türkiye realitesini dikkate almak gerek derler. Ama o zaman geriye ne kalır? Belediye yasasına göre cenaze törenlerine karar vermek belediyenin görevidir. Hatırlayıp bunda böyle gereksiz konuşmalar yapılmayacak diye yasanın emrettiği tüzüğü çıkarsa anlayacaklar el mi yaman biz mi yaman! AKP destekli bir molla bundan böyle cenaze törenlerinde ahaliye namazı nasıl kılacakları anlatılacak emri verirse belediye karşı mı çıkacak? Molla ona mı danışacak?

Haydi canım sen de! Türkiye realitesini dikkate almayacak mılar?

Bakın mollanın biri ne diyor? “dinin bildirdiğine ilave veya çıkarma yapmak Allah’ın emrine karşı gelmek olur”, “mübarek gecelerin durumu farklıdır. Bunlar ibadet olduğu için hicri yıla göre kutlanır”. Molla öyle dedikten sonra akan sular durur. Kıbrıs anayasasını savunanlar da farkına bile varamaz. Türk atanamadığı için boş olan merkez başkanı yardımcısının yerine bir Rum atadığı için anayasayı ihlal etti diye feryat eden de gık çıkaramaz.

Mevlit kandili gitti gider. Tumba oluyor. Bundan sonra daha çok çalışıp üretken olacak ve ihracata mal bulacağız. Devlet de destek verirse sürdürülebilir olacaktır. Yetmezse memurdan işçiden kesip TC yardımlarına fazla yüklenmekten uzak duracağız. Birleşik kaplar kuralına göre ne zaman mollaların elindeki Türkiye’deki ücretler eşitlenecek buradakilerle, hala inat edip burada yaşayan Kıbrıslılar da huzura kavuşacak.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
215AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin